CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINI COŞKUYLA KUTLUYORUZ

Erzurum Güncel- Fransız İhtilali ile rejim değişikliklerinin hız kazandığı dünyada Osmanlı İmparatorluğu da bu
değişikliklerden etkilenmiş; monarşik bir yönetim şeklini benimseyen Osmanlı, iç ve dış sorunları
çözemeyince mutlak bir inkırazla karşı karşıya kalmıştır. Önce Osmanlıcılık sonra İslamcılık
düşüncesiyle ayakta durmaya çalışan Osmanlı bunu başaramayınca, aydınlar arasında milliyetçilik
fikrinin kuvvet kazandığını görüyoruz.
Nitekim cihan harbi sonunda memleket dört bir yandan işgale uğrarken kuvayı milliyeyi amil
kılarak vatanı işgalden, milleti esaretten kurtaracak milli mücadele işte bu milliyetçi düşünceden
doğmuştur. Milliyetçiler yurdun dört bir yanında Milli Mücadeleye fikren ve fiilen destek vererek
kurtuluşun öncüsü olmuşlardır.
“Ya istiklâl, ya ölüm!” parolasıyla yürütülen İstiklal Harbinin kazanılmasından sonra çözülmesi
gereken öncelikli mesele milli bünyemize ve günün şartlarına uygun bir yönetim sisteminin (rejim)
tesis edilmesi idi. Bu noktada özellikle dönemin Türk Ocaklı aydınları en uygun rejimin Cumhuriyet
rejimi olduğu fikrindedir. Nitekim fikirlerimin babası Ziya Gökalp’tir diyen ve kendisi de büyük bir
Türk milliyetçisi olan İstiklal Harbinin Başkumandanı Gazi Mustafa Kemal de aynı görüşte idi.
Mili iradeyi hakim kılmak ülküsüyle başlatılan milli mücadele zaferle sonuçlanmış ve sıra
millet iradesini hakim kılmaya gelmişti. Yeni bir rejime giden yolda tecelli eden kurucu iradenin
milliyetçilik fikrine dayalı olduğunda tereddüt bulunmamaktadır. Milliyetçi kurucu iradeye göre
Cumhuriyet idaresi, millet iradesini hakim kılmanın en doğru ve etkili yoludur. Bu düşünceyle süreç
içinde şekil verilen ve olgunlaştırılan Cumhuriyet, bundan tam bir asır önce, 29 Ekim 1923’te ilan
edilmiştir. Kutlu olsun!
Temeli Türk kahramanlığına ve yüksek Türk kültürüne dayalı Cumhuriyetin ilanı ile egemenlik
devletin asli sahibine, büyük Türk milletine devredilmiştir. Cumhuriyet bir yandan milletimizin,
milletler ailesi içinde şerefli yerini almasını sağlarken diğer yandan her Türk ferdinin temel hak ve
hürriyetlerden yararlanarak onurlu bir hayat sürdürmesinin teminatı olmuştur. Cumhuriyetle var olan
milli hayatımız, hakkımız ve hürriyetimiz, yine Cumhuriyetle var olmaya devam etmektedir.
Türk İstiklal Savaşı ve Türkiye Cumhuriyeti, Türk'ün son yüzyıllardaki en büyük mucizesidir.
Buna hasımlık edenler, yan gözle bakanlar, değerini anlamayanlar geçip gidecekler; ancak Türk Milleti
ve Cumhuriyetimiz ilelebet yaşamaya devam edecektir.
Erzurum Türk Ocağı olarak, sonsuza dek yaşayacağına inandığımız Cumhuriyetimizin ilan
edilişinin 100. Yılını coşkuyla kutluyor, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü,
silah arkadaşlarını, bütün şehitlerimizi, ebediyete irtihal etmiş gazilerimizi, Cumhuriyetin kuruluşunda
fikren ve fiilen emeği geçenleri bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz.
Ne mutlu Türküm Diyene!

Türk Ocağı Erzurum Şubesi
Başkanı
Av. Nizam Işık

Kaynak: GazeteGüncel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu