Antik Roma’nın En Kötü Şöhretli 5 İmparatoru

Roma; kurduğu kurumlarıyla, görkemli şehirleriyle ve tarihe geçen imparatorlarıyla tarihin en önemli imparatorluklarından birisi. Bu kadim imparatorluğun hükümdarları arasında askeri, teknik veya siyasi alanlarda son derece başarılı, büyük liderler yer alıyor. Elbette Roma’nın başarılı olmaktan çok uzak hükümdarlar tarafından idare edildiği dönemler de oldu. Bununla birlikte imparatorluk tarihine damga vuran ve kötülüğün vücut bulmuş hali olarak ünlenen imparatorlar da vardı. İmparator olmanın bütün nimetlerini, elbette kötü taraflarıyla, sonuna kadar kullanan bazı imparatorlar yüzlerce yıl sonra yalnızca Roma’nın değil, tarihin en kötü hükümdarlarından bazıları olarak anılıyor. İşte Roma İmparatorluğu’nun en kötü şöhretli 5 imparatoru…

Caligula, yalnızca Roma’nın değil, tarihin en kötü imparatorlarından biriydi. Öyle ki kendisinin imparator olmasını sağlayan amcası Tiberius’un bile boğulmasın emretmişti! İmparator olduktan çok kısa bir süre sonra çılgınlıkları ile tüm Romalıları şaşkınlık içerisinde bırakan Caligula, ilerleyen süreçte çılgınlığın yanına kötülüğü de ekledi…

Tamamen keyfi uygulamalarla istediği kişinin öldürülmesini emrediyor, kendi atını senato üyesi seçtirmek için çabalıyordu. Kötülüğün ve çılgınlığın sınırlarını zorlayan Caligula milattan sonra 40 yılında kendisini tanrı ilan edecek kadar ileri gitmişti. Sapkınlığı, zalimliği, aşırılığı ve kötülüğüyle tarihe geçen Caligula 41 yılında öldürülene dek pek çok Romalının yaşamını cehenneme çeviren bir hükümdardı…

2. Nero

Milattan sonra 58-64 yılları arasında hüküm süren Nero, makamının gücünü kendi kişisel istekleri için kullanan herhangi yozlaşmış bir imparatordan farklı değildi. Ancak tarih sahnesinde Nero’nun zalimliğine erişecek kadar kötü, çok az hükümdar yer aldı…

Ayrılmak istediği eşlerini şüpheli bir şekilde ortadan kaldırıyor, muhalifleri için durmaksızın idam emirleri yağdırıyordu. Ancak hükümdarlığını ve kötülüğünü meşrulaştırması gerektiğinin farkındaydı. Bu nedenle halkın sempatisini kazanabilmek için görkemli eğlenceler düzenliyor, önemli vergi indirimlerinin altına imza atıyordu…

3. Commodus

Aslında İmparator Commodus, en kötü şöhretli Roma imparatorları listesindeki rakiplerine kıyasla gerçek bir kötü değildi. Ancak imparatorluk için gerekli meziyetlere sahip olmadığı da bilinen bir gerçekti. Bu nedenle imparatorluğu idare ettiği 180-192 yılları arasında kötü niyetli insanların etkisinde kalarak halkın büyük acılar çekmesine sebep olmuştu. Bununla birlikte kendisine olan hayranlığı, Commodus’un son derece ilginç uygulamaları hayata geçirmesine neden oldu. Bunlar arasında Roma’nın, senatonun, ayların ve imparatorluk sarayının adını kendi adıyla değiştirmesi de vardı…

4. Caracalla

imparatorlar

Kötü imparatorlar arasında anılmayı sonuna kadar hak eden Caracalla 198 yılında yönetime geldiğinde, imparator unvanını kardeşi ile paylaşıyordu. Ancak kötü tabiatının bir sonucu olarak imparatorluk tacını paylaşmak istemedi ve kardeşini öldürdü. Böylece imparatorluğun mutlak hakimi haline geldi. Bununla da yetinmeyen Caracalla, öldürdüğü kardeşine siyasi olarak bağlı olan herkesin idam edilmesini istedi. Ancak bu zalim imparatorun toplu infaz emri bir kereye mahsus bir şey değildi. İskenderiye seferinde, ordusuna şehirdeki sivilleri katletme ve şehri yağmalama talimatı verdi. Böylece Caracalla, arkasında yıkık bir şehir ve 20 binden fazla ölü bırakarak İskenderiye’den ayrıldı…

5. Maximinus Thrax

imparatorlar

Roma’nın en gaddar imparatorları arasında gösterilen Maximinus Thrax, iktidara geldiği 235 yılından itibaren Roma İmparatorluğu mümkün olan bütün cephelerde düşmanları ile savaşmaya başladı. Ancak bu savaşlar, bir zaruretten çok Maximinus Thrax’ın savaşmaya ve katletmeye duyduğu büyük açlıktan kaynaklanıyordu. Bitmek bilmeyen savaşlar nedeniyle iyiden iyiye bozulan Roma ekonomisi hükümdarın umurunda değildi.

Savaşları sürdürebilmek için asker maaşlarına sürekli zam yapıyor, bu büyük gideri karşılayabilmek için de yoksul halkın omuzlarındaki vergi yükünü artırıyordu. Bununla birlikte Maximinus Thrax’ın savaşı yalnızca Roma’nın dışındaki düşmanlarıyla sınırlı değildi. Kendisine muhalif olan siyasileri de gözünü kırpmadan öldürüyordu. Hatta sırf kendinden önceki imparatorla yakın ilişkileri olduğu için Hristiyan cemaatinin önde gelen isimlerini acımasızca katletmişti…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu