Lenfosit (LYM) Yüksekliği Nedenleri ve Tedavisi

Lenfosit (LYM) yüksekliği neden olur? Lenfosit yüksekliği tedavisi nasıldır? Hangi hastalık ya da enfeksiyonlar lenfosit yüksekliğine neden olur?

Kanda lenfosit yüksekliği, baz durumlarda kanser ve otoimmün (doğuştan gelen bağışıklık) bozuklukları gibi belli hastalıklara işaret edebilir. Lenfosit yüksekliği için bir tedavi yöntemi yoktur. En iyi yöntem bu durumun altında yatan sebebi tedavi etmektir. İşte detaylar haberimizde…

LENFOSİT (LYM) YÜKSEKLİĞİ NEDENLERİ VE TEDAVİSİ

Lenfosit yüksekliği hiçbir belirti göstermeyebilir ve bir doktorun bu durumun sebebinin ciddi veya zararsız olduğunu belirlemesi gerekecektir. Çeşitli enfeksiyonlar ve otoimmün bozuklukları lenfosit yüksekliğinin yaygın sebepleridir. Aşağıda lenfosit yüksekliğinin yaygın nedenleri ve tedavileri bir arada verilmiştir.

Grip
Grip lenfosit sayısını artırabilecek bir solunum hastalığıdır. Solunum rahatsızlıklarına, ateşe ve bitkinliğe yol açabilir. Genel tedavisi dinlenme ve sıvı alımını artırmadır ama reçeteyle verilen virüs kırıcı ilaçların kullanılması gereken durumlar da olabilir.

Boğmaca
Lenfosit yüksekliği boğmaca nedeniyle ortaya çıkmış olabilir. Öksürük ilaçları genellikle işe yaramaz. Reçeteyle yazılan antibiyotikler olduğu gibi bu hastalık aşı ile de tedavi edilebilir.

Akut Lenfosit Lösemi
Akut lenfosit lösemi kemik iliği ve kan kanseridir. Bu hastalık, olgunlaşmamış kan hücreleri üretir ve hızlı ilerler. Lenfosit yüksekliğinin yanında, yumruya yol açan şişmiş lenf boğumu, sık görülen burun kanamaları ya da enfeksiyonlar, ateş, kemik ağrısı ve diş eti kanamaları da akut lenfosit lösemi belirtilerindendir. Bu çocuklarda en sık rastlanan kanser çeşididir ve çoğu zaman tedavide olumlu sonuç alınır.

Kronik Lenfosit Lösemi
Akut lenfosit lösemi gibi kronik lenfosit lösemi de kemik iliği ve kan kanseridir. Diğer lösemi çeşitlerinin çoğundan yavaş ilerlediği için kronik olarak adlandırılır. Akut lenfosit lösemideki ve kronik lenfosit lösemideki “lenfosit” kelimesi, lenfositlerin bu hastalıklardan etkilenen beyaz kan hücreleri olduğu için kullanılmıştır. Kilo kaybı, ağrı yapmayan büyümüş lenf boğumları, bitkinlik ve sık enfeksiyonları bu hastalığın tipik belirtilerindendir. Kronik lenfosit lösemi yetişkinleri daha çok etkiler ve genelde yapılan tedaviler hastalığı kontrol altına almaya yardımcı olur.

Mononükleoz (Kanda Tek Nüveli Lökosit Fazlalığı)
Mononükleoz, kısaca mono, ‘öpüşme hastalığı’ olarak da bilinir. Çünkü öpüşme sonucu bulaşır. Aslında, öksürme, hapşırma ve ortak kaşık, çatal, bardak kullanımı gibi başkasının salyası ile temas etme durumuna yol açan etkenler aracılığı ile de bulaşır. Buna rağmen soğuk algınlığı kadar bulaşıcı değildir. Çocuklardaki belirtiler, ergenler ve gençlerdeki kadar belirgin olmadığından hastalığın fark edilmesi zorlaşır. Yeterli sıvı alımı ve dinlenme en iyi tedavi yöntemi olmakla birlikte, dalak büyümesi gibi komplikasyonlar konusunda dikkatli olunmalıdır.

CMV Enfeksiyonu
CMV Enfeksiyonu  (sitomegalovirüs) oldukça yaygın olmakla birlikte, anne sütü, sperm, idrar, salya ve kan gibi vücut sıvıları ile bulaştığı için de oldukça fazla insanı etkiler. Enfeksiyon ömür boyu sürse de insanlar nadiren CMV belirtileri gösterirler. Zayıf bağışıklık sistemi olan ya da hamile olan hastaların bu durumdan etkilenme ihtimalleri daha yüksektir. Bu hastalığın tedavisi bulunmamakla birlikte, bağışıklık sistemi zayıf olanlar ve yenidoğanlar için bazı ilaçlar bulunmaktadır.

HIV/AIDS
AIDS, HIV virüsünün vücuda girmesinin sonucu olan, kronik ve hayati tehlike taşıyan bir hastalıktır. HIV bağışıklık sistemine zarar verir ve böylece vücudun hastalık ile savaşmasını önler. Cinsel yollar bulaşmakla birlikte, hamilelik, doğum ve anne sütü ile de yayılabilir. Ayrıca enfekte olmuş kan ile temas sonucu da bulaşır. Bu hastalığın tedavisi olmamakla birlikte, HIV virüsü AIDS’e sebep olana kadar uzun yılla geçebilir. Bu süreçte de hastalığın gelişmesini yavaşlatacak ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar gelişmiş ülkelerde oldukça faydalı olmasına rağmen, HIV, Asya, Haiti ve Afrika’da oldukça büyük bir sorun teşkil etmektedir.

Vaskülit
Vaskülit, kan damarının iltihaplanması sonucu, kan damarlarının yaralanma, daralma,zayıflama ve kalınlaşma göstermesine denir. Bazı vaskülit vakaları akut olup kısa sürede iyileşmekle birlikte, bazıları kronik şekilde uzun süre devam eder. Bazı durumlarda, damarları tıkayarak kanın organlara gitmesini engelleyecek kadar şiddetli olabilmektedir. Bu gibi durumlar, doku veya organ hasarına yol açarak bazen ölüme sebep olabilir. Vaskülit herkeste ortaya çıkabilecek bir durum olmakla birlikte, bazı insanlar daha yüksek bir risk altındadırlar. Bazı türleri tedavi gerektirmezken, bazıları uzun süreli ilaç tedavisi gerektirebilir.

Multiple Myelom
Multiple myelom, enfeksiyonlarla savaşan antikorları üretmekten mesul bir beyaz kan hücresi türü olan ve kemik iliğinde bulunan plazma hücrelerini etkiler. Bu hastalığa yakalanan insanlarda, myelom hücreleri kanserleşerek çoğalmaya başlar ve kandaki plazma seviyesini normalin üstüne çıkarırlar. Bu da antikor gibi proteinlerin yüksek miktarda çoğalmasına sebep olur. Bazıları ilk başlarda hiçbir belirti hissetmezken, bazı insanlar ise kan değerlerinde, böbrek, bağışıklık sistemi işlevlerinde ve kemiklerde değişiklikler hissedebilir.

Hepatit 
Hepatit karaciğerin iltihaplamasıdır. Karın şişmesi ya da ağrısı, yorgunluk, göz ve deride sarılık gibi belirtilere sebep olabilir. Bu durum, reçeteli ilaçlar ile, hayat tarzı değişikliği veya ameliyat ile tedavi edilebilir.

Crohn Hastalığı
Crohn hastalığı, sindirim sisteminin iltihaplanmasına yol açan bir otoimmün hastalıktır. Belirtileri, kilo kaybı, ishal ve karın ağrısıdır. Tedavi yöntemleri bazen karışık olabilmekle birlikte, farklı reçeteli ya da reçetesiz ilaç kullanımı, beslenme terapisi ve/veya ameliyat bunlar arasında sayılabilir.

Son Dakika Sağlık Haberleri için aşağı kaydırın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu