Son dakika haberi! Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’de Kürt sorunu olmadığını söyledi.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajında, “Türkiye Cumhuriyeti’nin bir Kürt sorunu yoktur, asla da olmayacaktır.” ifadesini kullanan Bahçeli, var olan sorunun bölücü terör sorunu olduğunu ifade etti.

MHP lideri, “Kaldı ki bu ihanetin kökü muhakkak surette kazınacaktır.” dedi.

“HEDEFTEN CAYMA SÖZ KONUSU DEĞİLDİR”

“Terör ve bölücülüğü sadece hayatımızdan değil, milli hafızadan da söküp atma hedefinden cayma, sapma ve savrulma söz konusu değildir.” ifadesini kullanan Devlet Bahçeli, şöyle devam etti:

“Şayet buna direnç gösterilirse, eski usul mücadele stratejilerinden çok daha sert, seri ve şiddetli yöntemlerin devreye alınması mukadder hale gelmeli, hiç kimsenin de gözünün yaşına bakılmamalıdır.”

Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun 2025’ten geçerli olmak üzere konut aboneleri için limiti yıllık 5 bin kilovatsaate (kWh) kadar indireceği iddia edildi. Elektrik Mühendisleri Odası’ndan (EMO) konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Aylık ortalama tüketimi 417 kWh`in üstünde kalan milyonlarca haneye yüksek tüketimli sanayi kuruluşları gibi fatura kesilecektir. Eğer uygulama bu haliyle yaşama geçerse, tüketimi aynı kalsa da bu hanelere kesilecek fatura spot piyasaya göre her ay değişen yüksek değerlere ulaşacaktır” ifadeleri kullanıldı.

ELEKTRİKTE DESTEK DÖNEMİ BİTİYOR MU?

EPDK’nın yeni düzenlemesiyle, yıllık 5 bin kilovatsaat üzeri elektrik tüketimi yapan konut ve ticarethanelerin artık sübvansiyonlu elektrik kullanamayacağı öne sürüldü. Sosyal medyada kısa sürede gündem olan iddiada 1 Ocak 2025’te yürürlüğe girecek uygulamanın yüksek tüketim yapan abonelerin faturalarının katlanmasına yol açabileceği ifade edildi.

Elektrik Mühendisleri Odası konuya ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada; Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Bütçe Görüşmeleri kapsamında yaptığı konuşmada, 2024 yılı bütçesinden KİT’lere aktarılacak 748,7 milyar TL’lik kaynağın 500,4 milyar TL’lik bölümünün enerji sübvansiyonları amaçlı kullanılacağını ifade ettiği hatırlatıldı.

“KABUL EDİLEMEZ”

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu, Son Kaynak Tedarik Tarifesi Tebliği’ne ilişkin yaptığı basın açıklamasında, Tebliğ kapsamına giren tüketicilerin serbest piyasa maliyetlerine doğrudan yansıtıldığı tarifelere mahkum bırakıldığı hatırlatarak, konutlarda uygulanması halinde artan maliyetler karşısında önlem alma ve bu maliyetleri başkasına aktarma şansı da olmayan kişilere piyasa şartlarının yansıtılmasının ‘kabul edilemez’ olduğunu ifade etti.

“TÜKETİM AYNI KALSA BİLE FATURA YÜKSELECEK”

Elektrik Mühendisleri Odası, hesaplamalarında yıllardır 4 kişilik bir ailenin asgari yaşam standartları için aylık 230 kWh enerji tüketeceği varsayıldığını kaydederek “Bu değer, hesaplama kolaylığı nedeniyle EPDK tarafından da aylık 240 kWh denk gelecek şekilde günlük 8 kWh olarak kabul görmüş ve düşük kademe için bu tüketim değeri kullanılmaya başlanmıştır. Bahsi geçen 417 kWh ise yeni bir kademe haline gelecektir. Aylık ortalama tüketimi 417 kWh`in üstünde kalan milyonlarca haneye yüksek tüketimli sanayi kuruluşları gibi fatura kesilecektir. Eğer uygulama bu haliyle yaşama geçerse, tüketimi aynı kalsa da bu hanelere kesilecek fatura spot piyasaya göre her ay değişen yüksek değerlere ulaşacaktır” açıklamasında bulundu.

Elektrik Mühendisleri Odası, söz konusu düzenlemenin iptali için konuyu yargıya taşıyacağını açıklarken, değişiklikten etkilenecek tüm vatandaşlara da tüketici haklarını koruma çağırısında bulundu.

TOPLUMCU PROGRAM TALEBİ

EMO’dan yapılan açıklamada, enerji maliyetlerinin enflasyon üzerindeki etkisini sınırlandırmak için kamunun alım ve fiyat garantileri içeren enerji ihaleleri yerine doğrudan yatırım yapması gerektiği de vurgulanarak “Ekonomik krizi en az hasarla atlatmak için kalkınma perspektifiyle hazırlanan toplumcu bir enerji programının uygulanması artık zorunluluktur. Bu çerçevede elektrik alanında üretimden, dağıtıma kadar tüm süreçleri yönetecek dikey entegre bir kamu tekeli yeniden kurulmalıdır” ifadeleri kullanıldı.

Ekonomi Gündem Finans Yaşam Zam

Gazete Güncel- Olay geçtiğimiz 24 Eylül günü saat 14.32’de Palandöken ilçesine bağlı Hüseyin Avni Ulaş Mahallesi, Ahi Toman Baba Caddesi’nde meydana geldi. Başöğretmen İlkokulu’nda birinci sınıf öğrencisi olan Emre Kara (6), okul servisiyle evinin önüne geldi.

Servisten inen küçük çocuk, aracın ön tarafına doğru geçince yürekleri yakan olay meydana geldi. Şoför Bekir A., dikkatsizliği sonucu Emre Kara’ya çarparak üzerinden geçti. Ağır yaralanarak beyin kanaması geçiren, kafatası, kolu ve kaburgalarında kırıklar meydana gelen talihsiz çocuk tedavi altına alındı. Servis şoförü önce serbest bırakılırken, itirazın ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

İlköğretim ve anasınıfı öğrencisi taşımayacağına dair taahhüt vermiş

Mevzuata göre ilkokul ve anasınıfı öğrencilerini taşıyan okul servislerinde rehber personel çalıştırma zorunluluğuna rağmen, araçta görevli bulunmadığı ortaya çıkmıştı.  Olayın ardından Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığı, detaylı soruşturma başlattı. Soruşturmada araç sahibi Sedat K.’nın 16 Ocak 2024 tarihinde ilköğretim ve anasınıfı öğrencisi taşımayacağına dair taahhüt verdiği halde ilkokul öğrencilerini taşıdığı, araç içerisinde rehber personel bulunması gerekirken bu kurala uyulmadığı ortaya çıktı.  

Servis taşımacılığından men edildi

Belediyenin encümen kararında, ‘araç sahibinin kendinden beklenen sorumluluğu yerine getirmediğinden trafik kazasına sebebiyet verdiği’ ifadeleri yer aldı.  Kurumlarına ‘yalan beyanda’ bulunduğu ifadelerinin geçtiği tutanakta 25 S 031 plakalı araca verilen Özel İzin Belgesi’nin ( Güzergah İzin Belgesi ) iptal edilerek 2025-2026 eğitim öğretim yılı başlayana kadar servis taşımacılığı faaliyetinin durdurulmasına oybirliği ile karar verildi.  

Karar mahkemede iptal edildi

Kararın ardından Sedat K., avukatı aracılığı ile mahkemeye itiraz başvurusu yaptı. Erzurum 1. İdare Mahkemesi, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na karşı açılan davayı kabul etti. Aracın servis taşımacılığı yapabilmesi için belediye kararının iptal edilmesi talebiyle açılan davada mahkeme, yeni bir karar verilinceye kadar işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Böylelikle, söz konusu araç yeniden servis taşımacılığı yapabilecek.

Verilen ara kararın gerekçesi ise, ‘yargılamada yapılacak işlemlerin hangi zaman dilimi içerisinde bitirilebileceğinin tam olarak belirlenebilmesinin mümkün olmaması’, ‘davalı idare tarafından savunma sunuluncaya değin yürütmenin durdurulması için gereken koşulların oluştuğu’ gösterildi.

Manolya Bulut -Pusula Gazetesi