Adem Kimdir ve Nedir?

Kuran’ın anlattığı Adem ilk insan mı yoksa tüm insanları kapsayan insan tipolojisine verilen üst kimlik mi ?

Bu konu ile ilgili Kuran’dan tüm veriler bir araya gelince görülecektir ki ikinci tanıma uyum sağlayan veriler olacaktır.

Bakara suresi 30.ayette;
Rabbin meleklere yeryüzünde bir halife yapacağım dediğin de “yaratacağım değil , yapacağım” melekler , seni övgü ile tahdis / yüceltiyoruz kan dökecek birini mi halife / bir şeyin yerine geçen yapıyorsun”

ifadelerinden de açıktır ki ;insanlar zaten var. İçlerinden birine halifelik veriliyor. Geçiş süreci başladığı için daha önce rüşt olmayan insanlardan artık rüşt olan (doğru ve yanlışı tespit edecek düzeye geçilme.) yani halife derken yine kendi türlerinin yerine düşünme yeteneği oluşmayan insandan, düşünme yeteneği oluşan insan olunca. Önceki insanların yerini düşünen ve rüşt olan insanın alma sürecinin başlaması anlatılmaktadır .

İnsan süresi 1. ve 2. Ayetler de bunu teyid eder. Var olan insanın üzerinden;

“Uzunca bir zaman geçti. O uzunca zaman geçemeden önce insan henüz düşünebilen varlık haline gelmemişti.”

Bir de Bakara 213. Ayete dikkat edilirse yine aynı sonucu elde ederiz.

Yani?
İnsanlar vardı ve henüz muhatap alınacak aklı olgunluk yoktu. Ne zaman ki aklı olgunluk süreci başladıysa onlardan birine halifelik verildi. Ve Adem ismini alan insan hatadan dönmeyi bilen insan oldu. Hatada ısrar eden insan da iblis ve şeytan, hukuk tanımayan insan oldu.

Peki melekler ne? Melekler evrende ve gezegende insan dışında kalan her şeydir. Adem’e ” insan’a secde / hizmet eden varlıkların tümüdür. Şöyle bir soru akla gelebilir : madem insan dışında kalan her şey melek kategorisi kapsamına giriyorsa , melekler Allah ile nasıl konuştu? Hani Bakara 30.ayette melekler diyordu ya, Rabbim seni övgü ile tahdis ediyoruz ?

Meleklerin Allah ile konuşması ” sanatsal anlatım dediğimiz intak sanatı iledir “. Bunun başka örnekleri de var Kuran’da.

Mesele Kaf süresi 30.ayette :
O gün Cehenneme doldun mu deriz o ise daha yok mu der.

Cehennem ne diyor? Daha yok mu?

İşte burda da aynen Bakara 30.ayette olduğu gibi intak sanatı vardır .

Mesela Bakara 34.ayette iblis ile olan konuşmada da var. O da intak sanatı ile yapılan konuşmadır . İblis melekler kategorisindendir.

Şems süresi 7. ve 8. Ayetlerde hem iblis denilen fisk/ fucur/ tüm yanlışları / hukuksuzluklari teklif eden olgu.
(psikolojide buna alt ben denir. Takva olgusuna ise üst ben denir.) anlatılır . Takva olgusu ve iblis olgusu denilen şeyler .

Yani Allah, Şems süresi 7,8. Ayetlere göre bu iki olguyu (takva ve iblis) insana ilham/ kodlamıştır ve insanı serbest bırakmıştır.

İnsan yaptığı yanlışları Allah’a fatura edemez.

Aynen şöyle : Elektriğin mucidi elektriği icat ederken “iki şey kodladığını belirtiyor. Birincisi, elektriği hizmet olarak kullanırsanız size hizmet eder. Ancak elektriği kötüye kullanırsanız, size yine hizmet eder diye insanlığa bildirmiştir.

Şimdi elektriği kötüye kullanan biri kalkıp, bu mucidi itham edebilir mi?

Yok. Saçmalık olur.

Çünkü bu mucit bunu zaten bildirmiştir.

Kimse diyemez ki;  Ey mucit sen bu icadına öldürme gücünü kodlamasaydın, ben kimseyi öldürmezdim veya sakat bırakmazdım.

Derse dünyanın önünde rezil olur.

Dolayısıyla kimse de Allah’a şunu diyemez: Rabbim sen Şems süresi 7,8. Ayetlerdeki iki olgudan biri olan hukuksuzluk yapma olgusunu bize kodlamasaydın biz kötülük yapmazdık.

Elektrik örneğinde ki aynı sebeple bu da çok saçma olur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu