Neyse ki kooperatifçi şimdilik yalnızca tespih salladı!

28 Şubat süreciydi, dört bir yan kan kokuyordu, bütün kavşaklar da infaz cellatlarıyla kuşatılmıştı.

Darağaçlarında ülkenin maşeri vicdanı ve hürriyeti can çekişiyordu; çünkü cellat iskemleye vurdu vuracaktı!”

Sabah televizyonlarda “cellatları da asarlar” filmi vardı.

…

Sosyal medya denilen leb-i derya bir mecra var ki ne hızına yetişmek mümkün ne de cevap yetiştirmek.

Hani biraz da sinir uçlarıma basarak ama (haklı olarak) sual ediyorlar:

“Ne oldu Mehmet Bey, kooperatif müdürü elinizde patladı değil mi?”

O lahza Ahmet Kaya’nın Attila İlhan şiirini dillendirdiği şarkısını terennüm ettim:

“…tahrip gücü yüksek bomba patlar!”

Tabii ki şairin dediği gibi gün gelir herkes ölür, ama bu şehirde daha şafak sökmeden önce adalet ölür.

Belirtmek isterim ki, o kooperatif müdürü benim şahsi davam filan değil tıpkı müftü gibi… Her ikisi de parmağını gözüme soksa tanımam…

Erzurumlunun (size göre aslında) gözüne gözüne soktuğu altın kakmalı tespihini de bilmem…

Değil mi ki o tespit doğru: Kooperatifçi, bu şehre meydan okuduğu için bugün olmazsa yarın terfi edecek!

Eğer benim bir hesap sorma mekanizmam olsaydı, kuşkunuz olmasın ki, Erzurum’da 7 erkek çocuğunun tecavüz edilmesi karşısında hiçbir sorumluluğu yokmuşçasına AK Partili siyasetçiler tarafından adeta baş tacı edilen Erzurum müftüsüne hesap sorar, o zatı bir saniye bile o koltukta tutmazdım.

Yok; işte…

Öyle bir yetkim olmadığı için gelin hep birlikte yeni pozisyon alalım: Diyanet’e bağlı bir yatılı kursta yedi erkek çocuğuna tecavüz edilmesinden dolayı müftü masumdur, hatta AK Partili vekillerimiz de günahtan aridir diye pankartlar açalım!

Nasılsa Allah ve peygamber adına yapılan her türlü iftira bu memlekette alıcı buluyor!

Haklısınız bay yetkililer, değil mi ki ırzına geçilen çocuklar…

Fesuphanallah…

Sakin olalım ve bu cümleyi de hitamına erdirmeyelim.

Tespih çevirip kara gözlüklü adamlar korumasında milletin inadına ahkam kesen o kooperatif müdürü de elbette ki müftü gibi el üstünde tutulacak, hürmet edilecek…

Ben asıl bu kooperatifçiye ne vakit şehir nişanı verilecek onu merak ediyorum…

İlla ki verilecek de…

Çünkü bu memleketin siyasisi…

Neyse şimdi bana lafın tamamını söylettirip de başımı tek celsede karar veren ve  “…sayın vekilim, sizin müşteki olduğunuzu bilseydik adamı anında asardık” diyebilecek kadar hukuk katili olan adamlarla muhatap etmeyiniz!

Kooperatifçiye elbette hiçbir şey olmayacak, işte ben buradan size ilan ediyorum belki de çok yakında genel müdür muavini bile olur.

(Dilerse eğer 2023 seçimleri için Erzurum’da AKP’den, (Parantez içinde parantez oldu, dikkat ettiyseniz AKP dedim. Çünkü bu tür saçmalıklar asla AK Parti içerisinde olmazdı) vekil adayı olabilir.)

Çünkü o kooperatifçi, ağababalarının yaptıklarından farklı bir tutum sergilemiyor ki!

“Yahu peki AK Parti Erzurum İl Başkanı Mehmet Emin Öz’e, o kooperatifçiyi ihbar etmiştin hatta bu yüzden bir kamyon laf işitmiştin, o da mı hikaye… Yani Mehmet Emin Öz de tek kelime bile olsa bu herifçioğluna bir kelam etmeyecek mi?”

Onu bilemem…

Lakin…

Herifçioğlunun zerre kadar tınmadığını yakın çevresinden ve korumalığına soyunan siyasetçilerden biliyoruz!

Neyse ki ucuz yırttık ya bu herifçioğlu gözümüze tespih yerine başka bir şey soksaydı!

Sarı öküzü herkes bilir…

O yedi erkek çocuğunun tecavüze uğramasının müsebbibi olarak Ugandalı ayrılıkçı çeteleri gösteren bir anlayış, tabi ki o kooperatifçiye de “Aslanım sen İngiliz hükümet komiseri misin, bu memleket senin müstemleken mi?” diye soracak değil ya…

Hep zannediyor ki ırzına geçilen yahut da aşağılanan o kimselerden biri kendisi olmayacak…

Biz de zaten kooperatif müdürünü ihbar ederken aslında biyerde terfi edeceğine alet olduğumuzu biliyorduk…

Yedi erkek çocuğunun eğitmenleri tarafından tecavüze uğramasından ötürü usulen de olsa mesul tutmadığı o müftüyü, her toplantıda baş edici eden bir siyasi anlayışın, millete bilmem ne gösterircesine tespih sallamasından rahatsız olmayacağını bilmeliydik.

Bağışlayın, cahillik ettik işte…

Bu sebeple Mehmet Emin Bey, ihbarımı geri çekiyorum.

Lütfen zabıtlardan çıkarılsın.

Kooperatifçinin kısmen de olsa kebap keyfini kaçırdığım için uluslararası Lahi Adalet Divanı’nda kendisinden af diliyorum!

İsteseydi eğer…

Neyse ki yalnızca sallamakla yetindi… Ya o tespihi…

Tövbe tövbe…

Erzurum’da güzel bir söz var:

“Sen öğüdü yuvadan almışsın.”

AK Partili sayın üst yahut alt yetkili herkes, hakikaten sizi kutluyorum çünkü her biriniz…

“Öğüdü yuvadan almışsınız.”

Sakın gaz kesmeyin; böyle devam edin!