Pisa’da gezilecek yerler

Pisa’da gezilecek yerler

Sadece İtalya’dan bahsederken değil, dünyanın simge yapılarından birine sahip olan Pisa kenti, Pisa Kulesi ile dünyadaki bilinirliği en fazla olan şehirlerin başında geliyor. Pisa Kulesi’ni ünlü yapan ise herkesin bildiği üzere bir doğum günü pastasından farksız olan eğik görüntüsü.

Eğik görüntü demişken, İtalya’nın çok sık turist çekmesini ben buna bağlıyorum. Pisa kulesi eğik yıkıldı yıkılacak. Yıkılmadan görülmesi gerek. Nitekim Venedik. Sular altında kalacak, kalmadan mutlaka görülmesi gerekiyor! Akabinde Bologna’daki ikiz kuleler yıkılacak, onlar da yamuk. Hatta birini yarısından yıkılacak diye traşlamışlar. Onu da görmek gerek. Kimse de neden sağlam yapmıyorsunuz diye sormuyor. Hadi Pisa’yı görelim bir tekme bir kafa atma pozu verelim. Olmazsa bir külah dondurmanın üstüne koyup dondurma yeme pozu verelim. Evet bunlar klişe. Klişe de olsa bazı şeyler göreceli değil. O zaman başlayalım.
Efendim Pisa denilen yer İtalya’nın Toskana bölgesinde yer alıyor. Bu bölgenin batısı Tiren Denizi’ne bakarken doğu tarafında ise San Marino ülkesi ve Adriyatik Denizi bulunur.
Pisa’ya ulaşmak için şehrin yakınında kentin hava limanı bulunuyor. Pisa Galileo Havalimanı için ülkemizden yaz aylarında direkt uçuş var. Ancak bu yazıyı yazdığım tarih itibari ile THY’nin Pisa yönüne Roma aktarmalı uçuşlarını gördüm. İtalya’ya sadece Pisa’yı görmek amacıyla geldiğinizi düşünmüyoruz. Pisa’ya geldiğiniz zaman içinde 5 müthiş köyü barındıran Cinque Terre veya Rönesans’ın izlerini süreceğiniz Floransa, buradan birazcık uzak olsada Venedik, ve Roma planınızda olmalı. Yani biletinize yazık olmasın.
Pisa Galileo Havalimanı’ndan şehre ulaşmak için en uygun seçenek merkez tren istasyonuna ulaşmak. Bunun için S2 kodlu PisaMover isimli 10 dakikada bir hareket eden araçları kullanabilirsiniz. Aslında tren istasyonuna o kadar yakın havalimanı ki google bu sürenin 20 dakikada yürünebileceğini hesaplıyor.
Peki buraya tren ile gelecek olsanız nasıl hareket etmek gerekir? Biz Floransa S.Novella İstasyonundan aldığımız biletler ile geldik. Buraya tren ile ulaşmak için alacağınız birçok biletler zaten Floransa aktarmalı olacaktır. (Cenova hariç-buradan direkt ulaşım bulunuyor.)
Açıkçası Pisa’da geçireceğiniz zamanın sınırlı olacağını düşünüyoruz. Sadece Pisa’yı görmek için yarım gün yetecektir. Eğer yukarıda bahsettiğimiz şehirlere/bölgelere uğrayacak sanız tren istasyonu civarındaki bir yerde kalabilirsiniz.
Pisa Tren İstasyonu‘ndan iner inmez şehre ayak basıyorsunuz. Yukarıda bahsettiğimiz gibi havalimanı ve tren istasyonu şehir merkezine çok yakın. Eğer sırt çantanız ve bavulunuz varsa buradaki kilitli kasalara emanet bırakabilirsiniz. Tren istasyonunu arkanıza alıp yürüdüğünüzde yol sizi güzel bir meydana çıkarıyor. Piazza Vittorio Emanuele II.
Meydanın hemen sol tarafındaki Keith Haring sokağında aynı isimli bir mural çalışma var. Ağırlıklı olarak pembe ve yeşil renklerin olduğu çalışma Sant’Antonio Abate kilisesinin duvarında yer alıyor. 1990’lı yıllarının başına tarihlenen muralı incelemenizi tavsiye ederiz. (zaten yol üstü). Sanatçının bu ve benzer çalışmaları o kadar ilgi çekmiş ki bir çok markaya ilham olmuş.
Buradan yolumuzu Corso İtalia isimli caddede buluyoruz. Bu cadde her daim hareketli bir alışveriş caddesi. Zara HM gibi birçok mağazanın yanı sıra kafe ve restoran bulunuyor.
Corso İtalia’nın Via di Banchi‘ye dönüştüğü sokakta Gambacort Meydanina gelmeden sol tarafta Logge Dei Banchi’yi göreceksiniz. Yapı Medici Ailesi’nden Fernando Medici tarafından 1603 yılında yapıtırılmış.
Arno nehrine doğru ilerlediğinizde küçük bir meydan ve yapımı 14. yüzyıla uzanan Palazzo Gambacorti’yi görecekseniz. Özellikle gece aydınlanan saat kulesi ile etkileyeci bir hale bürünüyor. Köprüden karşıya geçmeyip sol tarafa doğru devam ettiğinizde Pisa’nın simge yapılarından biri olan Santa Maria della Spina‘yı görecekseniz. Yol üstünde sol tarafınızda Palazzo Blu isimli bir mavi bina sizi karşılayacak. Bu binanın temelleri ile ilk bilgiler 12. yüzyıla kadar uzanıyor. En son Gualandi ailesinin ikametgahı olan mavi bina Cassa di Risparmio di Pisa Vakfı tarafından satın alınarak bir sanat müzesi haline getirilmiş.
Santa Maria della Spina Arno nehri kıyısına sanki bir prefabrik yapı gibi monte edilmiş. Dikdörtgen yapının dört bir tarafı koruyucu ve simgesel azizlerin heykelleri ile süslü. 1230 yılında inşa edilmeye başlanan yapı 15.yüzyılda yeniden inşa edilmiş, nehir kenarında yer almasından ötürü defalarca kere tadilat görmüş, ağır heykellerin yerini replikalar almış. Yolumuzun üstü deyip göz atmanızı tavsiye ederiz. Buradan karşıya geçmek için Ponte Selferionoyu kullanabilirsiniz. Yolun karşısında Ponte Di Mezzo’ya doğru devam ettiğinizde sol tarafta Ulusal Müze Museo Nazionale di Palazzo Reale göreceksiniz. İçinde antika arabalardan resimlere ve porselen koleksiyonuna kadar birçok şey var.
Ponte Mezzo’ya ulaştığınızda güzel bir şehir manzarası görecekseniz. Piazza Garibaldi (Garibaldi Meydanı) köprünün hemen başında yer alıyor. Garibaldi İtalya devletinin kurulmasında rol oynayan bir vatansever, yazar ve generaldir. 18. yüzyılda yaşamış bu kişi İtalya’nın önde gelen değerlerinden biridir.
Garibaldi Meydanı’nın sağından Borgo caddesine giriş yapıyoruz. Cadde dediğimize bakmayın. Bu caddeler normal bir sokak kadar. Güzel tarafı ise trafiğe kapalı. Rahat rahat yürüyebiliyorsunuz. Bu cadde boyunca yine ışıltılı sokakların altında kafeler, renkli dükkanlar ve restoranlar var. Sonraki durağımız ise bu caddeleri arşınlayarak Şövalyeler Meydanı’na çıkmak olacak.
Burada bir tüyo verelim. Sizi bu cadde boyunca sağa ve sola açılan eski küçük dar sokakları keşfetmeye davet etmek istiyoruz. Çünkü sokakların asonunda güzel meydancıklar, evler, kuleler ve bizdeki karşılığı konak olan palazzolar göreceksiniz.
Şövalyeler Meydanı’na ulaştığınızda güzel bir meydan ile göreceksiniz. Bu meydanda 2 güzel yapı bulunuyor. Palazzo della Carovana ve Palazzo dell’Orologio (Saat kulesi).
Bu iki binada Pisa Üniversitesi’ne ait kamu binalarıdır. Saat kulesi meydana adını veren Aziz Stephen Şövalyeleri’ne ev sahipliği yapmıştır. Aslında burada 2 bina varmış, sonra bir kemer ile bağlanmış. Palazzo della Carovana ise 15. yüzyılda Giorgio Vasari tarafından inşa ettirilmiş.
Saat kulesinin altından geçerek Pisa Kulesi’ne doğru adım atmaya devam edebilirsiniz. Evet sonunda olmak istediğiniz yerdesiniz. Miracoli Meydanı (Mucizeler Meydanı) Pisa’nın ve İtalya’nın en önemli simge yapılarından Pisa Kulesi’ne evsahipliği yapıyor. Bu meydan vaftizhane ve katedral ile beraber Unesco tarafından koruma altındadır.
Meydanın en dikkat çeken yapısı Pisa Kulesi, Pisa Katedrali’nin çan kulesi olarak inşa edilmiş. Eğik kule olarak bilinen yapı bulunduğu zemin nedeni ile yapımından itibaren eğik bir şekilde kalmış. Ha yıkıldı yıkılacak derken uzun uğraşlar sonucu bir noktada sabitlemeyi başarmışlar. 56 metre uzunluğuna sahip yapı yaklaşık 5 derece açı ile eğik bir durumda durabilmeye çalışıyor. 1173 yılında inşa edilen kuleye çıkmakta mümkün. Biz açıkçası bu yapının içinden ziyade dışarıdan daha güzel göründüğünü düşündük. Bunun yanında 300 basamak tırmanıp bir de 18 Euro ödemek iyi bir deneyim olmazdı.
Açıkçası ben bu çan kulesini bir doğum günü pastasına benzettim. Bir başkası ise bir külah dondurmaya benzetebilir. Kuleyi düzeltmek üzere farklı şekillere bürünen yüzlerce insan her gün Pisa’yı ziyaret ediyor. Ben kafa atmayı denedim. Siz ister yamuk durun, ister tekme atın. Size kalmış, eğlenmek size kalmış.
Duomo Meydanı’ndaki diğer yapı ise katedrale bağlı olan vaftizhane. Zaten buradaki yapılar katedralin bir parçasını oluşturuyor. Zemindeki bozukluk vaftizhaneyi de etkilemiş. Bunu net olarak görebilirsiniz. Oda eğik bir şekilde ayakta durmaya çalışıyor.
Kaynak: Brandlifemag – Cengiz Selçuk

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu