News
Ağzı olan konuştu da, ne yazık ki kimse şu hakikatin altını çizmedi:
Sel şehir merkezini yıkmadıysa sebebi, güçlü altyapısıdır.
Birçok ilçemizde ve onlarca köyümüzde çok ağır yıkıma ve can kaybına yolaçan sel, şehir merkezinde felaket boyutuna ulaşmadı. Ulaşmadı; çünkü: Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, tam on yıl önce işe başlayarak muhtemel tehlikeye karşı, şehrin altyapısını baştan sona yenileyerek tedbir aldı.
Küresel iklim değişikliği dedikleri tabiat olayı bu olsa gerek…
Baksanıza ülkemizin kimi bölgeleri haftalardır tek damla yağmur yüzü görmezken hatta 45-50 dereceyi bulan sıcaklarla kavrulurken, aralarında Erzurum’un da bulunduğu şehirler sele teslim oluyor.
Ormanlarımızda yangınların biri söndürülemeden diğeri başlıyor.
Yüz kilometrelik bir alanda…
Bir yanda göller, dereler kuruyor.
Bir yanda sel suları köyleri önüne katıp götürüyor.
Şanlıurfa’da Cuma namazından sonra ahali yağmur duasına çıkarken, Erzurum’da felakete yol açan yağmurun hız kesmesi için dua edildi.
Hakikaten izahı zor günlerden geçiyoruz.
Kırk yılı aşan meslek hayatımda, bu çapta bir tufanın Erzurum’u vurduğunu hatırlamıyorum.
Pasinler, Horasan, Tortum, Oltu, İspir ve daha nice yerler…
Köprüler yıkıldı, evler çöktü, yollar yarıldı.
Devasa kayalar bile dayanamadı azgın sulara…
Can kayıplarımız oldu, ne yazık ki…
Maddi zararın ise, haddi hesabı bilinmiyor.
Misal; birçok ilçe ve köyde tarım ağır hasara uğradı.
Merkezi hükümet birimleri yerel yönetimlerle birlikte olağanüstü bir gayret sarfettiler…
Kimseye, “nerede bu devlet” dedirtmediler.
Pekii…
İlçelerimiz ve onlarca köyümüz bu afete maruz kalırken şehir merkezinde neler oldu?
Evet; bazı mahallelerde düşük kodda olan birkaç evi ve dükkanı su bastı.
Evet; cadde ve sokaklardan nehir gibi sel suları aktı.
Ve fakat “felaket” diyebileceğimiz bir durum oluşmadı.
Niye?
Çünkü: Erzurum’da altyapı çok iyi durumda…
Büyükşehir Belediye Başkanı on yıl önce o koltuğa oturduğunda, ele aldığı ilk iş, şehrin altyapısını yenileme meselesiydi.
Görmüştü ki şehrin altyapısı içler acısı bir vaziyette…
Ne yazık ki…
Birçok belediye başkanının en sevmediği yatırım tipi altyapıdır!
Devasa bütçeler harcanır, ama vatandaş yapılan işi göremez.
Kıytırıktan bir park yapsanız aylarca konuşulur, altyapı için yapılan hizmet dile bile gelmez.
Buna rağmen…
Mehmet Sekmen, “hayır; önce altyapı” dedi.
İçlerinden kamyon geçen boruları şehrin altına gömdü, o boruları birbirine bağladı, su tahliye kanalları oluşturdu…
Son günlerde yağan ve sele sebep olan yağmur, şehir merkezini yıkıp geçmediyse sebebi işte o altyapı…
Yani Sekmen’in öngörüsüdür, muhtemel bir felaketi engelleyen…
Devasa borular vaktiyle döşenmemiş olsaydı, bugün bambaşka şeyleri konuşuyor olacaktık.
Keşke…
İlçelerimizin tamamında da aynı hizmet yapılmış olsaydı.
Başkan Sekmen’in…
Öteki hizmetleri de muhakkak ki kıymetli, ama hiç biri altyapı kadar hayati değil.
