HIV virüsü belirtileri neler, nasıl bulaşır? HIV Enfeksiyonu (AIDS) bulaşma yolları

HIV virüsü belirtileri neler, nasıl bulaşır? HIV Enfeksiyonu (AIDS) bulaşma yolları

HIV vakaları Türkiye’de artış göstermeye başladı. Erken teşhis ve düzenli tedavi ise hastaların hayatlarını olağan şekilde sürdürmesini sağlıyor. Peki, HIV virüsü belirtileri neler, nasıl bulaşır? İşte HIV Enfeksiyonu (AIDS) belirtileri ve bulaşma yolları…

HIV, vücudun bağışıklık sistemine, özellikle de yardımcı T hücreleri olarak adlandırılan CD4 hücrelerine saldıran ve belirli vücut sıvılarına yayılan bir virüstür. Yardımcı T hücreleri (CD4+) bağışıklık yanıtında aracı hücrelerdir.
HIV en yaygın olarak kontrolsüz cinsel ilişki, ortak kullanılan kirli enjektör veya cerrahi malzemelerle, test edilmemiş kan ve kan ürünleriyle, daha az sıklıkla da hamilelik, doğum ve emzirme sırasında anneden bebeğe ve tıbbi işlemler sırasında kesici delici aletlerle yaralanma sonucu bulaşır. HIV bulunan bir kişiden sadece belirli vücut sıvıları (kan, meni, pre-seminal sıvı, rektal sıvılar, vajinal sıvılar ve anne sütü) ile bulaşabilir. Bu sıvılar, bir mukoza(rektum, vajina, penis, ağız) veya hasarlı doku ile temas etmeli veya bulaşın gerçekleşmesi için doğrudan kan dolaşımına (bir iğne veya şırıngadan) enjekte edilmelidir. HIV, sıcaklığa ve diğer faktörlere bağlı olarak kullanılmış bir iğnede 42 güne kadar canlı kalabilir.
HIV, sivrisinekler, keneler veya diğer böcekler vasıtasıyla, HIV pozitif bir kişinin kanıyla temas etmemiş tükürük, gözyaşı veya terle, HIV pozitif biriyle sarılmak, el sıkışmak, tuvaleti paylaşmak, aynı kabı paylaşmak veya  “sosyal” öpüşmekle bulaşmaz. HIV, insan vücudunun dışında (yüzeylerde olduğu gibi) uzun süre hayatta kalamaz ve bir insan konakçının dışında çoğalamaz. Başka bir cinsel yolla bulaşan hastalığa sahip olmak, HIV bulaşma riskini artırabilir.
HIV (İnsan İmmun Yetmezlik Virüsü) enfeksiyonu kan, kan ürünleri ve diğer vücut sıvıları (semen gibi) ile bulaşan, çok ciddi ve öldürücü bir hastalıktır. Bağışıklık sistemi hücrelerini enfekte ederek onların yıkımına veya fonksiyonlarının bozulmasına neden olarak kişide bağışıklık yetmezliğine neden olur. Bu da çeşitli ciddi enfeksiyonlara ve bazı kanserlere yatkınlığı arttırır.
Hastalığın evresine göre hastalığın belirti ve bulguları değişmektedir. Hastalar ilk birkaç ayda oldukça bulaştırıcı olmasına rağmen birçoğu hastalığının farkında değildir. Hastalığın başlangıcından sonraki ilk birkaç haftada kişide hiçbir belirti olmayacağı gibi ateş, boğaz ağrısı, baş ağrısı ve döküntü belirtileri ile seyreden grip benzeri bir hastalık görülebilir.İnsanlarda akut HIV enfeksiyonu olduğunda, kanlarında büyük miktarda virüs bulunur ve çok bulaşıcıdır. Ancak akut enfeksiyonu olan insanlar genellikle enfekte olduklarının farkında değildir, çünkü hemen hemen hiç hasta hissetmeyebilirler. Kişinin akut enfeksiyonu olup olmadığını anlamak için bir antijen / antikor testi veya bir nükleik asit (NAT) testi gereklidir. 2. Evre olan “Klinik sessizlik süresine (HIV hareketsizliği veya uyku hali)” asemptomatik HIV enfeksiyonu veya kronik HIV enfeksiyonu da denir. Bu aşamada HIV hala aktiftir ancak çok düşük seviyelerde çoğalmaya devam eder. Bu süre zarfında insanlar herhangi bir semptom göstermeyebilir. HIV tedavisi için ilaç almayan insanlarda bu süre 10 yıl veya daha uzun olabilir, ancak bazılarında, hastalık bu aşamada daha hızlı ilerleyebilir. İnsanlar bu aşamada HIV’i hala başkalarına bulaştırabilirler. Birdenbire, enfekte kişinin virüs yükü artmaya ve CD4 hücre sayısı azalmaya başlayan kişi 3. evreye geçer. Bu olduğunda ve vücuttaki virüs seviyeleri arttıkça semptomlar ortaya çıkmaya başlayabilir. HIV ile enfekte kişilerde 5-15 yıl içerisinde 3.evre yani AIDS (kazanılmış bağışıklık yetersizliği sendromunu) gelişmektedir. Ancak antiretroviral ilaç (ART)alan kişiler, 2. evrede onlarca yıl ilerlemeden kalabilirler.
AIDS insanlarda tedavisi zor enfeksiyonlara, hastalıklara ve sonunda ölüme neden olur. Hastalık giderek kişinin bağışıklık sistemini zayıflattığı için lenf bezlerinde şişme, ateş, kilo kaybı, ishal ve öksürük gelişebilir. Tedavisiz kişilerde tüberküloz, kriptokok menenjiti gibi ciddi enfeksiyonlar ve lenfoma ve Kaposi sarkomu gibi kanserler gelişebilmektedir.
Aşısı, koruyucu ya da özel bir tedavisi yoktur. Uygulanacak kişisel önlemlerle hastalıktan korunmak mümkündür. Kişisel Önlemler:Seyahatleriniz esnasında güvensiz ve korunmasız cinsel ilişkiye girmeyin,İlişkiye girecekseniz mutlaka kondom kullanın, kondomu kurallara uygun şekilde kullanmaya özen gösterin,Alkol alımınızı sınırlayın. Fazlasında riskli davranış olasılığı artar.Enjeksiyon ile ilaç kullanmayın,Cilde hasar verecek herhangi bir alet ya da iğne ile uygulama yaptırmayın ( dövme, piercing, akupunktur iğneleri),Eğer tıbbi hizmet, ya da diş sağlığı hizmeti alıyorsanız, kullanılan malzemenin temiz ve steril olduğundan emin olun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu