Erzurum’da çocuk davranışları ve regresyon önerileri eğitimi

Çocuk Destek Merkezinde düzenlenen eğitim programının açılışına AÇSH İl Müdürü Cemil İlbaş, AÇSH İl Müdür Yardımcısı Tamer Ekinci, Şube Müdürü Muhammet Başbuğ, Çocuk Destek Merkezi Müdürü Ahmet Gömleksiz, kurum ve kuruluşlarda çalışan meslek elemanları katıldı.

AÇSH İl Müdürü Cemil ilbaş, eğitim programının açılışında yaptığı konuşmada, devlet korumasındaki çocuklara verilen hizmet kalitesini önemsediklerini belirterek, travma yaşayan çocuklara terapi desteği verilmesinin önemli olduğunu söyledi.

İlbaş, çalışanların mesleki becerilerinin artırılması yönündeki çalışmalarına her fırsatta önem verdiklerini belirterek şunları söyledi; ‘Çocuklarımızın fiziksel anlamdaki ihtiyaçlarını gidermek anlamında sergilediğimiz başarıyı travma geçiren çocuklarımıza destek olmak içinde gerçekleştiriyoruz. Meslek elemanlarımızın mesleki becerilerinin artması konusundaki hizmet içi eğitimlerimiz devam edecek. Bu eğitimde bizlere destek olan Regrasyon Hipnoterapisti Mehmet Selçuk Eynur’a teşekkür ediyorum’ ‘dedi.

Regrasyon Hipnoterapisti Mehmet Selçuk Eynur ise bu tip eğitimlerdeki amacın farkındalık oluşturmak ve mesleki beceriyi artırmak açısından önemli olduğunu belirterek, travmalarda bilinç altının önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.

Eynur, bilinç altıyla ilgili şunları ifade etti: “Bilinçaltı bütün anıları depolar. Hiçbir şeyi silmez. Ana rahminden ölene kadar, geçici olan ve geçici olmayan her şeyi kaydeder. 0-7 yaş arasında kritik akıl faaliyette olmadığı için her şey doğrudan bilinçaltına kaydedilir, doğru-yanlış, güzel-çirkin, ahlaklı-ahlaksız ayrımı olmadan. Kayıt anında anlamsız olsa bile ilerleyen dönemlerde kaydedilene, yaşantılar sonucu bir anlam yüklenir ve bu anlama göre kişinin tepki vermesi sağlanır. İlişkilendirmeler, genellemeler yapar. Benzer şeyler ve düşünceler arasında bağlantılar kurar ve hemen öğrenir. Bu özellik çoğu zaman kişiyi zor durumda bırakır. Örneğin belli bir köpek yüzünden gerçekleşen korku yaşantısını bütün köpeklere genelleyerek bir fobi oluşturabilir. Bir başka örnek: bahar aylarında acı bir kayıp yaşayan kişinin bilinçaltı bu acı ile baharı birbirine bağlayarak kişiye yıllarca süren bir döngüsel depresyon yaşatabilir. Çoğu zaman insanlar yıllar önce olan o olayı unutmuş olsalar bile bilinçaltı unutmaz. Tüm anıları organize eder. Bunun için de zaman çizgisini kullanır. Bilinçaltı geçmiş, şimdi ve gelecek zamanı farklı yerlere kodlar. Örneğin geçmiş zaman, bazıları için arkada, bazıları içinse sağ veya sol yanda olabilir. Gelecek ise önünde uzanmış olabilir. Özellikle geçmiş ile ilgili hatıraların kodlandığı yer yaşanan birçok problemin kaynağı teşkil eder. Çözümlenmemiş, olumsuz duygu yüklü anıları bastırır. Amacı kişiyi korumaktır. Yine de baskılanmış bu anılar ile ilgili semptomlar oluşturmaktan da geri kalmaz. Örneğin kişinin yaşadığı taciz olayını bastırır ama kişinin kirlenmişlik hissini temizlik takıntısı ile dışa vurur. Bunu klasik bir obsesif-kompülsif durum olarak görürseniz tedavi şansınız kalmaz. Bu davranışı baskılasanız bile ya bir süre sonra yeniden ortaya çıkar ya da şekil değiştirir. Bastırılmış anıları çözüm için sunar. Bir davranışın neden yapıldığını açıklamak ve “sahibini” korumak için bunu yapar. Ama sunduğu anının, o davranışla ilgili olması gerekmez. Sadece mantığınıza yatması ve o duygusal tepki için “sahibine” hak vermeniz yeterlidir. Bedeni işletir. Bunun için detaylı bir planı vardır: Vücudun şimdiki halinin ve mükemmel sağlığın planına sahiptir. Bu nedenle bilinçaltının oluşturduğu psikosomatik rahatsızlıkları yine bilinçaltının yardımıyla gidermek mümkündür. Bazen bunu kendisi de yapar. Örneğin sınav kaygısı yüksek bir öğrencinin bilinçaltı kaygıyı oluşturan sınavdan sahibini korumak için bağırsak sistemini bozabilir, o geceyi acilde baygın geçirtebilir, elleri ayakları, sanki sinir ucu iltihaplanması varmış gibi tutmaz olabilir sınav saati gelip geçtiğinde sahibini tekrar eski haline getirebilir. Aynı zamanda Yüksek Benliğin işleyişini kontrol eder. Bilinçaltı ve onun fonksiyonları ile iletişim kurma esnasında bilinç ne kadar çalışırsa bilinçaltı da o kadar az cevap verir. Bu durum hipnoz uygulamasında iradenin neden var olmaması gerektiğini açıklar. Uyumak için kendini zorlayan birinin bir türlü uyuyamaması bu nedenledir. Ve bu tam tersi için de geçerlidir.”

Eynur, katılımcılara sorunlar ve çözüm önerileri konusunda bilgi paylaşımında bulunarak terapi teknikleri hakkında sunum yaptı.

Eğitimci Adem Karafilik ise telekonferans yoluyla eğitime katılarak, iletişim becerileri konusunda katılımcıları bilgilendirdi.

Korona virüs tedbirlerine uyularak yapılan ve iki gün süren seminer sonunda İl Müdürü İlbaş, Eynur’a teşekkür belgesi verdi.

Eğitim programı meslek elemanlarına sertifika verilmesiyle sona erdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu