17 Ağustos Depreminde Yıkılmayan Belde: Tavşancıl

Kahramanmaraş’ta 9 saat arayla meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki deprem, ne yazık ki ülkece eşi görülmemiş bir yıkım yaşamamıza neden oldu. Depremin en çok etkilediği 10 ilimizde binlerce bina yerle bir oldu, binlerce insanımız yaralandı, binlercesi ise ne yazık ki yaşamını kaybetti. Öte yandan büyük felaketin üçüncü gününde de arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Bazı enkazlar, milyonlarca insanı sevince boğan mucize kurtuluşlara sahne oluyor. Fakat ne yazık ki, yitirdiğimiz insanlarımızın sayısı artmaya devam ediyor.

Peki, başka türlü olabilir miydi? Evet, ülkemiz dünyada eşine az rastlanan büyüklükteki depremleri peş peşe yaşadı. Ancak geçmişte yaşanan bir başka büyük felaket, Kahramanmaraş depremlerini çok daha az can kaybıyla atlatabileceğimiz gerçeğini hatırlatıyor. Tam 24 yıl önce yaşadığımız 17 Ağustos 1999 depremi de çok sayıda insanımızın yaşamını yitirmesine neden olmuştu. Fakat depremin merkez üssünün yakınlarında yer alan Tavşancıl isimli küçük beldede, hiçbir bina hasar almamış, hiçbir bina yıkılmamış, hiç kimse yaralanmamış, hiç kimse yaşamını kaybetmemişti! 17 Ağustos depreminden hiçbir şekilde etkilenmeyen Tavşancıl, ilk bakışta inanılmaz bir mucize gibi görünüyordu, oysa gerçekte bilimin ve dürüst yöneticilerin eseriydi…

17 Ağustos 1999 depremi, Kahramanmaraş depremlerinde olduğu gibi büyük bir yıkıma neden olmuştu

Gölcük merkezli depremde 17 binden fazla vatandaşımız yaşamını kaybetmiş, 20 binden fazla vatandaşımız yaralanmış, tüm Marmara’da yaklaşık 300 bin yapı hasar görmüştü. Tarihimizin en büyük felaketlerinden biri olan deprem yurdun dört bir yanını etkilemiş, ancak yıkımın en büyüğü Marmara Bölgesi’nde gerçekleşmişti. Fakat depremin merkezine çok yakın bir bölgede bulunan Tavşancıl isimli küçük belde, büyük yıkımdan hiçbir zarar görmemişti. Peki ama nasıl?

1989 yerel seçimlerinde Salih Gün isimli siyasetçi belediye başkanı seçildi

tavşancıl

Gerçekten de bölge, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın üzerinde yer alan bir yerleşim yeriydi. Bununla birlikte Salih Gün, bu küçük beldenin deprem bölgesi olduğunun farkındaydı. Bu nedenle göreve başladıktan kısa süre sonra harekete geçti ve bir imar planı hazırlamak için Kocaeli Üniversitesinden bilim insanlarına başvurdu.

Bilim insanları tarafından hazırlanan zemin etüt raporunda bölgedeki deprem riski açıkça ifade ediliyordu

Yani bölgedeki deprem riski ne pahasına olursa olsun görmezden gelinemezdi. Gün de böyle yaptı! Bilim insanlarının çalışmaları, tavsiyeleri ve raporları doğrultusunda Tavşancıl için bir imar planı hazırladı.

Hazırlanan imar planı kapsamında, başta “yüksek kat sınırlaması” olmak üzere pek çok uygulama hayata geçirildi

Bunun yanı sıra kaçak yapılara kesinlikle izin verilmiyor, imar planına uygun olmayan hiçbir yapılaşmaya tolerans gösterilmiyor, Tavşancıl, “betonlaşmanın” çirkin ve tehlikeli yüzünden korunuyordu.

Tavşancıl’ı muhtemel bir depremin yıkıcı etkilerinden korumak isteyen Salih Gün, kararlı bir şekilde imar planını uygulamayı sürdürdü

Hem de kendi babasıyla dahi ters düşmek pahasına! Muhtemel bir depremde zarar görme ihtimali olan hiçbir yapıya izin vermiyor, hatta kendi evine bir kat daha eklemek isteyen öz babasına bile engel oluyordu. O dönem, Tavşancıl sakinlerinden bazıları belediye başkanın sıkı imar politikasına tepki gösterse de Gün, geri adım atmadı. Çünkü kendi kızının ifadesiyle “insan kaybetmektense, oy kaybetmeyi tercih ediyordu…”

17 Ağustos 1999 sabahı, tarihimizin en korkunç depremlerinden biri meydana geldi!

Gölcük merkezli deprem, Yalova, Bursa, İstanbul, Sakarya başta olmak üzere pek çok şehirde ciddi biçimde hissedildi. Bazı şehirlerde binlerce insanımız yaşamını kaybetmiş, binlerce bina yıkılmış ve önemli ölçüde hasar almıştı.

Depremin merkez üssüne sadece 50 kilometre uzaklıkta bulunan Tavşancıl da deprem nedeniyle ciddi şekilde sallandı

tavşancıl

Ancak beldede tek bir bina dahi yıkılmadı. Hatta Tavaşncıl’daki hiçbir binada kayda değer bir hasar oluşmadı. Tavşancıl’da yaşayan hiçbir insanımız deprem nedeniyle hayatını kaybetmedi, hiç kimsenin burnu kanamadı…

Kararlı ve dürüst bir yöneticinin bilimsel doğruları takip etmesi, yüzlerce insanın büyük bir felaketten kurtulmasını sağladı

tavşancıl

Pek çok şehirde büyük yıkıma neden olan korkunç depremin ardından, sapasağlam ayakta kalan Tavşancıl, Türkiye’nin önemli gündem maddelerinden bir haline gelmişti.

Bilim insanlarını raporları ve tavsiyeleri doğrultusunda, bir imar planı hazırlayan, depreme hazırlık için gerekli önlemleri kararlılıkla hayata geçiren ve bu dirayetle bu uygulamaların arkasında duran Salih Gün, çok sayıda insanın büyük bir felaketten yara almadan kurtulmasında büyük bir pay sahibi olmuştu. Basında çıkan haberlerde, Tavşancıl’dan “mucize” olarak söz ediliyordu. Oysa Tavşancıl, doğru deprem politikalarının, bilimin ve dürüst bir siyasetçinin eseriydi…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu