Tarım ve Orman ile Adalet ve Milli Savunma bakanlıklarının 2022 yılı bütçeleri TBMM Genel Kurulunda

TBMM Genel Kurulunda Tarım ve Orman Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kuruluşların 2022 yılı bütçelerinin görüşmeleri sürüyor.

Bütçeler üzerinde İyi Parti Grubu adına söz alan Erzurum Milletvekili Muhammet Naci Cinisli, “Özellikle belirtmek isterim, Türk tarımı keşke çok daha iyi bir halde olsa, olumlu ve refah seviyemizi yükselten halini konuşabilsek. Fakat maalesef durum hiç de öyle değil.” dedi.

Türk tarımının içine düşürüldüğü durumdan bahsetmenin kendisini ziyadesiyle üzdüğünü dile getiren Cinisli, “Tarımın son 10 yılda gayrisafi milli hasıladaki ağırlığı yüzde 18,3 azalarak yüzde 6 seviyesine düştü. İYİ Parti olarak tarımı içinde düşürüldüğü çaresizlikten çıkarıp üretimle yeniden bereket getirmek için hazırız, biz çözeriz.” diye konuştu.

Kovid-19 pandemisi öncesinde İYİ Parti olarak tarımın önemini hep savunduklarını vurgulayan Cinisli, salgının milli tarımın önemini anlamayanlar için sert bir uyarı olduğunu söyledi.

Tarımın yaşamda kapladığı alanın ne kadar hayati olduğunun artık bilincine varılması gerektiğini vurgulayan Cinisli, “Takdir edersiniz ki gıda güvencemizi mümkün kılmak için tarımsal üretimin devam etmesini sağlamak gerekiyor. Milli ve sürdürülebilir tarım politikalarına işte tam da bu nedenle ihtiyaç duyuyoruz. Maalesef tarımsal üretime yönelik ciddi bir programın hala bulunmaması, konunun vahametinin, kendini yerli ve milli olarak tanımlayan AK Parti iktidarınca kavranılmamış olduğunu gösteriyor bizlere. Her şeye rağmen üretimde kalmaya çalışan çok kıymetli çiftçilerimiz var ancak AK Parti iktidarının hatayı aşıp kasta varan gayrimilli politikalarıyla toprağını ekemeyecek, hayvanını besleyemeyecek duruma getirildiler.” görüşünü savundu.

Gıdada dışa bağımlılığın egemenlik tehdidi olduğunu ifade eden Cinisli, “Parti anlayışımız olarak sayın Genel Başkanımız Meral Akşener Hanımefendi’nin her fırsatta ifade ettikleri gibi tarım bir milli güvenlik meselesidir. Tarımın savunma sanayisinden daha az öneme sahip olmadığını, stratejik bir sektör olarak değerlendirdiğimizi devamlı ifade ediyoruz.” şeklinde konuştu.

İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, tatlı su kaynaklarının iyi yönetilemediğini iddia ederek “Vahşi sulama ve yer altı su kaynaklarının aşırı tüketimi toprak ve su varlığımıza telafisi güç zararlar vermiştir. Türkiye, son 60 yılda göl ve sulak alanlarının yarısından fazlasını kaybetmiştir. Buna rağmen ‘Halk istiyor’ diye gölleri besleyen ırmakların önlerine göletler yapılıyor. Ülkemiz su stresi çekerken, temiz su kaynaklarımız azalırken her yerde olur olmaz gölet yapımları tüm hızıyla sürüyor.” dedi.

İktidarın 2011 yılından beri “su kanun teklifini” bir türlü Meclise getiremediğini söyleyen Yokuş şöyle devam etti:

“19 yıllık AK Parti iktidarında su kaynaklarının kolayca yağmalanmasına zemin hazırlanıyor. 2006 yılından bu yana HES’ler ve barajlar için enerji şirketleriyle su kullanım hakkı anlaşmaları yaptınız, bunun sonucunda su kaynaklarımızın nasıl tahribata uğradığını gördük. Bu zamana kadar HES projelerinde 25 su havzasında büyük tahribatlar oldu, çoğu bölgede içilebilir su kaynakları şantiye alanına döndü.”

İYİ Parti Antalya Milletvekili Feridun Bahşi, AK Parti iktidarının her konuda hep yandaş yarattığını öne sürerek “İşe, yandaş sermayeyle başladılar. Yandaş basın yarattılar; kifayetsiz, ehliyetsiz, liyakatsiz, yandaş bürokratlar eliyle yandaş bürokrasi yarattılar; hatta yandaş HSK yarattılar. Tüm bunların sonucunda hakimler, Yargıtay üyeleri, savcılar korkutuldu; kısaca, yargının her kademesine korku hakim oldu.” dedi.

Bu korkuda, iktidarın emir ve talimatına göre iş yapan yargı mensuplarının öne çıktığını ifade eden Bahşi, “Yandaş yargı mensupları, ülkede her türlü suça bulaşmış mafya liderlerini, uyuşturucu kaçakçılarını, uçaklarında bakanlar taşıyan şüphelileri akladılar, malları üzerindeki tedbirleri kaldırıp yurt dışına kaçmasını sağladılar.” şeklinde konuştu.

İYİ Parti Aksaray Milletvekili Ayhan Erel, bütçenin yokluk bütçesi olduğunu iddia ederek “Zengini daha zengin yapan, vatandaşın geçmediği, yerini görmediği, adını bilmediği otoyollara, köprülere, tünellere, havaalanlarına, şehir hastanelerine döviz bazında, maliyetinin üç katından fazla yapılan garanti ödemeleri nedeniyle de yolsuzluk bütçesidir.” görüşünü savundu.

Erel, “İktidar eğer ülkemizin sorunlarını gerçekten çözüme kavuşturmak istiyorsa hukukun üstünlüğü kuralını kabul edip evrensel hukuk kurallarına uyarak yargının tarafsız ve bağımsız olmasını bir an önce sağlamalıdır.” ifadesini kullandı.

AA / Alper Atalay – Ekonomi Haberleri

Haberi Kaydet

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu