Pandora’nın Kutusu Hakkında Bilmeniz Gerekenler

İnsanlık tarihinin en önemli kültür hazineleri arasında yer alan mitolojiler, son derece ilginç anlatılarla ve hikâyelerle dolu. Öyle ki bazı mitoloji hikayeleri modern dünyada da fazlasıyla popüler. İşte Yunan mitolojisindeki en ilginç figürlerden biri olan Pandora ve ona büyük bir ün kazandıran “kutusuna” dair anlatı da Yunan mitolojisi söz konusu olduğu zaman hemen herkesin az çok aşina olduğu bir hikâye. Bugün dahi “beklenmedik ve kötücül şeylere sebep olan eylemlerin ardından halk arasında “Pandora’nın kutusu açıldı” ifadesi yaygın biçimde kullanılıyor. Peki, Pandora’nın kutusu hikâyesi, ne anlatıyor? Pandora’nın kutusunda ne var? İşte Yunan mitolojisinin en ilginç hikâyelerinden Pandora’nın kutusu hakkında bilmeniz gerekenler…

Pandora’nın hikâyesi, Prometheus’un, ateşi tanrılardan çalıp insanlara vermesiyle başlıyor

Mitolojiye göre insanlık, Prometheus’un getirdiği “hediye” sayesinde alelade canlılar olmaktan çıkıp bir medeniyet inşa etmeyi başarıyor. Ancak insan medeniyetinin bu “yükselişi” Olimpos Kralı Zeus’un hoşuna gitmiyor! Böylece Zeus, Prometheus’u sonsuz bir ızdıraba mahkûm etmekle kalmıyor insanları başka bir “hediye” ile cezalandırmaya, insan medeniyetinden intikam almaya karar veriyor.

İnsanlardan intikam almak isteyen ve insanlığı olabilecek en ağır şekilde cezalandırmak isteyen Zeus, oğlu Hephaistos’a bir kadın yaratmasını emrediyor… Böylece toprak ve çamura şekil veren Hephaistos, kadınların ilkini, Pandora’yı yaratıyor…

Hephaistos tarafından yaratılan ve “insanlar arasındaki ilk kadın” olma özelliği taşıyan Pandora, bütün tanrıların bazı özellikleriyle kutsanıyor

Kadim anlatılara göre Athena, Pandora’ya el sanatlarını öğretiyor. Afrodit, ruhuna zarafet ve vücuduna güzellik bahşediyor. Hermes, Pandora’yı kurnaz bir zihinle, yalanlarla ve aldatıcı sözlerle donatıyor. Mevsimlerin tanrıçaları ise ilk insan kadınını çiçeklerle süslüyor, büyüleyici kıyafetler giydiriyor…

Son olarak Zeus bir “intikam aracı” olarak yaratılmasını emrettiği Pandora’ya “hiçbir zaman açmaması tembihlenen” bir kutu hediye ediyor… Bütün tanrıların belirli özellikler bahşettiği Pandora, “her şeye gücü yeten” veya “her yeteneğe sahip” bir insan olarak Dünya’ya gönderiliyor…

Zeus, Pandora’ya hediye ettiği kutuyu açmamasını tembihlese de bütün intikam planlarını kutunun bir gün açılması üzerine kuruyor!

Zaten Pandora’nın kaderinde, Zeus’un gizemli hediyesini açmaktan başka bir şey yer almıyor! Her şeye gücü yeten, her yeteneğe sahip Pandora, insanlar arasındaki ilk ve en güzel kadın, mitolojiye göre Prometheus’un kardeşi Epimetheus ile evleniyor. Ancak aradan geçen uzun yıllardan sonra Pandora, Zeus’un verdiği kutuyu açıyor…

Pandora’nın kutusu, insanlığın daha önce hiç bilmediği kötülüklerle doludur

pandora'nın kutusu

Hastalıklar, savaşlar, şehvet, ihanet, yalan, pişmanlık, öfke, kibir, nefret… Bilinen bütün kötülükler, Pandora’nın kutusu ile insanlar arasında yayılıyor. Zeus, Pandora’nın eliyle, insanlardan intikamını almayı, Dünya’yı kötülüklerle dolu bir yer haline getirmeyi başarıyor…

Bununla birlikte Pandora’nın kutusundan dışarıya çıkmayı yalnızca “umut” başaramıyor! Pandora, kutuyu açtıktan sonra hatasının farkına varıyor ve kutuyu hemen kapatıyor. Ancak bu esnada, kutuda yer alan son şey olan “umut” dışarı çıkamıyor! Böylece Zeus’un kusursuz planı kusursuz bir şekilde tamamlanıyor, insanlık kötülüklerle dolu bir dünyada umuttan mahrum bir şekilde yaşamaya mecbur kalıyor…

Pandora’nın kutusu hikâyesi, pek çok uzmana göre Yunan mitolojisindeki hâkim düşüncenin tipik örneklerinden biri

pandora'nın kutusu

Çünkü Pandora’nın kutusu da mitolojideki pek çok anlatı gibi, “erkek egemen” düşünce zihniyetinin ve yine erkek egemen toplum yapısının bir ürünü. Pandora, kadınlar arasındaki ilk insan, “yalnızca bir cezalandırma, bir intikam” aracı olarak yaratılıyor. Tanrılar tarafından yönlendiriliyor ve nihayet kaderinden kurtulmayı başaramıyor. Pandora’nın kutusu anlatısı, pek çok otoriteye göre dönemin insanlarının düşünce ve yaşayış sistemleri adına oldukça önemli ipuçları barındırıyor.

Bugün bildiğimiz hikaye ile binlerce yıl önceki anlatı arasında oldukça belirgin bir fark var!

pandora'nın kutusu

Yunan mitolojisinde yer alan orijinal hikâyede Zeus, Pandora’ya bir kutu değil, bir “kavanoz” hediye ediyor. Uzmanlar, bu bariz farklılığın Antik Yunan şairi Hesiodos’un, Pandora’nın kutusu hakkındaki metinlerini tercüme eden Erasmus tarafından yapılan bir tercüme hatasından kaynaklandığını düşünüyor. Erasmus’un metni tercüme ederken yaptığı hata, Pandora’nın kavanozunu, Pandora’nın kutusu haline getiriyor…

Yunan mitolojisinin en dikkat çeken anlatılarından biri olan Pandora’nın kutusu, yüzlerce yıldır çok sayıda sanatçıya ilham kaynağı oldu

pandora'nın kutusu

Pandora hakkındaki en eski sanat eserlerine milattan önce 5. yüzyılda rastlanıyor. Antik Yunan döneminden kalma bazı çömleklerde, Pandora’nın tasvirlerine rastlamak mümkün. Takip eden yüzyıllar boyunca da edebiyattan resme kadar çeşitli sanat alanlarında, Pandora ve Pandora’nın kutusu anlatısı pek çok sanatçıya ilham kaynağı oldu.

Bununla birlikte Pandora, özellikle 15. ve 19. yüzyıllar arasında Avrupalı ressamların eserlerinde, şehvet, günah ve yoldan çıkarma gibi temalarla birlikte kullanıldı. Kısacası Antik Yunan mitolojisinin en dikkat çeken anlatılarında olan Pandora’nın kutusu, uzun bir süredir pek çok toplumun hem sanat hem de sosyal yaşamında önemli izleri olan ve bugün dahi yaşamaya devam eden kadim bir anlatı…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu