Aşk filmlerinin unutulmaz şehirleri | N-Life

Paris’in büyülü romantizmi birçok filmin fonunu oluşturuyor, ancak Woody Allen’ın sınırsız hayal gücünün eseri Midnight in Paris, şehri bir değil tam üç zaman diliminde birden göstererek kalbimizi kazanıyor. Ünlü senaryo yazarı Gil ve nişanlısının, çıktıkları Paris tatilinde aslında birbirlerinden ne kadar farklı olduklarını anlamasıyla başlayan hikaye, büyülü bir şekilde 1920’lerin ve 1890’ların Paris’ine kadar uzanıyor. Şehre yolu düşmüş birçok ünlü sanatçıyla tanışmanın yanı sıra, sihirli bir de aşk hikayesi izliyoruz filmde. Paris’ten muhteşem görüntülerle açılan filmin en önemli sahnelerinden biri Gil’in 1920’lere ilk yolculuk ettiği o an. Bu basamaklar Latin Quartier bölgesindeki St. Etienne du Mont Katedrali’nin önünde bulunuyor. Gil’in izinden gitmek isterseniz St. Germain de Pres’deki, bir zamanlar ünlü yazarların kahvelerini yudumladığı kafeleri gezebilir, Seine Nehri kıyısında aylaklık edebilir, Alexandre Köprüsü’nden geçebilir ve şehrin en ünlü kitapçısı Shakespeare and Company’nin raflarını karıştırabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu