2004 yılında yayınladığı Şakşuka şarkısıyla büyük bir çıkış yakalayan Tarık Mengüç, katıldığı programda müzik ve televizyon sektörüne sitem etti. Bugüne kadar müzik programlarına davet edilmediğini söyleyen Mengüç, içini Eser Yenenler’e döktü. Mengüç, ‘Ekmeği verdim martılara, piyasayı bıraktım kargalara’ dedi.
Roman müziğinin sevilen isimlerinden Tarık Mengüç, Eser Yenenler’in sunduğu Linç@ programına konuk oldu. Programda hakkında merak edilenlere yanıt veren ve eleştirileri değerlendiren Tarık Mengüç, müzik piyasasına dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
‘SENELERİM GİTTİ’
Sektöre olan kızgınlığını anlatan Tarık Mengüç, değersiz hissettiğini söyleyerek, ”52 yaşıma geldim, senelerim gitti. Ne oldu da programlara almadınız beni?” ifadeleriyle dikkat çeken bir açıklama yaptı.
İşte Tarık Mengüç‘ün sitem dolu sözleri;
”Bu saatten sonra kızıyorum. Bu sesi ben 70 yaşına mı saklayacağım?Saklayamıyorum enerji içimi daraltıyor benim. Ben arabesk de okuyorum, pop da okuyorum.
Şakşuka patladığında programlara katıldım ondan sonra El Fatiha. Kırgınlığım olmaz olur mu? 52 yaşıma geldim senelerim gitmiş. Ne oldu da programa almadınız beni? İkinci Şakşuka’yı mı patlatacaktım? Tarık Mengüç müzisyen adamdır, davet et yani. O kadar akustik program oluyor. Çocuklarım ‘Baba sanatçısın seni neden buralarda göremiyoruz?’ dediği zaman al beni göm ya. Bir tanesi de davet etsin. Ekmeği verdim martılara, piyasayı bıraktım kargalara!”
Gazete Güncel- Gebelik süresi dolmadan dünyaya gelen bebekler için her yıl 17 Kasım Dünya Prematüre Günü olarak kutlanıyor. Özel gün, Erzurum Şehir Hastanesi Bölge Blok Konferans Salonu’nda anlamlı bir etkinlikle kutlandı. Prematüre olarak dünyaya gelen bebekler için ‘Hayata Sağlıklı Merhaba’ pastası kesildi.
Programa Erzurum İl Sağlık Müdürü Dr. Gürsel Bedir, Erzurum Şehir Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İbrahim Hakkı Tör, başhekim yardımcıları, doktorlar, hemşireler, tıp fakültesi öğrencileri ve prematüre çocuk sahibi aileler katıldı.
Programda Erzurum Şehir Hastanesi Başhekimi İbrahim Hakkı Tör, Yeni Doğan Yoğun Bakım Doktoru Prof. Dr. Hasan Kahveci, eğitim hemşireleri Zehra Tavlıbıyık ve Hatice Kübra İskenderoğlu ve prematüre çocuk sahibi anneler birer konuşma yaptı.
‘Prematüre doğumlar, yalnızca bir ailenin değil, toplumun da meselesidir’
Prematüre Haftası vesilesiyle bir araya geldiklerini ifade eden Şehir Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İbrahim Hakkı Tör, “Hayatın en zor başlangıçlarını yaşayan minik kahramanlarımız ve bu süreçte onlara eşlik eden fedakâr ailelerimiz için bir aradayız. Bu özel hafta, yalnızca prematüre doğan bebeklerimizi değil, aynı zamanda onların hayatta kalması ve gelişmesi için gece gündüz çalışan sağlık profesyonellerimizi ve sabırla mücadele eden ailelerimizi de onurlandırmak adına çok kıymetlidir. Prematüre doğumlar, yalnızca bir ailenin değil, toplumun da meselesidir. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre her yıl dünya genelinde 15 milyondan fazla bebek prematüre doğmakta ve bu bebekler, hayatlarının ilk anlarından itibaren büyük bir mücadeleye adım atmaktadır. Ancak bu mücadelede yalnız olmadıklarını bilmek çok önemlidir; onların arkasında görevini bir ibadet şuuruyla yapan sağlık çalışanlarımız ve sabırla dua eden ailelerimiz vardır. Hastanemiz, prematüre bebeklerin bakımında en ileri teknolojileri ve uzman ekipleriyle fark yaratmaya devam etmektedir. Ancak burada teknolojiden öte, sağlık çalışanlarımızın gösterdiği sevgi, şefkat ve gayretin asıl belirleyici olduğunu unutmamalıyız Prematüre bebeklerimize ve ailelerine gösterilen bu merhamet ve özveri, bizler için bir rehberdir. Son olarak, prematüre doğumları önlemek için bilinçlendirme çalışmalarının önemini vurgulamak istiyorum. İslam, cehaleti bir hastalık, ilmi ise bir şifa olarak görmüştür. Bu bağlamda, farkındalık çalışmalarımızı artırmak ve toplumumuzu bilgilendirmek, sadece sağlık açısından değil, aynı zamanda dinimizin bizlere yüklediği bir sorumluluktur. Bu anlamlı haftanın, prematüre bebeklerimize daha sağlıklı bir gelecek sunma konusunda hepimize ilham olmasını diliyorum. Programımıza katkı sunan herkese teşekkür eder, bebeklerimize sağlık, ailelerine güç ve sağlık çalışanlarımıza da kolaylıklar dilerim. Rabbim, bizlere bu kutsal görevde muvaffakiyet nasip etsin” ifadelerini kullandı.
Duygu dolu anlara sahne olan konuşmaların ardından hastane idaresi, yeni doğan yoğun bakım doktorları, hemşireleri ve prematüre çocukların aileleri ‘‘Hayata Sağlıklı Merhaba’ pastasını kesti. Daha sonra kokteyl alanına geçildi.
FIFA, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Meksika’nın ev sahipliğinde düzenlenecek olan 2026 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri’nin grup kuralarının çekileceği tarihi açıkladı.
13 ARALIK’TA ÇEKİLECEK
2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri grup kuralarının 13 Aralık Cuma günü çekileceği duyuruldu. İsviçre’nin Zürih kentinde bulunan FIFA Merkezi’ndeki kura çekimi TSİ 14.00’te başlayacak.
2026 DÜNYA KUPASI AVRUPA ELEMELERİ NE ZAMAN BAŞLAYACAK?
2026 Dünya Kupası Elemeleri, altın konfederasyonun beşinde halihazırda devam ediyor. Avrupa’da ise elemeler Mart 2025’te başlayacak ve Kasım 2025’te sona erecek.
2026 DÜNYA KUPASI NEREDE YAPILACAK?
2026 Dünya Kupası, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Meksika’nın ev sahipliğinde düzenlenecek. Böylelikle futbol tarihinin en önemli turnuvası, tarihinde ilk kez üç farklı ülkenin ortaklığında gerçekleştirilmiş olacak. 2026 Dünya Kupası, 8 Haziran – 8 Temmuz 2026 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Turnuvanın açılış maçı, Amerika Birleşik Devletleri’nde oynanacak ve final maçı da Los Angeles’ta yer alan SoFi Stadyumu’nda gerçekleştirilecek.
İLK KEZ 48 TAKIMLA OYNANACAK
Uzun yıllardır 32 takımla oynanan Dünya Kupası’nda ilk kez 48 takım yer alacak. Bu nedenle turnuvaya Avrupa’dan katılacak takım sayısı 13’ten 16’ya yükseltildi.
12 GRUP LİDERİ DOĞRUDAN KATILACAK
Dört veya beş takımdan oluşacak 12 grubun birincileri turnuvaya doğrudan katılma hakkı elde edecek. Kalan dört takım ise 12 grup ikincisinin ve en iyi 4 UEFA Uluslar Ligi grup birincisinin (Grup lideri olarak doğrudan Dünya Kupası’na katılma hakkı kazanamamış veya grup ikincisi olarak play-off’lara katılamamış) katılacağı 16 takımlı bir play-off ile belirlenecek.
Kamuoyunun yakından takip ettiği “yüksek karlı gizli fon” adıyla bilinen dolandırıcılık olayına ilişkin Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu hakkında 24 müştekiye karşı “nitelikli dolandırıcılık” suçunu işledikleri iddiasıyla 72’şer yıldan 240’ar yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi.24 İSİM ŞİKAYETÇİ OLDUİstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca, İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davayla birleştirilmesi talebiyle hazırlanan iddianamede, Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu şüpheli olarak yer aldı.İddianamede, aralarında Fatih Terim, Arda Turan, Buse Terim, Emre Belözoğlu, Emre Çolak, Fernando Muslera ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 24 kişi ise “müşteki” sıfatıyla bulundu.”İLLEGAL FON ADI ALTINDAN MÜŞTERİLERDEN PARA ALAMAZ”Seçil Erzan’ın 600 şubesi bulunan Denizbank’ın bir şubesinin müdürü olduğu aktarılan iddianamede, Erzan’ın ifadesinde belirttiği gibi kendisinin ayrıcalıklı olarak tanındığı, herhangi bir şube müdürünün bu şekilde “illegal fon” adı altında müştekilerden para almasının mümkün olmadığı vurgulandı. İddianamede, bu nedenle müştekilerin bir kısmı ile yakinen iletişim ve ilişki halinde olan şüpheliler Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’nun “yüksek faiz getirili illegal fondan” haberdar olduklarının değerlendirildiği kaydedildi.”PARA ALIŞVERİŞİYLE İLGİLİ BİLGİLERİ VARDI”İddianamede, Seçil Erzan’ın beyanında, müştekilerle arasındaki para alışverişinden şüphelilerin bilgilerinin olduğunu belirttiği aktarıldı. İddianamede, “bir banka içerisine yüklü miktarda paraların girip çıkması, tüm çalışanların bu duruma şahit olmaları, banka içerisine giren paraların resmi müşteri hesaplarına girdilerinin yapılmaması, yine para alışverişinin bankanın Levent şubesi içerisinde müdür odasında kameralar önünde gerçekleştiği” değerlendirmesi yapıldı.Müşteki Arda Turan’ın yüksek meblağlı kredi işleminin şüphelilerin bilgisi ve talimatı dahilinde hızlandırılıp gerçekleştirildiği vurgulanan iddianamede, Fatih Terim’in kredi borcunun Mehmet Aydoğdu’nun talimatıyla Seçil Erzan tarafından karşılanmasının da şüpheliler ile Erzan arasındaki fikir ve eylem birliğini gösterdiği aktarıldı.İddianamede, bu nedenle şüphelilerin üzerine atılı dolandırıcılık suçunun iştirak halinde işlendiği hususunun birlikte değerlendirilmesi için, dosyanın hukuki ve fiili bağlantı nedeniyle İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dosya ile birleştirilmesi gerektiği ifade edildi.HAKAN ATEŞ SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMUŞTUİddianamede, ifadesine yer verilen Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, 7 Nisan 2023’te dolandırıcılık olayından haberi olduktan sonra bankanın avukatlarıyla savcılığa gelerek suç duyurusunda bulunduklarını belirtti. Aynı gün müşteki Fatih Terim’le telefonda konuştuklarını, bir gün sonra görüşmek üzere randevulaştıklarını aktaran Ateş, Terim’in, müştekiler Turan ve Belözoğlu ile yanına geldiğini dile getirerek, söz konusu olayla ilgisinin olmadığını savundu.Ateş, müştekiler Selçuk İnan, Emrah Çolak, Musa Mert Çetin ve Nestor Fernando Muslera vekili tarafından yapılan şikayet dilekçesinde, “Seçil Erzan’ın Denizbank AŞ’nin CEO’su Hakan Ateş ve İcra Kurulu Üyesi Mehmet Aydoğdu önderliğinde özel bir fon kurduğu ve bu fonun Hakan Ateş ile Mehmet Aydoğdu tarafından yönetildiği” şeklindeki iddiaları kabul etmediğini bildirdi.Bu konunun doğrularla hiçbir şekilde bağdaşır bir yanı olmadığını savunan Ateş, “Herhangi bir fonun kurulması zaten SPK iznine tabidir. Bizim bu konuda herhangi bir inisiyatif almamız zaten söz konusu değildir. Bu fonlar zaten internet üzerinden bütün dünyaya açıktır. Hiçbir şekilde saklı, gizli, özel bir fon olarak adlandırılabilecek bir fon, sadece bizim bankamız özelinde değil, dünyada mümkün değildir. Bu husus bundan rant elde edebilecek insanların uydurmasıdır.” ifadelerini kullandı.”MİLYON DOLARLARI VERMEDEN ÖNCE BANA SORMAMALARI GARİP”Ateş, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini ifade ederek, şunları kaydetti:”Fatih Terim, Arda Turan ve Emre Belözoğlu isimli şahıslar en ufak bir bankacılık işleminde bile beni saat fark etmeksizin arayabilecek insanlardır. Hatta Fatih Terim en ufak bir kredi meselesinde beni aramıştır. Bu şekilde beni arayabilecek insanlar, bahsi geçen milyon dolarları Seçil Erzan isimli şahsa teslim etmeden önce beni arayıp sormamaları da çok garip bir durumdur. Hatta paralar geri ödenmemeye başladıktan sonra bile bu mağduriyetlerini beni arayarak bildirmemişlerdir, ta ki 7 Nisan’a kadar.””BİLGİ SAHİBİ OLMADIM”Eski Denizbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Aydoğdu ise iyi bir Galatasaraylı olduğunu belirterek, “Denizbank da spor kulüplerine en çok kredi veren bankadır. Muhtemelen benim Galatasaraylı olmam kaynaklı ismim buralarda geçti. Hiçbir şube müdürü bana bağlı değildir. Benim konu hakkında herhangi bir ilgim ve bilgim yoktur.” ifadelerini kullandı.Aydoğdu, bu iddialar nedeniyle “iftira” suçundan suç duyurusunda bulunduklarını kaydederek, “Ben fon ile alakalı bir genel müdür yardımcısı değilim, fonlarla ilgili hususları bilmem. Ayrıca benimle ilgili sahte bir mail düzenlendi. Mailin konusu fonla ilgili onayıma ilişkindi. Bununla ilgili de gerekli mercilerin yaptığı inceleme sonucunda da mailin sahte olduğu ortaya çıktı. Bu maili Semih Kaya’nın kullandığı ortaya çıktı. Bununla ilgili de suç duyurusunda bulunduk.” bilgisini verdi.Bankada 24 genel müdür yardımcısı bulunduğunu belirterek, söz konusu dolandırıcılık konusuyla ilgili hiç haberi olmadığını iddia eden Aydoğdu, şunları kaydetti:”Söz konusu fonun kurulmasıyla ve işletilmesiyle alakalı bilgi sahibi olmadım. Arda Turan’ı tanırım. Kendisiyle Bebek Balıkçısı isimli restoranda olayların ortaya çıkmasından önce karşılaştık, sohbet ettik. Burada veya başka bir yerde söz konusu mağduriyetiyle ilgili bana herhangi bir anlatımda bulunmadı. Ayrıca Ayhan Akman’ı da gördüm onunla da aynı şekilde sohbet ettik. Kendisi de herhangi bir şekilde bu mağduriyetlerle ilgili herhangi bir anlatımda bulunmadı. Bu görüşmeler Aralık 2022 tarihinden önce oldu. Volkan Bahçekapılı’yı Fatih Terim’in yanında yıllar önce bir kere gördüm, Emre Belözoğlu’nu 7 Nisan’dan sonra gördüm. Diğer şahısları tanımam. Seçil Erzan’ın yönettiği bizim de kurduğumuz iddia edilen bu fon bankamızın bilgisi dahilinde değildir.”240 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYORİddianamede, Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’nun 24 müştekiye karşı “nitelikli dolandırıcılık” suçunu işledikleri iddiasıyla 72’şer yıldan 240’ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi. İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianame üzerinde mahkeme heyetinin incelemesi sürüyor.Kaynak: AA / Zeynep Yeşildal – Güncel Mehmet Aydoğdu Dolandırıcılık Dolandırıcı Hakan Ateş istanbul Ekonomi Finans Güncel Hukuk Medya Spor Suç