Irkçılık ve ayrımcılık yapay zekayı da etkiledi – Son Dakika Teknoloji Haberleri

HER TEKNOLOJİ İMKAN VE RİSKLERİ BERABERİNDE TAŞIYOR

Yapay zekayı, “biyolojik zeka ve öğrenmenin bilgisayarlara, robotlara veya dijital dünyaya tanıtılarak bunu taklit etmesini sağlamak” şeklinde tanımlayan Kirişci, ırkçılığın da bu taklidin bir sonucu olduğunu ve makinenin kendi başına herhangi bir insan grubuna ayrımcı tutum geliştirmesinin mantıklı olmadığını vurguladı.

Kirişci, makineye insanın yaptığı işin simülasyonunu öğreterek karar vermesinin, süreçleri takip etmesinin ve gerektiğinde kendi işini yürütebilir hale gelmesinin sağlandığına dikkat çekerek, “Şimdiki yapay zeka sistemlerinde insandan bağımsız çalışabilme özelliği var hatta kendi enerjisini üretme ve bizim fişini çekebileceğimizi düşünerek kendini korumaya alabilme özellikleri mümkün ancak bu sonlu bir durum, sonsuza kadar devam etmez.” dedi.

Makinelerin bazı alanlarda insandan çok daha iyi sonuçlar vermesine karşın her zaman biyolojik yapıların altında kalacağına işaret eden Kirişci, literatürde en ideal teknoloji tanımlarından birinin “en az teknoloji kullanılarak ortaya konulan teknoloji” olduğunu aktardı.

Prof. Dr. Kirişci, makinelerin bu kadar gelişmesinin çok büyük imkanlar ve çok büyük riskler barındırdığının altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Makinelerle doğru etkileşim yakalandığında harika sonuçlar elde edilebilir. Bu etkileşim doğru ayarlanmadığında da riskler ortaya çıkabilir. Bu risk insanın varlığına olan risk. Tabiatın varlığına olan risk. Yani sadece biz risk altında değiliz. Tabiat da risk altında. Dağ taş da risk altında. Her tür teknoloji kendi imkanlarıyla beraber aynı zamanda olumsuzluklarını da taşıyor. Mesela yeni sürecin en önemli özelliği elektriğe çok yoğun ihtiyaç duyulması. Bunun kontrolsüz bir şekilde üretilmesi herkes için risk teşkil eder.”


…’yi sosyal medyadan takip edin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu