Tüm Dünyada İlgiyle Takip Edilen 6 Ünlü Dava

Hukuk, insan medeniyetinin ortaya çıkarttığı en önemli kavramlardan bir tanesi. Üstelik hukukun insan yaşamındaki rolü ve önemi her geçen daha da artıyor. Hukuk sistemin en önemli unsurlarından bir tanesi ise mahkemeler. İnsanlar arasındaki anlaşmazlıkların medeni bir şekilde çözülebilmesi için mahkemeler hayati önem taşıyor. Veya işlenen suçların cezalandırılması ve mağdur tarafların biraz olsun huzur bulması da mahkemeler marifetiyle gerçekleşiyor. Ancak zaman zaman bazı mahkemeler oldukça ilginç ve hatta tüyler ürperten davalara sahne olabiliyor. Bazen de bir dava, sadece görüldüğü ülkenin değil, bütün dünyanın yakından izlediği bir gösteriye dönüşebiliyor! Dava konusunun veya sanıkların ilginçliği böyle davaların yüzyıllar sonra bile konuşulmasına neden olabiliyor. Bundan daha ilginç olan şey ise, böyle davalardaki bazı sanıkların zaman zaman birer halk figürüne dönüşebilmeleri! Basının ve şehir efsanelerinin katkılarıyla bir dava gerçekliğinden kopup bambaşka bir hal alabiliyor. İşte bütün dünya tarafından şaşkınlıkla izlenmiş 6 ünlü dava…

1. Lizzie Borden davası

dava

Pek çok sansasyonel dava için kullanılan “yüzyılın davası” tabiri, Lizzie Borden’ın yargılandığı dava sırasında ortaya çıkmış olabilir! Çünkü Amerikalı bu kadın, oldukça vahşi cinayetlerden yargılanıyordu. Lizzie Borden davası bütün Amerika’nın ve hatta dünyanın yakından takip ettiği bir dava idi! 1893 yılında Lizzie Borden kendi babasını ve üvey annesini vahşice katlettiği şüphesiyle yargılandı. Cinayetler bir balta işlenmişti. Hatta, cesetler neredeyse tanınamayacak haldeydi! Yani katil, gerçekten de son derece vahşi bir katliama imza atmıştı. Üstelik bütün deliller Lizzie Borden’ın suçlu olduğunu işaret ediyordu. Ancak, Lizzie Borden bütün dünyanın yakından takip ettiği dava sonunda beraat etti! Ayrıca, Borden’dan başka hiç kimse suçlanmadı. Öte yandan, Lizzie Borden davadan sonra oldukça popüler bir halk figürü haline geldi. Yıllar boyunca Amerika’daki pek çok popüler kültür eserine de ilham kaynağı oldu.

2. Leopold ve Loeb davası

dava

Amerika Birleşik Devletleri’nde bir başka dava daha “yüzyılın davası” olarak isimlendirildi! Bu dava da korkunç bir cinayet sebebiyle gerçekleşmişti. Ancak bu seferki dava, iki sanıklıydı! 1924 yılında Nathan Leopold ile Richard Loeb isimli iki üniversite öğrencisi arkadaş, 14 yaşındaki bir çocuğu korkunç bir şekilde öldürdüler! Üstelik yakalandıktan sonra suçlarını itiraf ettiler! Küçük çocuğu öldürme sebepleri ise, “kusursuz bir cinayet işlemeye duydukları meraktı!” O dönemdeki yasaya göre iki katilin de idam edilmesi gerekiyordu. Ancak dönemin en ünlü savunma avukatı Clarence Darrow, en ünlü savunmasını yaptı! Darrow’un ünlü savunması, katillerin üniversitedeki felsefe derslerinden, çocukken geçirdikleri hastalıklara kadar pek çok şeyi içeriyordu! Nihayet ünlü avukat, jüriyi ikna etmeyi başardı. Böylece Leopold ve Loeb idam yerine müebbet hapis cezasına çarptırıldılar.

3. Adolf Eichmann davası

dava

Bütün dünyanın dikkatle takip ettiği başka bir davanın sanığı ise, Nazilerin korkunç katliamlarının mimarlarından biriydi! Adolf Eichmann isimi eski Nazi II. Dünya Savaşı’nın bitmesiyle tutuklandı. Ancak, bir şekilde kaçmayı başardı! Eichmann kaçtıktan sonra Arjantin’e yerleşti. Burada yeni bir kimlikle, yeni bir hayata başladı. Ancak bu eli kanlı adamın korkunç eylemleri unutulmamıştı. 1960 yılında İsrail’in istihbarat örgütü Mossad tarafından Arjantin’de yakalandı. Eichmann’ın yargılandığı dava bütün dünya tarafından ilgiyle takip edildi. Öyle ki Adolf Eichmann davası tüm dünyada canlı olarak yayınlandı. Binlerce insanın ölümünden sorumlu olan Adolf Eichmann, 1962 yılında idam edildi.

4. Charles Manson davası

Charles Manson, Amerika’da Manson Ailesi isimli bir tarikatın kurucusuydu. Sıkıntılı bir çocukluk geçirmişti ve geçmişinde pek çok suç kaydı bulunuyordu. Ancak Manson, asıl korkunç eylemlerini lideri olduğu tarikatı kurduktan sonra gerçekleştirecekti. Tarikat öylesine büyük bir suç merkezi haline gelmişti ki, sırf karmaşa çıkartmak için bir gecede 7 insanı öldürmüşlerdi! Öte yandan, tarikat mensuplarının toplamda kaç kişiyi öldürdüğü bilinmiyor. Ancak sayının 35’den fazla olduğu tahmin ediliyor. Manson ve takipçilerinin gerçekleştirdiği bir cinayet ise diğerlerinden daha fazla dikkat çekiciydi. Dünyaca ünlü yönetmen Roman Polanski’nin eşi oyuncu Sharon Tate de tarikat mensupları tarafından öldürüldü. Tate, öldürüldüğünde 8 aylık hamileydi! İlerleyen dönemde Charles Manson yakalandı ve ömür boyu hapse mahkûm edildi. Bütün dünyada büyük yankı uyandıran bu dava, Manson’un “sevilen” bir suçlu olmasına sebep oldu! Manson’un yargılandığı dava sona erdiğinde ondan nefret edenler kadar, ona hayranlık duyanlar da vardı. Bu korkunç tarikat ve lideri de pek çok popüler kültür eserine konu oldu…

5. Rodney King davası

3 Mart 1991 yılında siyahi bir Amerikan vatandaşı olan Rodney King aşırı hız yaptığı gerekçesiyle polisler tarafından durduruldu. Ancak King, sıradan bir polis müdahalesine maruz kalmadı! Rodney King 4 polis memuru tarafından neredeyse linç ediliyordu. Olayın ortaya çıkması, kamuoyunda büyük bir tepkiye neden oldu. Böylece, polis memurlarına açılan dava hem Amerika’da hem de tüm dünyada ilgiyle takip edildi. Ancak bu ilgi, dava sonuçlandıktan sonra yerini öfkeye bıraktı. Çünkü King’i acımasızca döven 4 polis memuru mahkeme tarafından suçsuz bulundu! Bunun üzerine ABD’de başlayan ırkçılık tartışmaları kısa süre içerisinde büyük bir toplumsal olaya dönüştü! Davanın görüldüğü Los Angeles şehrindeki protestolara çok sayıda Amerikan vatandaşı katıldı. Protesto gösterileri sırasında 1,4 milyar dolarlık maddi hasar ortaya çıktı.  Bu, ABD tarihindeki en yüksek maddi hasarlı toplumsal gösteriydi.

6. OJ Simpson davası

OJ Simpson, son derece ciddi bir cinayet davasının nasıl olup da bir gösteriye dönüştüğünün en güzel örneklerinden! Gerçekten de OJ Simpson davası ABD tarihinin en medyatik davalarından birisi olarak kabul ediliyor. Ünlü Amerikan futbolu oyuncusu OJ Simpson, eşi Nicole Brown Simpson ve arkadaşı Ronald Goldman’ı öldürdüğü gerekçesi ile mahkemeye çıkartıldı. Aslında, pek çok delil Simpson’un suçlu olduğunu gösteriyordu. Ancak sanığın hepsi medyatik isimlerinden oluşan avukatları, mahkemeyi bir televizyon şovuna çevirmeyi başardı. Bu son derece ciddi cinayet davası, neredeyse bir televizyon programı düzeyinde devam etti! 1994 ve 1995 yılları arasında devam eden davanın sonunda OJ Simpson suçsuz bulundu! Bu karar, medyatik avukat ordusu için büyük bir zaferdi. Öte yandan bir davanın bağlamından nasıl kopartıldığını ve nasıl bir televizyon malzemesi haline geldiğini gösteren önemli bir örnekti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu