GÜLÜŞLERİNİ KIRDILAR ÖĞRETMENİN

Yazarken sayfa sayfa şu sınıf defterini
Eridi ve gitti kalem
Zarif parmaklarımda
Neye yorsam hep geç gelen öğrencilerimi
Bilmem ki nasıl anlatsam
Ve açsam onlara yüreğimin derinliklerini
Ah!.. bir kavratabilsem bilim kokulu bilgilerini
Sevdalarına dahil edebilsem ders çalışma alışkanlığını
Sadece beyinlerine değil
Yüreklerine…
Yüreklerine de
Nakşedebilsem bayrağımızın kimliğini
Ve de rengini.
Ağlasam yanı başında ders çalışmayan öğrencimin
Herkes ağlar gibi;
Fakat öğretmen derinliğinde ağlar yüreğinin
Ama ben!..
Ben bir başka ağlarım
Kan kırmızısı, bayrağımızın rengi ağlarım.
Dopdolu, yoğunluğuna
Yüreğimin sesine binaen ağlarım
Karanlık çöker okula, sınıfa
Düşlerim kararır,
Dilim tutulur ders çalışmayana… anlamayana
Sararır, dökülür güz yaprakları misali.
Ben ağladım mı tam ağlarım
Nisanca, eylülce
Meltemce, musonca, usulca, ağır ağır ağlarım
Züleyha’nın Yusuf’a
Kerem’in  Aslı’ya
Mecnun’un Leyla’ya
Kamber’in  Arzu’ya ağladığı gibi
Ağlarım zayıfı olana, ders çalışmayana.
Ah!.. yüreğimde kaldı acizliği öğrencilerimin
Eğitir gibi değil
Eğitici gibi, su gibi, Güneş gibi ve Ay gibi…
Eğitelim öğrencilerimizi, geleceğimizi, yarınlarımızı.
Kanatlarını kırdılar eğitimin ve öğrencinin
Ateşine boş vermişlik kattılar
Sınıf çok hırçın, bugün yine
Gülüşlerini kırdılar berfinin ve gülün
Yoka saydılar, sona koydular
En başa koyulması gerekenin
Gülüşlerini kırdılar öğretmenin
Kırdılar gülüşlerini öğretmenin

Harun YILMAZ

4 Yorum

    1. Eyvallah Mustafa hocam,, yüreğinize dokunabildiysek ne mutlu bize, çünkü sizin yüreğiniz güzelliklerle doludur.. selamlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu