Deniz Kâşifi dümeni tekrar Marmara’ya kırdı – Son Dakika Ekonomi Haberleri

Salihoğlu, ülkemiz karasularında yapılacak deniz araştırmalarını bir adım ileriye taşıyacak Deniz Kâşifi’nin diğer gözlem sistemlerinden, yüksek mekânsal çözünürlüklü veri toplaması, uzun süreli çalışmalar gerçekleştirebilmesi, sürekli insan müdahalesine ihtiyaç duymadan otonom operasyonlar yapabilmesi, gerçek zamanlı veri iletimi ve minimum çevresel etkisi olması ile ayrıştığının altını çizdi.  

Salihoğlu, “Deniz kaşifi sürdürdüğümüz deniz araştırmalarına tamamlayıcı yapıda bir cihaz. Bu cihaz ile gerçekleştirdiğimiz Marmara ve Karadeniz çalışmalarının yanı sıra, önümüzdeki dönemde de tüm denizlerimizde çalışmalar yapmayı planlıyoruz. Açık denizde gerçekleştirdiğimiz çalışmaları ve sabit veri alan gözlem sistemlerinin tamamlayıcısı olan Deniz Kaşifi gibi otonom cihazların ve diğer gözlem sistemlerinin sayılarının denizlerimizde artması çok önemli. Bu sistemler aracılığıyla yapılan gözlemler sayesinde başta iklim değişikliği ve kirlilik olmak üzere denizlerimiz üzerindeki baskıların etkilerini daha net anlayabilecek ve bu baskılara yönelik çözümler geliştirebileceğiz.” dedi.  

“MARMARA’DA İKİ FARKLI DÖNEMİ KARŞILAŞTIRACAĞIZ” 

Deniz Kâşifi’nin Marmara Denizi çalışmasının iki aşamalı planlandığını, bu çalışmalarla Marmara denizinde iki farklı dönemdeki dinamiği anlamaya çalıştıklarını belirten Salihoğlu, şimdiye kadar toplanan verilerle müsilaj olayına eğilimli denizlerde, oksijen seviyelerinin düşük olduğu sularda çözüm önerileri geliştirmek için gerekli kritik bilgilerin sağlandığını ifade etti. Salihoğlu, şu bilgileri aktardı:

“Cihaz, ilk aşamada sabit bir ölçüm istasyonu gibi kullanılarak aynı noktada 900 metre derinliğe daldı ve İstanbul Boğazı’ndan çıkan jet akıntısının etkisi 24 saat boyunca gözlendi. Bu sayede ilk defa Boğaz jetinin etkisi yerinde ve gerçek zamanlı olarak ölçülebildi. İkinci aşamada ise Doğu-Batı uzanımlı 76 km uzunluğunda bir hat boyunca ölçümler yapıldı. Hat boyunca, Marmara Denizi’ne özel iki tabakalı sistemde, tabakalar arası etkileşimi yüksek çözünürlükte belirlemek için yüzey ile 50 metre derinlik arasında veri toplandı. Bu ölçümler, kış koşullarında bile birçok alanın oksijen yönünden fakir olduğunu gösterdi. Buna karşın, Bandırma ve Edremit Körfezleri’nin de bulunduğu güney bölgesine oksijenli Akdeniz alt suyu girişi gözlendi. Fakat batıdan doğuya gittikçe bu etkinin tamamen kaybolduğu ve İzmit Körfezi gibi bölgelere yeterli oksijen taşınımının kış koşullarında bile çok sınırlı kalacağı ortaya kondu.” 

Barış Salihoğlu, bu durumun Marmara Denizi’nde yaşayan canlılar üzerinde olumsuz etkilere neden olabileceğine dikkat çekti.  

AKDENİZ’DE TÜRKİYE’NİN EN UZUN ROBOTİK OŞİNOGRAFİK ÇALIŞMASI YAPILDI 

Deniz Kâşifi’nin Akdeniz çalışmasında ise 600 km uzunluğundaki bir hat boyunca yüzeyden 500 metre aşağıya süzülerek inip çıkan gliderin, konvansiyonel yöntemle yapılması çok uzun sürecek 500 düşey profile karşılık gelecek şekilde ölçümler gerçekleştirdiğini söyleyen Salihoğlu, Akdeniz’deki bu araştırmanın, Türkiye denizlerinde otonom bir cihazla yapılan en uzun robotik oşinografik çalışma olduğunu vurguladı.

Salihoğlu, araştırma keşfinde Doğu Akdeniz’de deniz sistemlerinin davranışının ilk kez yüksek mekânsal çözünürlükte incelendiği bilgisini verdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu