Erzurum Mart ayı sektör en’leri açıklandı

TİM Mart ayı iller sektörel ihracat performanslarını paylaştı. Erzurum’dan bu yılın Mart ayında 16, 2023 yılının 3 aylık döneminde 18 sektör ihracat kaydetti. 2022’ye göre 6 sektörün ihracatı artarken 9 sektörde düşüş görüldü.


EN YÜKSEK DEĞERDE İHRACAT YAPAN SEKTÖRLER


Bu yılın Ocak – Mart döneminde en çok değerde ihracat gerçekleştiren 5 sektör Kimyevi Maddeler ve Mamulleri, Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri, Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri, Demir ve Demir Dışı Metaller ile İklimlendirme sanayisi grubu oldu.


SEKTÖRLERİN İHRACAT PAYI


Erzurum’da 3 ayda en yüksek değerde ihracat gerçekleştiren sektörlerin il toplam ihracat değerindeki payı Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamullerinde yüzde 15,96, Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri’nde yüzde 17,38, Kimyevi Maddeler ve Mamullerinde yüzde 21, Demir ve Demir Dışı Metallerde yüzde 15,1, İklimlendirmede yüzde 6,51 olarak hesaplandı.


ARTIŞ KAYDEDEN SEKTÖRLER VE ORANLARI


2022 yılına göre en yüksek ihracat değeri artışı Demir ve Demir Dışı Metaller grubunda görüldü. Yüzde 178,2 oranında artışın görüldüğü bu sektörü yüzde 81,90 artışla Hazır giyim, yüzde 64,70’lik artışla iklimlendirme,  yüzde 49,20’lik artışla Çimento, yüzde 18,8’lik artış ile Madencilik, yüzde 17,50’lik artış ile elektrik ürünleri sektörü izledi.


9 SEKTÖR İHRACATINDA DÜŞÜŞ


Mart ayında bir önceki yıla göre 9 sektör ihracat değerinde düşüş görüldü. Düşüş oranları Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri’nde yüzde 12,50,  Su Ürünleri ve Hayvansal Mamullerde yüzde 18,70, Kimyevi Maddeler ve Mamullerinde yüzde 52,40, Makine ve Aksamlarında yüzde 65,70, Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünlerinde yüzde 46,10, Halıda yüzde 78,4, Otomotiv Endüstrisinde yüzde 99,4, Çelik’te yüzde 21.7, Deri ve Deri Mamullerinde yüzde 94,30 olarak kaydedildi.


MART AYI ERZURUM SEKTÖREL PERFORMANS


TİM verilerine göre Mart ayında; Kimyevi Maddeler ve Mamulleri 328,52, Demir ve Demir Dışı Metaller 295,77, Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri 167,09, İklimlendirme Sanayii 94,52, Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri 50,96, Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri  50,39, Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller 45,45, Çelik 34,55, Elektrik ve Elektronik 33,95, Makine ve Aksamları 31,2, Hazırgiyim ve Konfeksiyon 11,23, Meyve Sebze Mamulleri  7,98, Deri ve Deri Mamulleri  3,54, Otomotiv Endüstrisi 2,25, Kuru Meyve ve Mamulleri 1,89, Madencilik Ürünleri 0,53 dolar değerinde ihracat yaptı.


OCAK – MART DÖNEMİ 


Bu yılın Ocak –Mart ayları toplamında Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri 573,3, Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri 624,2, Kimyevi Maddeler ve Mamulleri 754,4, Demir ve Demir Dışı Metaller 542,7, Makine ve Aksamları 210, Elektrik ve Elektronik 186,1, Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller 197,4, İklimlendirme Sanayii 234,6, Çelik 97,4, Hazırgiyim ve Konfeksiyon 62,5, Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri 81,06, Madencilik Ürünleri 9,78, Halı 0,71, Otomotiv Endüstrisi 2,7, Tekstil ve Hammaddeleri 0,02, Meyve Sebze Mamulleri 7,98, Deri ve Deri Mamulleri 3,54, Kuru Meyve ve Mamulleri 1,89 bin dolarlık ihracat yaptı


TİCARET BAKANI MUŞ, MART AYI DIŞ TİCARET RAKAMLARINI DEĞERLENDİRDİ


Ticaret Bakanı Mehmet Muş, depremin üretim ve tedarikte oluşturduğu olumsuzluklara rağmen mart ayında ihracatın yüzde 4,4 artışla 23,6 milyar dolara çıktığını belirterek, “Bu rakam tüm zamanların en yüksek aylık ihracat rakamıdır.” dedi.


Muş, Ticaret Bakanlığı Konferans Salonu’nda, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ile düzenlediği basın toplantısında, mart ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.


 Depremden etkilenen illerin ihracattaki payının 2022 yılı itibarıyla yüzde 8,6 seviyesinde olduğuna işaret eden Muş, yaşanan deprem felaketinin ihracat üzerindeki olumsuz etkisinin mart ayında azalarak devam ettiğini söyledi.


 Muş, gelecek dönemde, depremden etkilenen illerde üretim faaliyetlerinin ve ihracatın toparlanmayı sürdüreceğini değerlendirdiklerini bildirirken, “Depremin üretim ve tedarikte oluşturduğu olumsuzluklara rağmen mart ayında ihracatımız yüzde 4,4 artışla 23,6 milyar dolara çıkmıştır. Bu rakam tüm zamanların en yüksek aylık ihracat rakamıdır. Bu başarıyı, avro-dolar paritesinin ihracatımızı 340 milyon dolar aşağı çekmesine rağmen elde ettiğimizi özellikle vurgulamak isterim. Mart ayında ithalatımız ise yüzde 4,2 artarak 32,2 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Mart ayında, toplam enerji ithalatı 6 milyar dolar seviyesindedir.” diye konuştu.


 “MOTORLU KARA TAŞITLARINDA BÜYÜK BİR TALEP VAR”


 İthalattaki artışta önemli payı bulunan işlenmemiş altında ise mart ayı ithalatının, bir önceki yıla göre yüzde 63 artarak 1,7 milyar dolar olduğunu aktaran Muş, şunları kaydetti: “İthalatta görülen artışta, motorlu kara taşıtlarında yüzde 77,6, elektrikli makinelerde yüzde 39,6, diğer makinelerde yüzde 30,8 yükselişin de etkili olduğunu belirtmek isterim. Motorlu kara taşıtları ithalatındaki artışın temel nedeni dünyadaki çip krizinin hafiflemesidir. Burada büyük bir talebin olduğunu vurgulamak isterim. 2023 yılının ilk çeyreğinde ise ihracatımız yüzde 2,5 artışla 61,6 milyar dolar, ithalatımız ise yüzde 11,4 artışla 96,5 milyar dolara çıkmıştır.”


 AFETİN ETKİLERİ


Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilerinin şubat ve mart aylarına ilişkin dış ticaret verilerine yansıdığını, bundan sonraki olumsuz etkilerinin daha sınırlı olmasını beklediklerini bildirdi.


 Muş, Ticaret Bakanlığı Konferans Salonu’nda, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ile düzenlediği basın toplantısında, mart ayına ilişkin dış ticaret rakamlarını açıkladı.


KÜRESEL TİCARET VE EKONOMİDEKİ OLUMLU GELİŞMELER


Küresel ticaret ve ekonomideki olumlu gelişmelere işaret eden Muş, önemli ihraç pazarlarından başta Avrupa Birliği ve Orta Doğu olmak üzere küresel ekonomideki iyileşmenin dış talep açısından olumlu bir tablo çizdiğini söyledi.


 ENERJİ FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİM


Muş, son dönemde enerji fiyatlarındaki düşüş sebebiyle enflasyonun küresel çapta aşağı çekilmeye başlamasının önemli bir gelişme olduğuna dikkati çekerek, “Öte yandan, küresel gıda fiyatlarındaki olumlu değişimde Türkiye önemli bir rol üstlenmiş olup, ülkemizin girişimleriyle geçtiğimiz günlerde süresi uzatılan Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’nın fiyatlardaki düşüşe kayda değer katkısı olmuştur.” dedi.


KÜRESEL EKONOMİDEKİ BELİRSİZLİK


Bütün bu olumlu gelişmelere rağmen, küresel ekonomideki belirsizliğin ve sorunların tamamen ortadan kalktığının söylenemeyeceğini belirten Muş, şöyle konuştu: “Riskler halen devam etmektedir. Bu noktada, güncel bir gelişmeyi de burada paylaşmak isterim. Geçtiğimiz gün, petrol üreticisi ülkeler üretimi kısma yönünde karar almışlar ve bu karar neticesinde petrol fiyatlarında kısmi bir artış meydana gelmiştir. Bu husus, enerji fiyatlarındaki belirsizliğin önümüzdeki dönemde de devam edebileceğine ilişkin kaygıları beraberinde getirmiştir. Yine bildiğiniz üzere, gerek ABD’de gerekse Avro Bölgesi’nde son dönemdeki kısmi düşüşe rağmen, küresel enflasyon hala yüksek seviyelerdedir. Bunun sonucu olarak parasal sıkılaşma politikaları devam etmekte ve büyüme üzerinde baskı unsuru oluşturmaktadır. Öte yandan, ABD’de iflas eden iki banka ve Avrupa’da Credit Suisse’in hisselerindeki ciddi düşüş bankacılık sektöründe önemli risklerin bulunduğunu göstermektedir.”


ÜRETİM HATLARI VE TEDARİK ZİNCİRLERİ


Mehmet Muş, Kahramanmaraş merkezli depremlerin üretim hatları ve tedarik zincirleri başta olmak üzere Türk imalat sektörü üzerindeki olumsuz etkisine karşın, Türkiye imalat PMI endeksinin martta yükselmeye devam ederek, eşik değerin üzerine çıktığını ve 50,9 olarak gerçekleştiğini bildirdi.


 REEL KESİM


Reel kesim güven endeksi ile istihdamdaki olumlu gelişmelere de dikkati çeken Muş, hizmet ihracatındaki olumlu seyrin devam ettiğini bildirdi. Muş, Ocak 2022’de yıllıklandırılmış olarak 63,9 milyar dolar olan hizmet ihracatının Ocak 2023’te yüzde 43,8 gibi önemli bir artışla 91,8 milyar dolara yükseldiğine dikkati çekerek, “Tüm bu gelişmeler ışığında, depremin etkilerinin şubat ve mart aylarına ilişkin verilere yansıdığı göz önünde tutulursa bundan sonra dış ticaretimiz üzerindeki olumsuz etkilerin daha sınırlı olacağı değerlendiriyoruz.” ifadesini kullandı.


 “TÜRK İHRACATÇISI İÇİN ÖNEMLİ FIRSAT ORTAYA KOYUYOR”


 Muş, Avro Bölgesi’ndeki ekonomik toparlanma ve talep artışına ilişkin beklentilerin Türk ihracatçısı için önemli fırsatları ortaya koyduğunu dile getirdi.


 Bakanlık olarak, ürün çeşitliliğini ve katma değerli ihracatı artırmak için her türlü desteği verdiklerini vurgulayan Muş, bu kapsamda çalışmalara devam ettiklerini bildirdi.


 Ticaret Bakanı Muş, firmaların bir dünya markası haline gelmesi sürecinde her zaman yanlarında olduklarını kaydetti. Bu doğrultuda attıkları adımlara değinen Muş, şu değerlendirmede bulundu: “Bu adımlardan biri ihracatçılarımızın finansmana erişim sorununa yönelik olarak geçtiğimiz yıl oluşturulan ve ülkemizin önemli bankalarının da katılımıyla sermaye yapısı güçlendirilen İhracatı Geliştirme Anonim Şirketidir (İGE AŞ). Teminat yetersizliği yaşayan firmalara sağladığı kefalet mekanizması ile ihracatımızı çok daha ileri noktalara taşımayı hedefleyen İGE AŞ, faaliyetlerini artırarak ihracatçılarımızı desteklemeyi sürdürmektedir. Bu doğrultuda, İGE AŞ geçtiğimiz günlerde Türk Ticaret Bankasının yüzde 98,5 hissesini satın almıştır. Türk Ticaret Bankasının satın alınması, ihracatçımızın finansmana erişimini daha da kolaylaştıracaktır. Önümüzdeki dönemde İGE AŞ çok daha kurumsal ve büyük bir yapı haline gelecektir.”


 Muş, Türkiye’nin geleneksel pazarlarından Orta Doğu ülkeleriyle ikili ticareti artırmak için de çalıştıklarını bildirdi.


 Bu kapsamda, martta Irak Başbakanı ile iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri ele aldıklarını anımsatan Muş, iş dünyası temsilcileriyle de bir araya gelerek ticari ilişkileri geliştirmeye yönelik atılacak adımları değerlendirdiklerini söyledi.


 Muş, Suudi Arabistan’a martta ziyaret gerçekleştirerek, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin güçlendirilmesine yönelik temaslarda bulunduklarını ifade ederek, “Türkiye-Birleşik Arap Emirlikleri Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nı da geçtiğimiz ay imzaladık. Bu anlaşmanın ihracatçılarımız ve girişimcilerimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, Orta Doğu bölgesinde yeni fırsatlar doğurmasını ümit ediyoruz.” dedi.


 Bakan Muş, ülke ekonomisi ve ihracatının son 20 yılda geldiği noktanın geleneksel pazarların ötesine geçmesini gerekli kıldığını anlattı.


 İhracatçıların her kıtada, her ülkede en rekabetçi aktörler arasında yerini almak mecburiyetinde olduğunu vurgulayan Muş, Uzak Ülkeler Stratejisi kapsamında sunulan desteklerden firmaların yararlanmalarını önemsediklerini dile getirdi.


 Muş, birçok sektörde gerçekleşen yatırımların Türk sanayisinin hızlı kalkınmasına devam ettiğini gösterdiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: “Geçtiğimiz ay Sayın Cumhurbaşkanı’mızın açılışını yaptığı, bor madeninin katma değerini 300 kat artıracak Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi sayesinde ülkemiz, dünyanın en sert üçüncü malzemesinin üretiminde ve ihracatında önemli bir oyuncu haline gelecektir. Milletimizin yoğun ilgisi neticesinde 177 binden fazla sipariş başvurusu alan ve önümüzdeki dönemde yollarda görmeye başlayacağımız Türkiye’nin otomobili Togg, ‘Türkiye Yüzyılı’nın inşasında emin adımlarla yol aldığımızın bir göstergesidir.”


MUŞ İŞ DÜNYASINA SESLENDİ


Dünya ekonomisinde 2008 finansal krizinden sonra ticaret artış oranının 2008’den önceye göre çok düşük kaldığını, salgın nedeniyle tüm dünyada ekonominin durma noktasına geldiğini belirten Muş, şöyle konuştu: “Bu dönemi büyük ekonomiler genişleyici para politikalarıyla atlatmaya çalıştı. Daha sonra dünya ekonomileri açılmaya, hayatını normale döndürmeye başladı. Dolayısıyla ertelenen talepler hayata geçmeye başladı. 2 yıl boyunca yapılamayan yatırımlar bir de üzerine ertelenen talepler gelince dünyada son 40 yılın en yüksek enflasyon oranlarıyla karşı karşıya kaldık. Bunu hepimiz yaşıyoruz. Dünya ekonomisi bu pandemiden sonra artan ticaret hacmiyle daha sonra tekrar yavaşlama eylemine girdi. Dünyada çeşitli önemli bankalar finansal problemler ve krizler yaşamaya başladı. Türkiye 2021’de yüzde 11’in üzerinde, geçen sene de yüzde 5’in üzerinde bir büyüme yaparak 2 yılı geride bıraktı. Türkiye ekonomisi büyüyor ve dinamik bir yapıya sahip. Ekonomimiz gelişiyor ve daha da büyüyecek. Bu büyümeyi bu yıl da sürdürmek istiyoruz.”


“BİR ŞEHRE SANAYİ GELDİĞİNDE O ŞEHRİN ÖNÜNÜ ARTIK ALAMAZSINIZ”


Muş, Aksaray’ın yeni yatırımlar çekeceğini ve önemli bir üretim üssü haline geleceğini vurguladı.


 


Tüm bu dünya konjonktüründe gelişmeleri değerlendirmek gerektiğine dikkati çeken Bakan Muş, şunları kaydetti: “Biz eğer Türkiye’yi büyütmek, ekonomik yapımızı güçlendirmek istiyorsak önümüzdeki dönemde bu mücadelemizi sürdüreceğiz. 2024’ün başından itibaren illerin istatistiklerini faaliyet alanına göre tutacağız. Dolayısıyla ihracat rakamları üretildiği şehre göre tutulmaya başlanacak. Aksaray 2023’te biraz gayret ederse ihracat anlamında 1 milyar dolar eşiğini geçmiş olacak. Özellikle bu konuda takip edilen projeler var. Bunlardan biri, Aksaray’ın raylı sistemle aşağıya Mersin’e limana kadar bağlanması. Bu Aksaray’ın bizim gündemimizde olan en önemli projesi. Bu projenin hayata geçirilmesi Aksaray’ın ihracatını çok ciddi şekilde etkileyecektir. Önce yatırımları yapacağız. Yatırımlar sanayiyi geliştirecek. Bir şehre sanayi geldiğinde o şehrin önünü artık alamazsınız.”


Türkiye’de seçim yapılacağını ve seçmenlerin sandık başına gideceğini anımsatan Mehmet Muş, şöyle devam etti: “2023’ten itibaren ülkemizi 5 yıl yönetecek kişiyi seçeceğiz. Hem milletvekilliği için hem de Cumhurbaşkanlığı için seçim olacak. Aksaray sağ olsun geçtiğimiz seçim dönemlerinde yüksek bir destek verdi. Aynı desteği bu seçimde de sizlerden bekliyoruz. İradenin olmadığı yerde idare olmaz ve yönetim olmaz. Belirsizlikler Türkiye’ye zaman kaybettirir. Geçmiş 20 yılda yaptıklarımız önümüzdeki 5 yıl içerisinde apaçık bir göstergedir. 7-9-10 kişi bir araya gelip Türkiye Cumhuriyeti’ne hükümet etmesi mümkün değildir. Bir yerde irade yoksa orada maalesef idarede olmaz.”


Muş, dünyanın içerisinden geçtiği süreci herkesin bildiğini, Türkiye’nin çevresinin istikrarsızlıklarla dolu olduğunu söyleyerek, “Türkiye kendi içerisinde istikrarını ve ekonomik büyümesini sürdürmeye devam ediyor.” dedi.


İstikrarın ve güvenin devam etmesi gerektiğini dile getiren Muş, “Bunun adresi de Cumhur İttifakı’dır. Türkiye’nin bir bilinmeyenle hangi görüşmenin, pazarlıkların neticesinde oluşturulan bir siyasi menfaat bloğunun taşıyacağı yerde olmamalı. Bu durumdan bir daha geri dönüş olmayacak. Bunlar bizi elde ettiğimiz ekonomik noktadan geriye götürebilir. Bunun için bizi daima ileriye ve gelişmeye açık olan Cumhur İttifakı’na sizlerin desteğini bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.


 


Kaynak: ErzurumGazetesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu