Çiftçiye bir darbe de ‘şap’tan: Tam da bugünü bekliyorlardı

Erzurum Güncel-  Türkiye’de birçok şehirde görülen şap hastalığı SAT-2 serotipi dolayısıyla canlı hayvan pazarları kapatıldı, il ve ilçeler arasında hayvan sevkiyatları da yasaklandı.

Van Ticaret Borsası Başkanı Nayif Süer, aylardır süren ekonomik kriz nedeniyle zor günler yaşayan çiftçilerin hayvanlarını pazara getirememesinin mali açıdan hayal kırıklığına neden olduğunu belirtti. Süer, “Çiftçiler Ramazan ayı öncesinde hayvanlarını pazara getiremiyor. Çiftçi tam da bugünü bekliyordu. Ramazan öncesinde satış yaparak maddi bir kazanç elde etmek istiyordu. Van’ın da aralarında bulunduğu birçok şehirde şap hastalığının görülmesi ve hayvan borsasının kapanması çiftçiyi olumsuz yönde etkiledi” dedi.

Van Ticaret Borsası Başkanı Nayif Süer

‘NE KADAR SÜRECEĞİ BELLİ DEĞİL’

Süer, canlı hayvan borsasının kapalı olması nedeniyle, bazı çiftçilerin kırsal mahallelerde hayvan satışına devam ettiğini ve bunun da farklı sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Konu ile ilgili Süer, şunları söyledi: “Ekonomi olumsuz şekilde etkilendi, piyasada da endişe hakim. Bu durumun ne kadar süreceği de belli değil. Böyle bir belirsizliğin olması, ekonomimizi olumsuz yönde etkiliyor. Öte yandan bazı kişiler, köylere giderek çiftçiden doğduran hayvan almaya çalışıyor. Hayvan pazarına giriş çıkışa izin vermiyoruz ama köylerde ve kırsal mahallelerde hayvan satışı yapanlar var. Bu da ileride farklı bir durumun ortaya çıkmasına sebep olabilir.”

Prof. Dr. Cumali Özkan

‘HASTALIK ÖZELLİKLE GENÇ HAYVANLARI ETKİLİYOR’

Daha önce şap hastalığının görüldüğü Türkiye’de, Afrika kökenli SAT-2 serotipinin görülmesi kaygıları da beraberinde getirdi. Yedi farklı serotipi bulunan şap hastalığının, tüm serotipleri neredeyse aynı belirtileri gösteriyor. SAT-2 serotipini farklı kılan şey ise Afrika kökenli olması ve Türkiye’de önceden üretilmiş aşısının bulunmaması… Özellikle Van, Erzurum, Ağrı, Diyarbakır ve Muş gibi hayvancılık merkezi olarak bilinen illerdeki canlı hayvan borsalarının kapatılması, hem ekonomik hem de sağlık açısından kaygıların artmasına sebep oldu. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi ve Van-Hakkari-Bitlis Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Cumali Özkan şap hastalığı ve SAT-2 serotipi hakkında bilgi verdi.

Özkan’ın verdiği bilgiye göre; viral bir hastalık olan şap hastalığı özellikle sığır, koyun, keçi ve deve gibi ‘çift tırnaklı’ diye tabir edilen hayvanlarda görülüyor. Yüz yıllardır tüm dünyada görülen bu hastalık; hayvanlarda yüksek ateş, iştahsızlık, ağız bölgesinde, tırnak arasında ve üreme bölgesinde lezyonlar görülmesine neden oluyor. Şap hastalığının çok hızlı bir şekilde yayılması da hastalığı önemli kılan en önemli etken olarak görülüyor. Hastalık, yetişkin hayvanlarda çok fazla ölüme sebebiyet vermezken özellikle kuzu ve buzağı gibi genç hayvanlarda hastalığın etkileri ölümle sonuçlanabiliyor.

Hastalık nedeniyle hayvan pazarları boş kaldı. 

‘AŞILAMA ÇALIŞMALARI BAŞLADI’

Hızlıca salgına dönen şap hastalığına karşın düzenli olarak aşı çalışmalarının yapıldığını belirten Prof. Dr. Özkan, SAT-2 serotipi hakkında şöyle konuştu: “Dünyada şap hastalığının yedi tane serotipi var. A, O ve C dediğimiz serotipler Avrupa ülkelerinde görülen serotiplerdir. ASİA-1 dediğimiz bir serotipi var. Bu daha çok Aysa ülkelerinde görülen bir serotiptir. Ayrıca SAT-1, SAT-2 ve SAT-3 dediğimiz üç tane daha serotipi var. Bunlarda Afrika ülkelerinde görülen serotiplerdir. Ancak son tespit edilen SAT-2 serotipi ise daha önce ülkemizde bir dönem tespit edilmiş olsa da çok kısa sürede önlenmiş bir serotiptir. Bu serotipe karşı ülkemizde aşı olmadığı için, SAT-2 serotipi tespit edildikten sonra ülke genelinde hayvan pazarları kapatıldı. İl ve ilçeler arası hayvan sevkiyatları da durduruldu. Ardından çok kısa bir süre içinde SAT-2 serotipine karşı aşı üretildi ve aşılamalar başladı.”

Van’ın bir sınır ili olmasından kaynaklı kontrolünün sağlanmasının zor olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özkan, pazartesi gününden itibaren Van’da da aşılamanın başlayacağına dikkat çekti.

‘ET TÜKETİLMESİ İNSAN SAĞLIĞI AÇISINDAN TEHLİKE OLUŞTURMUYOR’

Prof. Dr. Özkan, şap virüsünün, hayvandan hayvana ve hayvandan insana bulaşabilen bir virüs olduğunu belirtti. Virüsün insanda ciddi rahatsızlıklara sebep olmadığını dile getiren Prof. Dr.  Özkan’ın verdiği bilgiye göre, çoğu insan şap hastalığına yakalandığını hissetmiyor. Virüsün bulaştığı insan, hastalığı genellikle hafif gribal enfeksiyon gibi hissediyor. Boğazda yanma, bazen yüksek ateş gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Hastalığı bir insanın, başka bir insana taşımasının ise çok zor olduğu bilgisini veren Özkan, şap hastalığını taşıyan bir hayvanın etinin tüketilmesinin de insan sağlığı açısından bir tehlike oluşturmadığını söyledi.

‘İLK DEFA BÜTÜN ÜLKEDE BÖYLE BİR ÖNLEM ALINDI’

Türkiye’de şap hastalığı ile ilgili geçmiş dönemlerde birçok karantina tedbirinin alındığını fakat ilk kez bu denli bir tedbir uygulandığını ifade eden Prof. Dr. Özkan, “Geçmiş dönemlerde bu tarz tedbirler alınmıştı. Fakat daha önce gördüğümüz serotiplere karşı hayvanlar aşılı olduğu için, bir ahırda ya da bir bölgede şap tespit edildiğinde sadece o bölge karantinaya alınıyordu. Sağlıklı hayvanlara karşı aşılama yapılıyordu ve diğer bölgelere bulaşmasın diye o bölgeden diğer bölgelere hayvan sevkiyatı durduruluyordu. Ama ilk defa bütün ülkede böyle bir önlem alındı. Bunun temel nedeni SAT-2 serotipine karşı aşının bulunmamasıydı” dedi.

‘ŞAP VE ŞARBON KARIŞTIRILMAMALIDIR’

Şap ve şarbon hastalıklarının toplum tarafından sık sık karıştırıldığını da belirten Prof. Dr. Özkan, iki hastalık arasındaki farkla ilgili şunları söyledi: “Şarbon ve şap hastalıkları birbirinden çok farklıdır ve karıştırılmamalıdır. Şarbon, çok yüksek ateş ve akut ölümle sonuçlanan bir hastalıktır. Karakteristik özelliği; öldükten sonra ağız, burun ve makat deliklerinden pıhtılaşmayan kan gelmesidir. Şapta da yüksek ateş var ama yetişkin hayvanlarda çok ciddi perakut ölümlere sebep olmuyor. Özellikle buzağı ve genç kuzularda akut ölümlere sebep olduğu için bazen bu şekli ile şarbonla karıştırıyor ama farklı hastalıklardır. Şarbon, insan sağlığı için de son derece tehlikelidir. Ölümle sonuçlanmasına sebep olabilmektedir. Şarbon, şap hastalığı gibi çok ciddi bir yayılım göstermiyor. Bazı dönemlerde Van’da da şarbon hastalığının çıktığı bölgeler tespit ediliyor. İhbar edilmesi mecbur hastalıklar arasında yer alıyor. İhbar edildikten sonra yetkili kurumlar hemen müdahale edip o bölgeyi karantinaya alıyor.”

DUVAR

 

Kaynak: GazeteGüncel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu