Böbrek kanseri belirtileri nelerdir? Nasıl tedavi edilir?

Böbrek kanseri belirtileri nelerdir? Nasıl tedavi edilir?

Kanser türlerinin yaklaşık yüzde 2-3’ünü oluşturan böbrek kanseri, böbreklerde kötü huylu hücrelerin büyümesi sonucu oluşur. Böbrek kanserinde erken tanı çok önemlidir. Bu hastalıkta erken tanı ve uygun tedavi yöntemleriyle başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir. Peki böbrek kanserinin belirtileri nelerdir? Nasıl tedavi edilir? Bunun gibi soruların cevaplarını haberimizde sizler için derledik.

Böbreğin ana işlevi, kanı süzdükten sonra atık maddelerden idrar üretmek ve kandaki kimi minerallerin dengesini sağlamaktır. Böbrek kanseri, normal işlevlerini yerine getiren hücrelerin işlev ve şekillerini yitirerek anormal derecede büyümesidir. Peki böbrek kanserinin belirtileri nelerdir? Nasıl tedavi edilir?

İşte böbrek kanseri ile ilgili merak edilenler…

BÖBREK KANSERİ NEDİR?

Böbrek kanseri, böbrek hücrelerinin kötü huylu (kanserli) hale geldiği ve kontrolden çıkarak bir tümör oluşturduğu bir hastalıktır. Yani böbrek kanseri böbreklerdeki hücrelerin anormal büyümesinden kaynaklanır. Hemen hemen tüm böbrek kanserleri ilk önce böbrekteki küçük tüplerin (tübüllerin) astarında ortaya çıkar. Bu tür böbrek kanseri, renal hücreli karsinom olarak adlandırılır.

Renal hücreli karsinomlar (RCC’ler), böbrek kanseri vakalarının yaklaşık yüzde 90’ını oluşturur. Diğer böbrek kanseri türleri ise şunlardır:

· Geçiş hücreli karsinom veya böbrek pelvisinin iç yüzeyinde başlayan böbrek pelvis kanseri

· Wilms tümörü (nefroblastoma), 14 yaş ve altı çocuklarda en sık görülen kanser

· Nadir görülen renal sarkom, böbreğin yumuşak dokusunda gelişir.

İYİ HUYLU (BÖBREKTEKİ KANSER DIŞI LEZYONLAR) BÖBREK TÜMÖRLERİ NELERDİR?

İyi huylu böbrek tümörleri, ameliyat veya radyofrekans ablasyon gibi böbrek kanserleri için de kullanılan aynı tedavilerin birçoğu kullanılarak, yok edilerek tedavi edilebilir. Tedavi seçimi, tümörün boyutu ve herhangi bir semptoma neden olup olmadığı, tümör sayısı, tümörlerin her iki böbrekte olup olmadığı ve kişinin genel sağlığı gibi birçok faktöre bağlıdır.

Anjiyomiyolipom

Anjiyomiyolipomlar en sık görülen iyi huylu böbrek tümörüdür. Kadınlarda daha sık görülürler. Genetik bir durum olan tuberosklerozlu kişilerde gelişebilirler.

Bu tümörler, farklı tipte bağ dokularından (kan damarları, düz kaslar ve yağ) oluşur. Herhangi bir belirtiye neden olmuyorlarsa genellikle yakından izlenebilir. Sorun yaratmaya başladığı takdirde (ağrı veya kanama gibi…) tedavi edilmeleri gerekebilir.

Onkositom

Onkositomlar, yaygın olmayan, bazen oldukça büyüyebilen iyi huylu böbrek tümörleridir. Erkeklerde daha sık görülür ve diğer organlara yayılmaz.

BÖBREK KANSERİ NEDENLERİ NELERDİR?

Böbrek kanserleri tüm kanserlerin yaklaşık yüzde 2,5 kadarını oluşturur. Böbrek kanseri erkeklerde kadınlardan iki kat daha yaygın şekilde görülür. Böbrek kanseri riski yaşın ilermesiyle birlikte artar. Nitekim çoğu böbrek kanseri vakası 50 yaşın üzerindeki kişilerde görülür. Böbrek kanserinin nedeni tam olarak bilinmese de aşağıda sıralanan faktörler, böbrek kanserine yakalanma riskini artırabilir.

Sigara içmek: Sigara içen kişilerin, sigara içmeyenlere göre böbrek kanserine yakalanma riski neredeyse iki katıdır. Tüm böbrek kanserleri türlerinin yaklaşık 3’te 1’inin sigarayla ilişkili olduğu düşünülmektedir

Obezite: Obezite böbrek kanserine yol açabilecek bazı hormonlarda değişikliklere neden olabilir.

Yüksek tansiyon: Yüksek tansiyon böbrek kanseri riskini artırabilir.

Böbrek yetmezliği: Böbrek yetmezliği olan kişilerde böbrek kanseri gelişme riski daha yüksektir.

Ailede kanser öyküsü: Ebeveyni, erkek kardeşi veya kız kardeşi (birinci derece akraba) böbrek kanseri olan kişiler yüksek risk altındadır.

Kalıtsal durumlar: Böbrek kanserlerinin yaklaşık yüzde 2-3’ü, von Hippel-Lindau hastalığı, kalıtsal papiller RCC, Birt-Hogg-Dubé sendromu ve Lynch sendromu dahil olmak üzere belirli kalıtsal sendromları olan kişilerde gelişir.

Radyasyona maruz kalma: Daha önce tedavi amacıyla radyasyon tedavisi uygulanmış ya da diğer sebeplerle uzun süreli radyasyona maruz kalmış kişilerde böbrek kanseri gelişme riski artış gösterebilir.

İşyerinde toksik maddelere maruz kalma: Madencilik, çiftçilik, kaynak ve boyamada kullanılan bazı metal yağ gidericiler, arsenik veya kadmiyum gibi kimyasallara düzenli olarak maruz kaldıktan sonra böbrek kanserine yakalanma riski daha yüksek olabilir.

BÖBREK KANSERİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Böbrek kanseri erken evrelerinde genellikle hiçbir belirgin veya rahatsız edici belirtiye neden olmaz. Erken evredeki küçük boyutlu tümörler genelde başka bir hastalık nedeniyle yapılan, özellikle karın ultrasonografisi veya tomografisinde şans eseri saptanabilmektedir.

Böbrek tümörü büyüdükçe aşağıda listelenen semptomlar ortaya çıkabilir:

· Bazı durumlarda idrarda kan görülebilir. Diğer durumlarda, genellikle düzenli tıbbi muayenenin bir parçası olarak gerçekleştirilen bir laboratuvar testi olan idrar tahlilinde kan izleri tespit edilir

· Böbrek bölgesinde bir yumru veya kitle

· Özellikle bel bölgesinde çok şiddetli olmayan, geçmeyen ağrılar

Böbrek kanserinde daha az yaygın görülen semptomlar ise şunları içerebilir:

· Yorgunluk

· İştah kaybı

· Kilo kaybı

· Yüksek ateş

Yüksek tansiyon veya kandaki normalden düşük kırmızı hücre sayısı (RBC düşüklüğü) (anemi) de bir böbrek tümörüne işaret edebilir. Bu semptomlar daha seyrek görülür.

Öte yandan tümör kemik, akciğer gibi organlara sıçrama göstermiş ise bu yayılıma bağlı olarak öksürük, kanlı balgam, kemik ağrılarına bağlı semptomlar da görülebilir.

BÖBREK KANSERİ NASIL TEŞHİS EDİLİR?

Böbrek kanseri genellikle asemptomatik olduğundan yani belirti vermeyebildiği için, tümör çoğunlukla hasta başka bir nedenle tıbbi teste girdiğinde saptanır. Şöyle ki hastanın herhangi bir şikayetinde yapılan ultrason ve bilgisayarlı tomografi incelemelerinde, hiç farkında olmadığı bir böbrek tümörü, hastalık henüz erken evredeyken tespit edilebilir.

Örneğin; hasta safra kesesi şikayeti ile doktora başvurup bir dahiliye uzmanı tarafından ultrasona yönlendirildiğinde, ultrason sırasında gelişmekte olan bir böbrek tümörünün yakalama ihtimali oldukça yüksektir.

Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve MRI taramaları genellikle doktorların böbrek kanserini teşhis etmek için ihtiyaç duyduğu tek testtir. Bazen doktorlar, bir tedavi önerisinde bulunmadan önce bir tümör hakkında daha fazla bilgiye ihtiyaç duyarlarsa perkütan biyopsi olarak bilinen yöntemi de uygularlar.

Bu işlem sırasında doktor, lokal anestezi kullanarak cildi uyuşturur. Daha sonra dokunun bir kısmını çekmek için küçük bir iğne kullanır.

Doktorlar, tümörün yerini belirlemek ve iğnenin yerleştirilmesi ve geri çekilmesine rehberlik etmek için BT taramalarını veya ultrasonu (bilgisayar monitöründe görüntü oluşturmak için ses dalgalarının kullanılması) kullanabilir. Laboratuvarda hastalıkları inceleyen bir doktor olan bir patolog, kanser belirtileri için doku örneklerini mikroskop altında inceler.

İdrar testleri böbrek kanserini teşhis etmez; ancak doktor, ileri böbrek kanserinin yaygın bir belirtisi olan idrarda kan olup olmadığını görmek isteyebilir. Öte yandan kan testleri, doktorların böbreklerin düzgün çalışıp çalışmadığını belirlemesine yardımcı olur; ancak böbrek kanseri teşhisi için kullanılmaz.

BÖBREK KANSERİ EVRELERİ NELERDİR?

Evreleme, kanserin ne kadar kapsamlı olduğunu belirleme süreci ve teşhisin önemli bir parçasıdır. Zira kanserin hangi evrede olduğuna göre en uygun tedavi seçenekleri belirlenir.

Böbrek kanserinin evreleri Evre I’den (en az şiddetli evre) Evre IV’e kadar değişir. Hastaların böbrek kanseri olduğu doğrulandığında, doktor evrelemeyi tartışacaktır.

Evre I (En az şiddetli evre)

Tümör 7 cm veya daha küçüktür ve sadece böbrekte bulunur. Lenf düğümlerine veya uzak organlara yayılmamıştır.

Evre II

Tümör 7 cm’den büyüktür ve sadece böbrekte bulunur. Lenf düğümlerine veya uzak organlara yayılmamıştır.

Evre III

Evre III’de tümör, böbrek dışındaki çevre dokulara uzanım gösterir ve bölgesel lenf düğümlerine de yayılmış olabilir.

Evre IV

Tümör, böbrekleri ve böbreküstü bezlerini sıkıştıran bağ dokusu tabakası olan Gerota fasyasının dışındaki bölgelere yayıldı ve böbreküstü bezine uzanıyor. Kanser çok sayıda lenf noduna ya da, kemikler, karaciğer ya da akciğerler gibi vücudun uzak alanlarına da yayılım gösterir.

BÖBREK KANSERİ TEDAVİSİ NASILDIR?

Böbrek kanseri tedavisindeki seçenekler hastanın genel sağlığıyla birlikte sahip olduğu böbrek kanseri türü, kanserin yayılıp yayılmadığı ve tedavi tercihleri gibi bir dizi faktöre bağlı olabilir. Böbrek kanserlerinin tedavisinde standart yöntem cerrahidir.

Cerrahi prosedürün amacı, mümkün olduğunda normal böbrek fonksiyonunu koruyarak kanseri ortadan kaldırmaktır. Kanserin evresi, kitlenin büyüklüğü, kitlenin böbreğin hangi bölgesinde olduğu ve sayısı göz önünde bulundurularak böbreğin tamamı ya da sadece kitle kapalı yöntemle alınır. Şayet kanser böbreğin ötesine yayılmışsa, ek tedaviler önerilebilir.

Etkilenen böbreğin çıkarılması (nefrektomi)

Tam (radikal) bir nefrektomi, tüm böbreğin, sağlıklı doku sınırının ve bazen lenf düğümleri, adrenal bez veya diğer yapılar gibi yakındaki ek dokuların çıkarılmasını içerir.

Cerrah, karın veya yan taraftaki tek bir kesiden (açık nefrektomi) veya karındaki bir dizi küçük kesiden (laparoskopik veya robotik yardımlı laparoskopik nefrektomi) nefrektomi yapabilir.

Tümörün böbrekten çıkarılması (kısmi nefrektomi)

Böbrek koruyucu veya nefron koruyucu cerrahi olarak da adlandırılan bu prosedür erken evre tümörlerinde uygulanan yaygın bir tedavi yöntemidir. Böbrek koruyucu cerrahide mümkün olduğunca böbrek fonksiyonunu korumak ve böbrek hastalığı ve diyaliz ihtiyacı gibi daha sonraki komplikasyon riskini azaltmak amaçlanır.

Kemoterapi ve radyasyon tedavisi gibi cerrahi dışı tedavilerin böbrek kanseri tedavisinde etkinliği düşüktür.

İmmünoterapi vücudunuzun kendi bağışıklık sistemini güçlendirmek için çalışır. İmmünoterapi, ilerlemiş böbrek kanseri olan kişiler için bir tedavi seçeneğidir. Sitokinler (bağışıklık sistemini aktive eden proteinler) intravenöz veya oral yoldan verilebilir ve kanseri küçültebilir. Ayrıca ileri evre böbrek kanserleri için hedefe yönelik tedaviler de uygulanabilir.

Hedefe yönelik tedaviler, belirli molekülleri hedefler. Hedefe yönelik tedavi ilaçları genellikle tablet şeklinde veya damardan verilir. Tirozin kinaz inhibitörleri (TKI’ler) ileri böbrek kanseri olan kişilerde denenmiş ve kemoterapi ilaçlarından daha az yan etkiye neden olduğu saptanmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu