TİM Erzurum verilerini paylaştı

Türkiye İhracatçılar Meclisi(TİM) Kasım ayı ihracat verilerini paylaştı. Erzurum’dan 2022 Kasım ayı döneminde 4 milyon 24 bin dolar, bu yılın Ocak – Kasım döneminde ise 24 milyon 825 bin dolar tutarında ihracat yapıldı. Erzurum bölge illeri Ocak – Kasım ayı ihracat sıralamasında 8’inci sırayı aldı.


ERZURUM 11 AYLIK DAĞILIM


2022 yılı Ocak – Kasım ayı arasında Erzurum’dan en yüksek değerde ihracat Kasım ayında yapıldı. Verilere göre ilden Ocak ayında 1 milyon 637 bin dolar, Şubat ayında 1 milyon 876 bin dolar, Mart ayında 1 milyon 406 bin dolar, Nisan ayında 1 milyon 925 bin dolar, Mayıs ayında 1 milyon 820 bin dolar, Haziran ayında 1 milyon 952 bin, Temmuz’da 1 milyon 459 bin, Ağustos’ta 3 milyon 802 bin, Eylül’de 2 milyon 367 bin, Ekim ayında 2 milyon 552 bin, Kasım’da 4 milyon 24 bin dolarlık ihracat kaydedildi.


KASIM AYI BÖLGESEL DAĞILIM VE ERZURUM


TİM verileri üzerinden DOSİAD tarafından gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre Kasım ayında Erzurum’dan 4 milyon 24 bin dolar, KUDAKA istatistik Bölgesi İleri toplamında 6 milyon 582 bin dolar, Kuzeydoğu Anadolu istatistik Bölgesi İlleri toplamında 21 milyon 50 bin dolar, Doğu Anadolu Bölgesinden ise 110 milyon 91 bin dolarlık ihracat yapıldı.


OCAK – KASIM BÖLGESEL VERİLER VE ERZURUM


DOSİAD tarafından gerçekleştirilen analizlere göre Ocak – Kasım döneminde Erzurum’dan 24 milyon 825 bin dolar, KUDAKA istatistik Bölgesi İleri toplamında 50 milyon 708 bin dolar, Kuzeydoğu Anadolu istatistik Bölgesi İlleri toplamında 194 milyon 472 bin dolar, Doğu Anadolu Bölgesinden ise 1 milyar 54 milyon 345 bin dolarlık ihracat yapıldı


ERZURUM’UN 11 AYLIK İHRACAT DEĞERİ PAYI


Veriler üzerinden DOSİAD Araştırma Merkezince yapılan hesaplamalara göre, Ocak – Kasım 2022 döneminde Erzurum’dan yapılan ihracat değeri, KUDAKA istatistik Bölgesi İleri toplamında yüzde 48,95, Kuzeydoğu Anadolu istatistik Bölgesi İlleri toplamında yüzde 12,76, Doğu Anadolu Bölgesinde ise yüzde 2,35’lİk oran oluşturdu.


BÖLGE İLLERİ İHRACAT DEĞERİ DAĞILIMI


11 aylık dönemde Malatya’dan 408,9 milyon, Elazığ’dan 346,9 milyon, Iğdır’dan 101,9 milyon, Hakkari’den 46,7 milyon, Ağrı’dan 35,8 milyon, Van’dan 35,0 milyon, Erzincan’dan 25,8 milyon, Erzurum’dan 24,8 milyon, Bitlis’ten 9,3 milyon, Bingöl’den 7,7 milyon, Ardahan’dan 4,4 milyon, Muş’tan 4,3 milyon, Kars’tan 1.5 milyon, Tunceli’den 732,0 bin dolar değerinde ihracat yapıldı.


Türkiye 21,9 Milyar Dolarla En Yüksek Kasım Ayı İhracatını Gerçekleştirdi


İhracat ocak-kasım döneminde 231 milyar doları, son 12 ayda ise 253 milyar doları aştı. Otomotiv 2,9 milyar dolarla kasım ayında en fazla ihracat gerçekleştiren sektör oldu. Kimyevi maddeler ve mamulleri 2,6 milyar dolarla ikinci, hazır giyim 1,6 milyar dolarla üçüncü sırada yer aldı.


GÜLTEPE’NİN DEĞERLENDİRMESİ


TİM Başkanı Mustafa Gültepe, ‘Aralık ayını da en iyi şekilde tamamlayıp 250 milyar dolarlık hedefi geçmenin gururunu paylaşacağız. Bir ay sonra tarihimizin en yüksek yıllık ihracat rakamını açıklayacağız. ‘ dedi


Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), kasım ayı ihracat verilerini Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un katılımıyla Adana’da açıkladı. Küresel pazarlardaki yavaşlamaya ve paritenin olumsuz etkisine rağmen ihracat kasım ayında da artışını sürdürdü.


250 MİLYAR DOLARLIK HEDEF


TİM Başkanı Mustafa Gültepe, 2022 için belirledikleri 250 milyar dolarlık hedefe emin adımlarla ilerlediklerini söyledi. Genel Ticaret Sistemi (GTS) kayıtlarına göre kasım ayı ihracatının yüzde 1,9 artışla 21,9 milyar dolara ulaştığını bildiren Gültepe, şöyle devam etti: “Bu sonuçla tüm zamanların en yüksek kasım ayı ihracatını gerçekleştirmiş olduk. Ocak-kasım dönemindeki 11 aylık ihracatımız, yüzde 13,9 artışla 231,2 milyar dolara ulaştı. Son 12 ayda ise 253,5 milyar dolarlık bir ihracata imza atmış olduk. 2022’ye başlarken belirlediğimiz 250 milyar dolarlık hedef için son düzlüğe girmiş bulunuyoruz. İnşallah aralık ayını da en iyi şekilde tamamlayıp hedefe ulaşmanın gururunu paylaşacağız. Bir ay sonra Cumhurbaşkanımızın katılımıyla tarihimizin en yüksek yıllık ihracat rakamını açıklayacağız. Kasım ayında otomotiv 2,9 milyar dolarla ihracatımıza en fazla katkıyı veren sektörümüz oldu. İlk beşteki diğer sektörlerimiz 2,6 milyar dolarla kimya, 1,6 milyar dolarla hazır giyim, 1,4 milyar dolarla elektrik-elektronik ve 1,3 milyar dolarla çelik şeklinde sıralandı.


Elektrik ve Elektronik, hububat, bakliyat, makine, savunma ve havacılık ile zeytin ve zeytinyağı sektörlerimiz tarihlerinin en yüksek aylık ihracatını gerçekleştirdi.”


KASIM AYINDA SUUDİ ARABİSTAN’A İHRACAT 9 KAT ARTTI


Mustafa Gültepe, kasım ayında 45 ilin ihracatını artırdığını, en çok ihracat yapan ilk beş ilin ise İstanbul, Bursa, Kocaeli, Ankara ve İzmir şeklinde sıralandığını bildirdi. Kasımda kilogram birim fiyatının 1,7 dolara yükseldiğini anlatan Gültepe, sözlerini şöyle sürdürdü:“Türkiye’nin geçen ay en çok ihracat yaptığı ülkeler Almanya, ABD ve Irak şeklinde sıralandı. 125 ülkeye ihracatımızı artırdık. Filipinlere 10 kat, Suudi Arabistan’a 9 kat ihracat artışı kaydettik. Özellikle Suudi Arabistan’a ihracatımızda önemli bir toparlanma süreci yaşıyoruz. Elbette ülkeler bazında hedefimiz çok daha yüksek. Bu hedefler doğrultusunda bir yandan katma değerli üretimimizi artırmak, diğer yandan yeni pazarlar bulmak için yoğun gayret gösteriyoruz. Mevcut ve potansiyel pazarlara düzenlediğimiz ticaret heyetlerimizle yeni iş birlikleri geliştiriyoruz. Bugün bir heyetimiz Güney Kore’de, bir diğer heyetimiz Endonezya’da bulunuyor. Özetle ticaret diplomasisini aralıksız sürdürüyoruz.”


İHRACAT 3. ÇEYREKTE BÜYÜMEYE 2,9 PUAN KATKI VERDİ


Mustafa Gültepe, ihracatın büyümeye verdiği katkının da devam ettiğini bildirdi. Türkiye ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 3,9 büyüdüğünü, mal ve hizmet ihracatının büyümeye 2,9 puan katkı verdiğini hatırlatan Gültepe, “İlk iki çeyreğe göre büyüme hızında bir düşüş görüyoruz. Bu düşüş ana pazarlarımızdaki ekonomik durgunluktan kaynaklanıyor. Bir süredir beklediğimiz gibi yurt dışı talep düşüşüne bağlı negatif gelişmelerin sonuçlarını görmeye başladık. Üstelik küresel piyasalardaki belirsizlik artarak sürüyor. Ertafımızı saran sis bulutu nedeniyle önümüzü görmekte zorlanıyoruz” diye konuştu.


İHRACATÇININ FİNANSMANA ERİŞİM ŞARTLARININ İYİLEŞTİRİLMESİ ÖNEM ARZ EDİYOR


Mustafa Gültepe, küresel ticarette dönemsel iniş ve çıkışların olabildiğini söyledi. Üretim ve ihracatı uzun vadeli düşündüklerini, strateji ve eylem planlarını da bu doğrultuda yaptıklarını bildiren Gültepe, sözlerini şöyle noktaladı.


“İhracatımızı iki yıl içinde 300 milyar doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Uzun vadede ise Türkiye’yi ihracatta ilk 10 ülke arasına sokma vizyonu ile çalışıyoruz. Bu hedefler için ihracatımızı her yıl en az yüzde 10 artırmalıyız. Dolayısıyla yeni yatırım yapmamız, mevcutların teknolojilerini yenilememiz gerekiyor. Böylesine kritik bir süreçte finansmana erişim şartlarının iyileştirilmesi önem arz ediyor. Son haftalarda ticari kredi büyümelerinde kısmi bir artış başladı. Firmalarımızın yatırım iştahını canlı tutmak, İhracatı sürdürülebilir kılmak ve istihdamı artırmak için bu büyümenin ivmelenerek süreceğini ümit ediyoruz. Ekonomimizin lokomotifi haline gelen ihracatın hız kesmemesi ve geleceğe en iyi şekilde hazırlanabilmemiz için finansmana erişim hayati önem taşıyor. Hükümetimiz bugüne kadar ihracata ve ihracatçımıza desteğini hiç esirgemedi. Finansmana erişim konusundaki sıkıntıların da en kısa sürede aşılacağına inanıyorum.


BAKAN MUŞ’UN DEĞERLENDİRMESİ


Muş, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ve diğer ilgililerin katılımıyla Adana Ticaret Odası’nda düzenlenen toplantıda, kasım ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.


 İhracatın geçen yıl yakaladığı ivmeyi bu yılın 11 ayında da devam ettirdiğini ve her ay olduğu gibi en yüksek aylık ihracat değerine ulaştığını belirten Bakan Muş, “Kasım ayında ihracatımız geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 1,9 artışla 21,9 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Ocak-kasım dönemi ihracatımız yüzde 14 artışla 231 milyar dolara yükselmiştir. Enerji ve emtia fiyatlarında yaşanan sert artışın etkisiyle ithalatımız kasım ayında 30,7 milyar dolar olmuştur. Bu ay enerji ithalatımız yüzde 17,4 artışla 7,7 milyar dolara yükselerek toplam ithalatımızın dörtte birini oluşturmuştur. Nitekim, Dünya Bankası tarafından açıklanan son veriler, 2022 yılı ilk 10 ayında bir önceki yıla göre enerji fiyatlarında yüzde 70,2 artış yaşandığını göstermektedir. Emtia fiyatlarında görülen söz konusu artış, net emtia ithalatçısı tüm ülkelerde olduğu gibi, özellikle imalat sektörü için yüksek miktarda enerji ithal eden ülkemizin ithalatını da yükseltmektedir.” diye konuştu.


Muş, son dönemde altın ithalatındaki yükselişin de ithalatta yaşanan artışta etkili olduğunu ifade ederek, “Altın ithalatımız kasım ayında yüzde 2500 artışla 2,6 milyar dolara yükselmiştir. Ocak-kasım döneminde ise toplam altın ithalatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 242 artarak 17,8 milyar dolar olmuştur. İlaveten, paritenin dış ticaret rakamlarımız üzerindeki olumsuz etkileri de devam etmektedir. Parite etkisiyle dış ticaret açığımız ocak-kasım döneminde yaklaşık 3 milyar dolar daha fazla gerçekleşmiştir.” bilgisini verdi.


 KASIMDA MOTORLU KARA TAŞITLARI İTHALATI 1,9 MİLYAR DOLAR OLDU


 Bazı sektörel gelişmelerin de kasım ayı ithalatı üzerinde etkili olduğunu dile getiren Bakan Muş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçtiğimiz yıl başta otomotiv olmak üzere çeşitli sektörlerde yaşanan yarı iletken tedariğine ilişkin sıkıntıların hafiflemesiyle küresel otomotiv piyasası canlanmaya başlamıştır. Bu kapsamda, kasım ayında motorlu kara taşıtları ithalatımız yüzde 40 artışla 1,9 milyar dolar olmuştur. Dolayısıyla bu ayki dış ticaret açığımızda enerji, altın ve otomotiv kalemlerindeki ciddi artışın payı bulunmaktadır.”


 Hizmet ihracatına da ayrı bir parantez açan Muş, “Hizmet gelirlerimiz seyahat ve taşımacılık gelirlerinin de önemli etkisiyle güçlü seyrini sürdürmektedir. 2022 Ocak-Eylül döneminde yüzde 69,4 oranında artışla 31,3 milyar dolar seyahat geliri elde edilmiştir. Aynı dönemde yüzde 57,9 oranında artışla 26,8 milyar dolar taşımacılık geliri elde edilmiştir.” dedi.


 Bakan Muş, bakanlık olarak küresel belirsizliklerin bu denli büyüdüğü bir dönemde ihracatçılara her türlü desteği vermeye devam ettiklerini vurguladı.


 Öncelikle geleneksel ihraç pazarlarındaki daralmayı öngörerek yıl ortasında devreye aldıkları “Uzak Ülkeler Stratejisi” ile ihracatçılara Asya ve Güney Amerika gibi uzak pazarlarda tutunmaları için destek olduklarını belirten Bakan Muş, şunları kaydetti: “Böylece ihracat menzilimizi ve ürün çeşitliliğimizi genişletiyor, 18 ülkeye yönelik ülke özelinde eylem planları uyguluyoruz. Öte yandan, özellikle Avrupa’da birçok firma enerji tasarrufu için çeşitli yollar ararken, yaklaşan kışla birlikte üretim ve yatırımların yeni rotalara kayma ihtimali güçlenmektedir. Bu doğrultuda bir taraftan ülkemizin Avrupa için üretim ve tedarik merkezi olması için yoğun temaslar sürdürmeye devam ederken, bir taraftan da artan enerji fiyatlarıyla gelirleri ve dolayısıyla talepleri yükselen Orta Doğu ve Körfez ülkelerinin ilk tercihinin Türkiye olması için yoğun ticari diploması faaliyetleri yürütüyoruz. Nitekim, bu hafta İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz İSEDAK programı vesilesiyle temmuz ayında uygulamaya konulan İslam İşbirliği Teşkilatı ülkeleri arasındaki Tercihli Ticaret Sistemi ve hayata geçen tahkim merkezi sonrası ticari ilişkilerimizi daha da geliştirmek için kapsamlı görüşmeler gerçekleştirdik. Küresel ekonomi enflasyon ve küçülme arasında sıkışmışken ülkemizin pandemi döneminde olduğu gibi bu adı konulmamış küresel kriz ortamından da en az hasarla çıkması için özverili çalışmalarımıza devam ediyoruz.”


Ticaret Bakanı Mehmet Muş, 2021 yılında son 50 yılın en yüksek büyüme hızına ulaşan Türkiye’nin birçok ülkenin hızla resesyona sürüklendiği bir dönemde büyüme trendini sürdürmeyi başardığını belirterek, “İkinci çeyrek büyümemiz yüzde 7,7 olarak yukarı yönlü revize edilmiş olup, 2022 yılının üçüncü çeyreğinde ise ekonomimiz yüzde 3,9 oranında büyüyerek son 9 çeyrekte kesintisiz bir büyüme kaydetmiştir.” dedi.


 Muş, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ve diğer ilgililerin katılımıyla Adana Ticaret Odasında düzenlenen toplantıda, kasım ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.


 Kadim bir tarihe sahip Adana’nın, eski zamanlardan bu yana köklü bir ticaret merkezi olduğunu belirten Muş, insanların ilgisine mazhar olan kentin, kültürü ve zengin mutfağıyla her zaman ön planda bulunduğunu söyledi.


 Muş, Adana’nın bereketli ve verimli topraklarıyla tarımda elde ettiği başarının yanı sıra sanayide de ön plana çıkarak her geçen gün potansiyelini daha üst seviyelere taşıdığını, köklü bir ticaret kültürüne sahip olduğunu ve en çok ihracat yapan ilk 20 il arasında yer aldığını dile getirdi.


 Son açıklanan verilerin, Avro Bölgesi’nin bugüne kadar kaydedilen en yüksek, Japonya’nın ise son 40 yılın en yüksek enflasyon oranlarına ulaştığını gösterdiğini anımsatan Bakan Muş, şöyle devam etti: “Enerji fiyatlarının yüksek seyri gibi etkenlerle, ülkelerin yürürlüğe koyduğu mali sıkılaştırma politikalarına rağmen henüz enflasyon üzerinde ciddi bir düşüş trendi başlamamıştır. Avrupa Merkez Bankası, Avro Bölgesi için beklentilerin üzerinde bir enflasyona işaret ederken, küresel resesyonun enflasyonu düşürme hızının oldukça yavaş olması beklenmektedir. OECD tarafından geçtiğimiz hafta yayınlanan Küresel Ekonomik Görünüm Raporunda, 2021 yılında yüzde 5,9 olan küresel büyüme hızının 2022 yılında neredeyse yarıya düşeceği tahmin edilirken, 2023 yılında da yüzde 2,2’ye gerileyeceği öngörülmüştür. OECD yaptığı tahminlerde, en büyük ticaret ortağımız olan Avro Bölgesi’nin bu yıl yüzde 3,3 ve önümüzdeki yıl ise yalnızca yüzde 0,5 büyüyeceğini öngörmüştür. Nitekim, Avrupa Komisyonu ‘Kış Ekonomik Tahminler Raporu’nda AB’nin son çeyrekte küçülmeye başlayacağı ve büyüme oranının önümüzdeki iki yıl boyunca da tekrar yüzde 2’nin üstüne çıkmayacağı öngörülmektedir. Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verileri de özellikle Avrupa’daki yavaşlamayı yansıtmaktadır. Avro Bölgesi imalat sanayi endeksi 6 aydır, yeni siparişler endeksi ise 5 aydır 50 eşik değerin altında yer almaktadır.”


 Küresel ticarette de genel ekonomik gidişata paralel bir trend beklendiğini belirten Muş, “OECD hesaplamalarına göre 2021 yılında yüzde 10 olan reel ticaret artışının, 2022 yılında yüzde 5,4’e ve 2023 yılında da yüzde 2,9’a düşmesi beklenmektedir. Nitekim, Dünya Ticaret Örgütünün kısa dönem ticaret gelişmelerini yansıtan barometresi, kasım ayında 100’ün altına düşerek uluslararası ticarette yavaşlamayı ortaya koymaktadır.” ifadesini kullandı.


 “ÜLKEMİZ SON 9 ÇEYREKTE KESİNTİSİZ BİR BÜYÜME KAYDETMİŞTİR”


 Bakan Muş, küresel ekonomide büyüyen bir borç sorunu bulunduğunu ifade etti. Birçok finans kuruluşunun gelecek yılın daha zayıf küresel büyüme ve daha yüksek borçlanma maliyetlerine tanıklık edeceğini ifade ettiğini aktaran Muş, “Yani mali sıkılaşma tek başına küresel enflasyonu kısa vadede düşüremezken, büyümeyi aşağı çekmekte ve küresel borç sorununu da tetiklemektedir.” dedi.


 Küresel ekonomide bu gelişmeler yaşanırken, Türkiye’nin gerek dış ticaret gerekse ekonomik büyümesinde yakaladığı başarılı performansla dikkati çektiğinin altını çizen Muş, sözlerini şöyle sürdürdü: “2021 yılında son 50 yılın en yüksek büyüme hızına ulaşan ülkemiz, birçok ülkenin hızla resesyona sürüklendiği bir dönemde büyüme trendini sürdürmeyi başarmıştır. İkinci çeyrek büyümemiz yüzde 7,7 olarak yukarı yönlü revize edilmiş olup, 2022 yılının üçüncü çeyreğinde ise ekonomimiz yüzde 3,9 oranında büyüyerek son 9 çeyrekte kesintisiz bir büyüme kaydetmiştir. 2022 yılının ilk üç çeyreklik kısmında mal ve hizmet ihracatımızda yaşanan yüzde 14,5 oranındaki artışla ihracatın büyümeye katkısı 3,4 puan seviyesinde gerçekleşmiştir. Gerçekleşen yüksek oranlı büyümenin yarısından fazlası mal ve hizmet ihracatından kaynaklanmış olup ihracat büyümenin itici gücü olmaya devam etmiştir.”


 İhracatçıları ekonomiye sundukları yüksek katkı için tebrik eden Muş, “İlaveten, Orta Vadeli Programımızda zikredildiği şekilde 2022 yılında yüzde 5 oranında bir büyümeye ulaşılması öngörülmektedir. Bu gerçekleşmeler, Rusya-Ukrayna savaşı, enerji krizi, parasal sıkılaştırma kaynaklı resesyon beklentileri ve dış talepteki daralmaya rağmen ekonomimizin ortaya koyduğu dinamizmi göstermektedir. Nitekim, küresel ekonominin yüzde 3,1 ve Çin ekonomisinin sadece yüzde 3,3 büyümesinin beklendiği bir ortamda, Türkiye ekonomisinin gerçekleştirmiş olacağı bu büyüme performansı çok değerli olacaktır. Hız kesmeden yoluna devam eden üretimin güçlü etkilerinin, son açıklanan istihdam verilerine de yansıdığını memnuniyetle ifade etmek isterim.” değerlendirmesinde bulundu.


 Bakan Muş, 2020 yılı birinci çeyreğine kıyasla 2022 yılı üçüncü çeyreğinde Türkiye ekonomisinin 3 milyon 552 bin ilave istihdam oluşturduğunu ve sanayi sektörünün buna katkısının 1 milyon 66 bin kişi seviyesinde olduğunu kaydetti.


 


 


Kaynak: ErzurumGazetesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu