Erzurum’un 6 aylık sektörel verileri açıklandı

TİM Haziran ayı iller sektörel ihracat performanslarını paylaştı. Erzurum’dan bu yılın Haziran ayında 14, 2022 yılının ilk altı aylık döneminde 16 sektör ihracat kaydetti. 2021’e göre 10 sektörün ihracatı artarken 6 sektörde düşüş görüldü.


ARTIŞTA HAZIRGİYİM SEKTÖRÜ ÖNDE


2021 yılına göre en yüksek ihracat değeri artışı hazırgiyim sektöründe görüldü. Yüzde 380,9 oranında artışın görüldüğü bu sektörü yüzde 163,6’lık artışla Elektrik ve Elektronik, yüzde 147.4 artışla Tekstil, yüzde 146.3’lük artışla Çelik, yüzde 143,3’lük artışla Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri, yüzde 125.6’lık artışla Deri ve Deri Mamulleri, yüzde 117,6’lık artış ile Kimyevi Maddeler ve Mamulleri, yüzde 109.9’luk artışla ile İklimlendirme, yüzde 91,7’lik artışla ile Halı, yüzde 9,5 ile Makina sektörü izledi.


6 SEKTÖR İHRACATINDA DÜŞÜŞ


Haziran ayında bir önceki yıla göre 6 sektör ihracat değerinde düşüş görüldü. Düşüş oranları Madencilik sektöründe yüzde 35,7, Demir ve Demirdışı Metaller grubunda yüzde 14,3, Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamullerinde yüzde 70,4, Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünlerinde yüzde 81,2, Otomotiv Endüstrisinde yüzde 45.9 ve Diğer Sanayi Ürünlerinde yüzde yüz olarak kaydedildi


EN YÜKSEK DEĞERDE İHRACAT YAPAN SEKTÖRLER


Bu yılın ilk altı ayında en çok değerde ihracat gerçekleştiren 5 sektör kimyevi maddeler ve mamülleri, Demir ve Demir Dışı Metaller, Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ile Makine ve aksamları gurubu oldu.


HAZİRAN AYINDA 14


HAZİRAN AYI ERZURUM SEKTÖREL PERFORMANS


TİM verilerine göre Haziran ayında kimya sektörü 1.3 milyon, otomotiv endüstrisi 1.7 bin, Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri sektörü 75.9 bin, Makine sektörü 45,6 bin, demircilik sektörü 219,6 bin, mobilya sektörü 26,9 bin, iklimlendirme sanayi 26,9 bin, Çelik sektörü 38,1 bin, Elektrik sektörü 39,6 bin, Hazırgiyim sektörü 52. 5 bin, Dericilik sektörü 78.3 bin, Tekstil sektörü 9.7 bin, Su Ürünleri ve Hayvansal Mamulleri sektörü 2,74 bin, Madencilik Ürünleri 0,23 bin dolarlık ihracat yaptı.


2002’NİN İLK ALTI AYI     


Bu yılın Ocak – Haziran ayları toplamında Kimyevi Maddeler ve Mamulleri 5,1 milyon, Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri 687,1,1 bin, Otomotiv Endüstrisi 581,6 bin, Makine ve Aksamları 675,1 bin, Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri 748,2 bin, Demir ve Demir Dışı Metaller 949 bin, Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller 280,6 bin, Elektrik ve Elektronik 222,0 bin, Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri 325,6,  İklimlendirme Sanayii 274,7 bin, Çelik 333,7 bin, Tekstil ve Hammaddeleri 62,4 bin,  Deri ve Deri Mamulleri 166,8 bin, Hazırgiyim ve Konfeksiyon 162,6 bin, Madencilik Ürünleri 17,08, Halıcılık sektörü 3,27 bin dolarlık ihracat yaptı


BAKAN MUŞ’UN DEĞERLENDİRMESİ


Bakan Muş, “Haziran ayında ihracatımız, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 18,5 artışla 23,4 milyar dolar olmuştur.” dedi.


Türkiye’nin ihracatta 2021 yılında yakaladığı başarıyı 2022 yılının ilk 6 ayında da devam ettirdiğini belirten Muş, şöyle konuştu: “Geride bıraktığımız haziran ayında ihracatımız, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 18,5 artışla 23,4 milyar dolar olmuştur. Memnuniyetle belirtmek isterim ki bu rakam, tüm zamanların en yüksek aylık ihracat rakamıdır. Böylelikle 2022 yılının ilk 6 ayının tamamında, en yüksek aylık ihracat değerine ulaştık ve altıda altı yaptık. Yılın ilk 6 ayında ülkemiz toplamda 126 milyar dolar ihracat gerçekleştirmiştir.”


Haziran ayı ithalatının ise 31,6 milyar dolar olarak gerçekleştiğini bildiren Muş, “Enerji kalemi 8,1 milyar dolarlık payla bu ay da ithalatımızda önemli bir yer tutmuştur.” ifadesini kullandı.


Küresel ekonomide uzun bir süredir salgın süreciyle başlayan ve halen devam eden küresel tedarik zincirlerindeki bozulmalar ile arz-talep dengesizliklerinin neden olduğu sorunlarla mücadele ettiklerini dile getiren Muş, Ukrayna’daki savaşın gerek enerji gerekse tarım ürünleri fiyatlarında ciddi artışlara neden olduğunu, piyasalardaki dalgalanmaları daha da artırdığını söyledi.


Tüm bunların neticesinde, birçok gelişmiş ülkede rekor düzeye ulaşan enflasyonun, insanlık için başat bir sorun haline geldiğini aktaran Muş, “Nitekim ABD ve İngiltere’de son 40 yılın zirvesine yerleşen enflasyon, Avro Bölgesi’nde de çift hanelere ulaşarak rekorlar kırmaktadır.” ifadesini kullandı.


Buna karşın, son haftalarda açıklanan veriler ve enflasyonla mücadele için duyurulan politikaların, gelinen noktada küresel ekonomide bir yavaşlama olması ihtimalinin güçlendiğini gösterdiğine işaret eden Muş, şöyle konuştu:


“Nitekim Dünya Bankası, geçtiğimiz ay yayımladığı ‘Küresel Ekonomik Beklentiler’ raporunda 1970’lerde yaşanan stagflasyon durumu ile günümüzde yaşanan gelişmeler arasında bazı benzerlikler kurmuştur. Bu doğrultuda, birçok uluslararası kuruluşun küresel büyüme tahminlerini düşürdüğüne şahit olmaktayız. OECD, küresel büyüme tahminini yüzde 3’e çekerken, Dünya Bankası da beklentisini yüzde 2,9 olarak güncellemiştir. Bu atmosferde, artan korumacı politikalar ve küresel değer zincirlerinde yaşanan değişimler ile tersine bir küreselleşme dönemine girdiğimizin sinyallerini alıyoruz.”


Bakan Muş, küresel sorunların çözümü için her zamankinden daha çok dayanışma ve iş birliğine ihtiyaçlarının olduğunu belirterek, Birleşmiş Milletler’in gıda fiyatlarındaki artışın, iklim değişikliği nedeniyle özellikle Afrika’da yaşanan kuraklık ile birleşerek 2023’te bir gıda krizine dönüşebileceği konusunda uyarılarda bulunduğunu hatırlattı.


Hükümet olarak, küresel çapta giderek büyüyen sorunları yakından takip ederek gerekli adımları hızla attıklarını dile getiren Muş, lojistik operasyonların zorlaştığı bir dönemde iş insanlarıyla sürekli istişare ederek önlerindeki engelleri tek tek kaldırmak için yoğun mesai harcadıklarını aktardı.


SERMAYE KONTROLÜ İDDİALARINA YANIT


Bu kapsamda, ticari diplomasi faaliyetlerini yoğun bir şekilde yürüterek transit geçiş belgelerinden yeni hatların açılması ve limanların kullanılmasına kadar birçok konuda kapsamlı müzakereler gerçekleştirdiklerini bildiren Muş, şöyle devam etti: “Şunu net bir şekilde ifade etmek istiyorum. Ekonomimize güvenen, yatırım yapan, üreten, ihraç eden herkese sonuna kadar destek olmaya ve sahip çıkmaya devam edeceğiz. Özellikle son günlerde bazı çevreler tarafından sermaye kontrolüne ilişkin iddiaların maksatlı şekilde ortaya atıldığını üzülerek görmekteyiz. Bunlar itibar edilmemesi gereken iddialardır, bunların tamamı lafügüzaftır. Türkiye, kurallı serbest piyasa sisteminin etkin bir şekilde işlediği gelişmiş bir ekonomidir ve serbest piyasa sisteminden asla taviz vermemiştir ve vermeyecektir.”


Türkiye’de yerli ve yabancı sermayenin, güven içerisinde yatırım yapabilecek bir ekonomik iklimin içerisinde olduğunu ve kurallı serbest piyasa konusundaki bu kararlı tutumundan asla vazgeçmeyeceğini vurgulayan Muş, şunları kaydetti: “Nitekim küresel ekonominin tökezlediği böylesi bir ortamda Türkiye ekonomisi, 2021 yılında yüzde 11 gibi bir oranla yakaladığı büyüme ivmesini, 2022’nin ilk çeyreğinde de devam ettirmiş ve yüzde 7,3 oranında büyümüştür. Söz konusu 15 aylık dönemde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla artışımızın neredeyse yarısı, net ihracatımızdan kaynaklanmıştır. Bir diğer ifadeyle, ülkemizin yerli ve milli değerleri, yani iktisadi bağımsızlık mücadelemizin sivil neferleri olan ihracatçılarımız, Türkiye ekonomisinin lokomotifi olmaya devam etmiştir. Öte yandan büyümenin öncü göstergelerinden olan Sanayi Üretim Endeksimiz yıllık yüzde 10,8 artarak ekonomideki üretim ivmesinin devam ettiğini göstermiştir.”


“ULUSLARARASI TİCARETİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ KALDIRMAK İÇİN ÇALIŞMALAR YAPIYORUZ”


Bakan Muş, aynı dönemde ihracatın ithalatı karşılama oranının, yine enerji hariç yüzde 93,4 düzeyinde gerçekleştiğini belirterek, 246,2 milyar dolara ulaşan 12 aylık ihracatla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2022 yılı sonu için işaret ettiği 250 milyar dolar ihracat hedefine emin adımlarla ilerlediklerini dile getirdi.


Martta faaliyetlerine başlayan İhracatı Geliştirme AŞ’nin bugüne kadar 3,4 milyar liranın üzerine kefalet verdiğine işaret eden Muş, “Ticaretimizin daha üst seviyelere ulaşması kapsamında yürüttüğümüz çalışmalardan bir diğeri de uluslararası ticaretin önündeki engelleri kaldıran ticaret anlaşmalarıdır. Bu kapsamda, İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri arasındaki Tercihli Ticaret Düzenlemesi’nin, Resmi Gazete’de yayımlanarak dün itibarıyla yürürlüğe konmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu düzenleme ile anlaşmaya ilişkin yükümlülüklerini tamamlayan 12 ülke arasında, belli ürünlerde karşılıklı gümrük vergisi ve ek mali yükümlülükler, daha düşük oranlarda uygulanacaktır.” diye konuştu.


Haziranda ticari diplomasi faaliyetlerini hızlandırdıklarını aktaran Muş, şöyle devam etti: “Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) tarafından düzenlenen 12. Bakanlar Konferansı’na iştirak ederek DTÖ’nün kapsayıcı reform sürecinin başlatılması konusu başta olmak üzere ülkemizin tutumunu net biçimde ortaya koyduk. Cenevre programımız kapsamında ayrıca ABD, Çekya ve Lübnanlı muhataplarımızla ikili görüşmelerde bulunduk. Gaziantep’te düzenlenen ‘2. Türk-Arap İş Zirvesi’ne katılarak Türkiye ile Arap ülkeleri arasında ticari ve ekonomik ilişkilerin daha da güçlendirilmesi konusunda iş dünyalarımız için yol gösterici çalışmalarda bulunduk. Yine ‘D-8 Yatırım Forumu’na katılarak İslam dünyasının hızla gelişen 8 ekonomisinin ticaret ve yatırımlara ilişkin potansiyelini önümüzdeki dönemde daha verimli değerlendirmesi gerektiği çağrısında bulunduk.”


Muş, yakın coğrafyayla ticari ilişkileri geliştirmek ve var olan sorunları ortadan kaldırmak için ay içerisinde Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistanlı muhatapları ile ikili görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyledi.


 


 


Kaynak: ErzurumGazetesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu