Kılıçdaroğlu: ”Ekrem İmamoğlu’nu kimseye yedirmeyiz”

Erzurum Güncel- CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Konuşmasında kara paraya yer veren Kılıçdaroğlu son kısmında CHP’lilere seslenerek, “Ayağa kalk CHP, ayağa kalk Türkiye’m. Nefsine hakim olanların iktidarı geliyor. Nefsine hakim olmayan hiç kimseyi yanımda tutmayacağım isterse 40 yıllık arkadaşım olsun” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi.

Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu‘nun uyuşturucu operasyonlarına ilişkin verilerini anımsattı. Soylu’ya istifa çağrısı yapan Kılıçdaroğlu, “Haftada 5 bin uyuşturucu satıcısı yakalanıyor diyor. Burası Kolombiya mı?” diye konuştu. Konuşmasında, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun ‘siyasi yasaklı’ hale getirilmek istendiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Ekrem İmamoğlu’nu kimseye yedirmeyiz” dedi.

Konuşmasının son kısmında CHP’lilere seslenen Kılıçdaroğlu, “Ayağa kalk CHP, ayağa kalk Türkiye’m. Nefsine hakim olanların iktidarı geliyor. Nefsine hakim olmayan hiç kimseyi yanımda tutmayacağım isterse 40 yıllık arkadaşım olsun. Bay Kemal’in yanında kula kulluk edenler asla ve asla yer almayacak. Bay Kemal’in yanında vatanseverler olacak. Durma CHP, korkma ve kaygılanma. Bedeli ne olursa olsun mutlaka ama mutlaka kazanacağız” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun satırbaşları şöyle:

Beni dikkatlice dinlemenizi istiyorum. Bir yol ayrımına doğru Türkiye gidiyor. İçinde bulunduğumuz olumsuz tabloyu düzeltmek için birlikte, demokratik kurallar içinde Türkiye’yi dönüştürmek ve çağdaş uygarlığı yakalamak ve onu aşmak azmini yerine getirmek için mücadele ediyoruz.

Sevgili arkadaşlarım, halkım, değerli yol arkadaşlarım. Size bugün hazin bir hikayeyi anlatacağım. Adım adım bugüne nasıl geldik? Bunun hikayesini paylaşacağım. Tek bir konu ama o kadar öyle acı sonuçlar oluyor ki neyse ben hemen sözlerime başlayayım.

Bu hikaye, ‘Kupon arazileri satarken bana soracaksınız’ diyen bir kişinin koskoca bir ülkeyi uçurumun kenarına sürüklediğinin hikayesidir. Bu hikaye malı götürmenin hikayesidir. Bu hikaye yoksuldan alıp varsıla vermenin, milleti soyup soğana çevirmenin hikayesidir. Bu hikaye yolsuzluklar, kamu ihalelerinde çevrilenen ayak oyunları, çeteler var. Şimdi soruyorum. Bir ülkede iktidar kendi çıkardığı kanundan 191 değişikliği niçin yapar? Kanunda, genelgelerde, tebliğlerde yapılıyor. Bu kadar kanunla uğraşmanın temel sebebi ne? Açık ve net söyleyeyim temel sebebi servet transferini gerçekleştirmek. Birilerine, bir avuca, çeteye servet transferini gerçekleştirmek. Milyonlardan alıp bir avuç kişiye vermek. Üstelik bunu Robin Hood taklidiyle yapıyorlar. Açıkça söylüyorum. Hırsıza, yolsuza servet aktarılmıştır. Adrese teslim ihalelerle beyefendinin bahsettiği kupon arazilerle hatta deprem toplanma alanlarıyla… Beylere tek şey yetmiyor. Doymadıkları için yetmiyor.

İkinci aşamaya başladılar. Merkez Bankası’nın ihtiyat akçesi vardır. Kara gün akçesidir. Merkez Bankası fiyat istikrarını sağlamak için gerektiğinde en son başvurulacak kaynaktır. Bugüne kadar hiçbir iktidar el sürmedi ve her iktidar Merkez Bankası’nın ihtiyat akçesini gözü gibi korumayı bildi. Bu gözü doymamışlar bir kanun çıkardılar. İhtiyat akçesinin tamamını 78 milyar lirayı aldılar. 2019 yerel seçimlerinden hemen önce aldılar. Çünkü seçimi finanse etmeleri gerekiyordu. Malı götürdüler, hazineye koyamadılar. 78 milyar liraya el koydular ama millet bunlara öyle bir tokat attı ki bugün hala Ankara, İstanbul, Mersin, Adana diyorlar. O nedenle ben bu milletin ferasetine, vicdanına, ahlakına güveniyorum.

Merkez Bankası’nın akçelerine el koydukları için kasada 1 cent bile yok şu anda. Ne yaptılar? Devletin çürütmenin üçüncü aşamasına geçtiler. Swap yeni borç para. Dilenerek para bulma… Bu sabah gelmeden baktım Merkez Bankası’nın kasası -58.5 milyar dolar açık veriyor. Swap şu, benim cebimde para yok gidiyorum birisinden borç alıyorum. Bu para benim değil ki başkasının zamanı gelince ödeyeceğim zaten. Swap aynı uygulama. Gittiler yalvardılar, borç verin diye. Bu bizim gördüğümüz üçüncü aşama. Bunun üzerinden millete caka satıyorlar.

Bu da yetmedi dördüncü aşama. Adı Varlık Barışları. Tam 9 kez süresi uzatıldı. Bu ne demek? Kim olursan ol ister çocuk ticareti, kadın ticareti, insan, uyuşturucu ticareti yap, sahtekar ol, nereden kazanmış olursan ol kaynağını sormayacağım demek. Ne getirirsen getir sormayacağım diyor. Pislikle mi kazandın umursamayacağım diyor. Tam 9 kez çıkardıkları bu kanunu değiştirdiler. Bu kirli para nereden gelirse gelsin ‘Başımın üstüne’ dediler. Tam 9 kez bu teklifi yaptılar. Bende iki şey söyledim. 1. Kirli para iyi parayı ülkeden kovar. 2. Kara para, sahiplerini de Türkiye’ye getirir dedim. Haklıyım. Uyuşturucuyu serbest bırakırsan, parayı Türkiye’de aklarsan ne diyecek uyuşturucu baronu? ‘Ben de Türkiye’ye gideyim’ diyecek. Paran var mı var, siyasilerle fotoğraf başta fotoroman olmak üzere herkesle çektirebilirsin. Güvencesi var adamın.

Bu yılın ilk 8 ayında ülkemize gelen kara para yabancı sermayenin tam 4 katı. Neyin sonucudur bu? ‘Paranın rengi, dini nedir hiç sormadık. Çünkü paranın rengi, dini yoktur para paradır’ diyordu sarayda oturan zat. Ancak paranın rengi vardır. Beyaz para, kara para, kirli para vardır.

Türkiye uyanan bir Türkiye. Türkiye geleceğini güvence altına almak isteyen, rüşvetten, uyuşturucudan kurtulmak zorunda. Onurlu bir iktidar hiçbir zaman kirli para gelsin demez. Uluslararası kuruluşlarında altına imza attığı sözleşmeler var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti gri listeye alındı haberleri bile yok. Bilmezlikten geliyorlar. Türkiye’nin itibarını koruyacak olan aziz milletim, kirli paradan, uyuşturucu parasından medet umanlardan uzak durun. Evlatlarını seviyorsanız uzak durun.

Kirli para gelirse ne olur? Bunun yanıtı maalesef sokaklarımızda. Biri çıkmış ‘Haftada ortalama 5 bin uyuşturucu satıcısını veya imalat yapanı gözaltına alıyoruz’ diyor. Ben bunu gündeme getirdiğimde kıyamet kopmuştu ama bilsinler Bay Kemal 85 milyonun hakkını ve hukukunu koruyacaktır. Bu itirafı için teşekkür ederim. Burası Kolombiya mı? Ne demek haftada 5 bin kişi. Kendiler itiraf ediyor ama bana kızıyorlar. Doğruyu söyleyeni 9 köyden kovarlar diyorlar. Hiç kimse endişe etmesin Bay Kemal 10. köye gidecektir yine halkın çıkarlarını savunacaktır. Şimdi soruyorum; bu uyuşturucu baronlarının onların maşalarının ülkemizde işi ne? Sokaklarımız bu kadar mı güvensiz? Gençlerimiz bu kadar mı tehlike altında? Sesiniz kesiliyor, itiraf ediyorsunuz.

Sırp çete lideri İstanbul’da yakalandı. 8 yıldır İstanbul’da villada oturuyor beyefendi. Saray, fotoroman ne yapıyorlar? Ağırlıyorlar herhalde. 8 yıldır beyefendi orada. Polis arama, kazı yapıyor. Kaybolan erkekler, kadınlar var. Biz üstlerine gittikleri zaman hareket ediyorlar ama bunlar beceremezler. Parayla teslim alınmışsanız iradeniz teslim alınmış demektir. Bunlar İstanbul’da her türlü pisliğe bulaşıyor. Bana ‘ispat et ispat’ diyorlardı ya. Daha neyini ispat edeyim? 8 yıldır krallar gibi yaşıyor adam İstanbul’da. Yakasını tut ve götür mahkemeye diyorsanız ona millet karar verecek. İktidara geleceğiz, göreceksiniz. Tek tek yakalarından yapışıp hakim huzuruna çıkaracağız. Bizim fotoroman nerede? Bir insanın gram onuru olsa bir dakika durmaz istifa eder. Böyle insanlar ülkeye en büyük zararı veriyorlar. Hamisi kim? Sarayda oturan zat. El ele verip bu işleri çeviriyorlar.

Balkan, Kafkas mafyası Türkiye’de at koşturuyor. Uyuşturucu yüzünden birbirleriyle rekabet ediyorlar. Daha çok kara para demek daha çok uyuşturucu demektir. Daha çok uyuşturucu ise karnını doyurmaya tavuk döner alamayan gençlerimizin met denilen zehirlerin pençesine düşmesi demek.

Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre 2020 yılında uyuşturucu dosya sayısı 314 bin 466 2021 yılında 422 bin 479’a çıkmış. Bunlar yakalananlar. Geçen hafta Emniyet Genel Müdürlüğü’nün raporunu açıklamıştım. Bu raporları bizim okumadığımızı sanıyorlar. Biz devleti sizden çok daha iyi biliriz. Devletin saygınlığını koruyoruz biz. Devletimizi yüceltiriz. Siz devleti çürüttünüz.

Bürokrat arkadaşlarıma buradan çağrı yapayım. Asker, polis herkese çağrı yapayım. Ülkenize sahip çıkın, hiçbir yanlış işlemin altına sakın ola ki imza atmayın.

Açık ve net söylüyorum. Siz bu ülkenin evlatlarını heba etmiş bir iktidarsınız.

Tuz koktu, su çürüdü. İkisi birden oldu. Geldiğimiz yer işte bu noktadır. Türkiye Cumhuriyeti Devletini çürüttüler. O kadar ki Cumhuriyet’ten intikam almayı söylemeyi de ihmal etmiyorlar, Türkçe’ye saldırıyorlar. Milli Kurtuluş Savaşı’na saldırıyorlar.

Yozlaşmanın ana merkezi saraydır. Uyuşturucu batağının içine genç evlatlarımızı sürüklemenin bunun politikalarının hayata geçirilmesinin temel merkezi saraydır, saraydır, saraydır. Bir daha söylüyorum saraydır.

Bu devletin namuslu güvenlik güçleri var. Sahipsiz kılmak istiyorlar bu ülkeyi. Hiç kimse unutmasın Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin güvencesi de teminatı da CHP’dir. Kılıçdaroğlu’nu nasıl sustururuz? Önce benimle anlaşmayı denediler duvara tosladılar. Yok öyle yağma, Kılıçdaroğlu’nun önünde sizin geçemeyeceğiniz duvarlar var. O duvarlar adalet, halk duvarıdır. O duvarları aşıp bana ulaşamazsınız. İkinci adımı attılar. Taşeron sermayedarları buldular ‘Bay Kemal’i siz yıpratın finansmanı da bizden’ dediler. Sureti muhalefetten görünen ama bu kirli sermayelerle çalışanların tamamını biliyoruz. Bunlara sesleneyim. Cumhurbaşkanı adayını bu taşeron sermayedarlar değil altılı masa, altı namuslu lider belirleyecek.

Milletler istilalarla, savaşlarla yok olmazlar. İç çürüme ile yok olurlar. Devletin kurumları çürür, ahlak yozlaşır ve devletler yok olurlar. Bütün endişem hızlanan yok olma sürecini bir şekliyle frenlemekti. Hepimize büyük görevler düşüyor. Bir şekliyle bu gidişe dur demek zorundayız. İç çürümeden devletler ölürler. 4-5 yıl sonra Türkiye’yi nasıl ayakta tutarız bu tartışılacaktır ama o kadar uzun sürmeyecek ilk seçimlerde tabloyu ters-düz edeceğiz, çürümeyi engelleyeceğiz. Bu topraklarda bir tek uyuşturucu baronu kalmayacak.

Bu çürümeyi nasıl temizleyebiliriz? Canla başla çalışan güvenlik güçlerimiz var o ayrı. Siyasiler müdahale etmese zaten tamamını önleyecekler. Yukarıdan fotoromanın talimatı üzerine dava açıyorlar bana sanıyorlar ki geri adım atacağım. Vay efendim ‘devletle kavgalı’ diyecekler. Biz devletle kavgalı değiliz. Biz uyuşturucu baronlarına yol açanlarla kavgalıyız. Öyle polisin arkasına saklanıp kendini başka türlü anlatma. Yüreğin yetmez senin. Bunu yapıyorsan dünyanın en büyük korkağısın sen. Polislerle hiçbir sorunum yok. Onlara robot muamelesi yapan iktidarın kim olduğunu da biliyorlar. Benim de ne olduğumu gayet iyi biliyorlar.

Polislerimi intihara sürükleyen, hiçe sayan, robot gibi gören kirli bir yapı şimdi de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımızı siyasi yasaklı yapmaya çalışıyor. Açık ve net söylüyorum. Ekrem İmamoğlu büyük lokmadır, boğazınıza takılır ve kalır. Biz Ekrem İmamoğlu’nu kimseye yedirmeyiz.

Kirli parayı kabul etmezseniz bataklık kurur. Bizim paraya ihtiyacımız var ama temiz paraya ihtiyacımız var. Temiz bir iktidar temiz bir parayı ister. Temiz para dedim Erdoğan hemen bağırdı. ‘Temiz para, kirli para mı olur’ diye. Ekonominin e’sini bilmezseniz bağırırsınız başka bir şey yapamazsınız. Kaynağı belirsiz paraları, Suriyeli sığınmacılar, Afganlar geliyor. Erdoğan da bunları tepe tepe bir şekliyle kullanıyor. Evet geziyorum, gidiyorum, konuşuyorum ama hiç kimse endişe etmesin. Bu kardeşiniz, Bay Kemal temiz parayı buldu. Bundan emin olmanızı isterim. Bu para sadece Türkiye için değil dünyanın her tarafına bir şekliyle gidiyor. Düşük faizli bir para. Bu paranın size gelmesi için kara paranın olmaması lazım. Ben bu parayı buldum. Sen nereleri gezdiğimi zaten bilemezsin, ben senin gittiğin yerlere gitmem ki. Sen baronlarla konuşursun ben konuşmam ki. 5 trilyon dolar yatırımcı parası olan kurumlarla görüştüm İngiltere’de. Erdoğan şimdi diyecek ‘Nerden buldu nasıl konuştu’ diyecek. Sen bilmezsin, sen ülke sevdası, işsizlik, yoksulluk, büyüme, temiz para, ahlak, erdem, adalet, Türkiye nedir bilmezsin.

Bu parayı bulmak yetmez. Gençlerimizi bu parayla buluşturacak arabulucu beyinlere ihtiyacımız var. Bunlar dünyaya kaptırdığımız en iyi beyinlerimizdir. Ben büyük bir koalisyon kuruyorum. Bu siyasi bir koalisyon değil en genç beyinlerin koalisyonunu koruyorum.

Onlar bunu hayal bile edemezler çünkü devlet nedir bilmiyorlar. Siz teknoloji devrimini kaçırırsanız ağır bedel öder bu gençler.

Kasımın sonunu bekleyin diyorum. Öyle ‘Kanal attım, kazma vurdum’ vizyonsuz adamlarla işimiz yok. Türkiye’yi 21. yüzyılın yıldızı haline nasıl getireceğiz bunu anlatacağım. Erdoğan sende dinle bunu.

Ayağa kalk CHP, ayağa kalk Türkiye’m. Nefsine hakim olanların iktidarı geliyor. Nefsine hakim olmayan hiç kimseyi yanımda tutmayacağım isterse 40 yıllık arkadaşım olsun. Bay Kemal’in yanında kula kulluk edenler asla ve asla yer almayacak. Bay Kemal’in yanında vatanseverler olacak. Durma CHP, korkma ve kaygılanma. Bedeli ne olursa olsun mutlaka ama mutlaka kazanacağız.

Kaynak: GazeteGüncel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu