Sultan Hamid “Toprak kaybetmedi” tartışması…

Fevzi Budak Yazdı...

Kimine göre benzersiz bir Ulu Hakan, kimine göre müstebit bir sultan ve bir padişah. Kimine göre bir karış toprak kaybetmedi, kimine göre  bir buçuk milyon km. kare toprak kaybetti. Kimine göre imparatorluğu korudu, kimine göre imparatorluk onunla çöküşe sürüklendi. İfrat ve tefrit ikileminde tartışılan bir padişah. Kimin doğru söylediği içinse tarihe bir baksak doğru olmaz mı? Tarihimizde rumi takvimle 93 Harbi ile yaşanılan en büyük felâket ve en büyük toprak kaybı sultan Hamid döneminde yaşandığına bir baksak olmaz mı?

Bırakalım Balkanlardaki hakimiyeti, Mısır’ı, Tunus’u kaybetmeyi, en azından Kars, Ardahan, Artvin, Batum’un ruslara, Kıbrıs’ın ingilizlere nasıl ve niçin verildiğine ve Yeşilköy’e Rus Zafer Anıtının nasıl dikildiğine ve 1908 meşrutiyetine kadar yıktırılmasına bir türlü cesaret edilemediğine bir baksak olmaz mı? Düyun-ı Umumiye utancının ve Reji Idaresi rezaletinin ne demek olduğunu bir sorgulasak olmaz mı?

Ama bu olumsuzluklara, yaşanmışlıklara karşı, yine de hakkını yemeden yenileşme ve değişim ile eğitim alanında attığı olumlu adımlara, açılan batılı tarzda okullara ve imparatorluğu koruma gayretlerine bir doğru gözle baksak ve hakkıni teslim etsek olmaz mı?

Sultan Hamid hakkında bugünü bırakalım da o dönemlerde vatan ve hürriyet kavramlarını bu topraklara taşıyan Namık Kemal’e ve Ziya Paşa’nın neler söylediklerine bir baksınlar. Özellikle Mehmet Akif’e baksınlar, Said-i Nursi’ye baksınlar, Filibeli Ahmet’e baksınlar. Tanzimat sonrası ve 1908 meşruiyetine kadar tüm vatan sever Osmanlı aydınlarına bir baksınlar ve bu aydınların neler söylediklerine zahmet olmazsa bir baksınlar. Sultan Hamid’in tahttan indirilişinin “hal fetvası’nı kaleme alan ve sonraki yıllarda Kur’an-ı Kerim’in Türkçe mealini yazan Ahmet Hamdi Yazır’a baksınlar, hal fetvasını veren ve imzalayan Şeyhülislam Mehmet Ziyattin Efendi’ye baksınlar.

Tahttan indirilişini oylamak úzere meclise sunan başkan vekili Gazi Ahmet Muhtar Paşa’ya baksınlar. Rum mebus Yorgiyadis’in dışında Meclis-i Mebusan’daki tüm mebus ve ayan üyelerinin oy birliğiyle tahtan indirilmesine karar verilmiş olmasına baksınlar. Talat Paşa’ya bir baksınlar. Toplumda karşılığı bulunan bu şahsiyetlerin bu fetva ve kararı niçin aldıklarına bir baksınlar olmaz mı? Tahttan indiriliş ve hal fetvasındaki gerekçelere baksınlar. Beğenilir veya beğenilmez, doğru bulunulur veya bulunmaz, bunlar başka bir şey…Ama tarihi ezber ve masal üzerinden değil, doğru bir biçimde okusalar olmaz mı?

Ez cümle: Sultan Hamid’e dün ve bugün hain diyen olmadı ve olamaz da. Ama eleştirilemez de değil. Döneminde koyu bir istibdat yönetimi yaşandı. Kurduğu hafiye-jurnal teşkilatıyla dönemin vatan sever aydınları nefes alamaz hale geldi. Osmanlı doğuda ve batıda tarihinin en büyük toprak kaybı yaşadı. Tüm bunları ve onun dönemindeki mutlak monark bir yapıdan hak-eşitlik ve hürriyet kavramı üzerinden meşruti bir yönetime geçişi hatırlatmak ve dile getirmek Sultan Hamid’e bir hakaret olarak görülmemeli…Tarihimize hataları ve şüphesiz çok büyük sevaplarıyla bir bütün olarak bakmak en doğru olanıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu