35 yaş üzeri anne adaylarına sağlıklı hamilelik tüyoları

35 yaş üzeri anne adaylarına sağlıklı hamilelik tüyoları

Son yıllarda 35 yaş ve üzeri anne adaylarının sayısında büyük artış görülüyor. Uzmanlara göre, yumurta kapasitesindeki azalma genetik hastalıklı bebeklere de zemin hazırlıyor. İleri yaş anne adayları için sağlıklı bir hamileliğin püf noktaları önemli!

Günümüzde anne olma yaşı giderek yükseliyor. Özellikle son yıllarda 35 yaş üzeri hamile adaylarının sayısı giderek ayısı arttı. Peki bu yaş grubundaki anne adaylarının sağlıklı bir hamilelik geçirebilmesi için nelere dikkat etmesi gerekiyor?
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elif Ganime Aygün, anne olmaya yönelik hedefleri ertelerken ‘zamanın acımasızlığını’ göz ardı etmemek gerektiğini söyledi.
Yıllar sonra hayatının bir döneminde çocuk sahibi olmak isteyen çok sayıda anne adayıyla karşılaştığını belirten Aygün, yaş ilerledikçe yumurta rezervi ve kalitesinin azaldığını belirtti.
Aygün, bu nedenle 35 yaş üzerinde anne olmayı planlayanların hekimlerinin önerilerini sıkı sıkıya uygulamasını önerdi.
İşte Dr. Aygün’den 35 yaş üzeri anne adaylarına önemli uyarılar ve öneriler…
Kadınların 35 yaş altında gebe kalma oranı yüzde 65 iken, 35 yaş üzerinde bu oran yüzde 10-15 civarında ve yıllar içerisinde de giderek azalır. Üretkenliğinizin azaldığını anlamakta en önemli işaret adet düzeninizde olan değişimler.
Adet süresinde, miktarında ve sıklığında olan değişimler hormonal düzensizlikler ya da yumurta kapasitesindeki azalmalarala ilgili olabilir. Bu nedenle altı ayda bir yumurta kapasitesi hormonal ve sonografik değerlendirilme ile gözden geçirilmeli.
Azalma olduğu anda acilen tedavi planı yapılmalı. Yumurta kapasitesindeki azalma genetik hastalıklı bebeklere de zemin hazırlar.
Gebeliğin en önemli ve yaygın görülen sorunlarından biri kilo kontrolü. Anne adaylarının gebe kalmadan önce gebelikte en az 12-14 kilo alacaklarını öngörerek kilo kontrolü yapmaları faydalı. Bazen gebelikte diyabet, hipertansiyon gibi hastalıkların ortaya çıkması bu kilo artışının daha çok olmasına neden olabilir ya da gebelik kusması şiddetli olan annelerde ciddi kilo kayıpları olabilir.
Diyetisyen kontrolünde yüksek proteinli, düşük karbonhidratlı beslenmeyle anne adayları gebeliğe hazırlanmalı, taze mevsim sebze ve meyveleri vazgeçilmez olmalı.
Anne adayının sadece hormonal değil, bedeninin biyokimyasal olarak da gebeliğe hazır olması gerekir. Yani bir kadın bedeninde kendinden hariç bir canlı büyütecekse kan vitamin, mineral depolarının dolu olması gerekir. Özellikle folik asit gebeliğin ilk ayları için en önemli parametrelerden biridir. İlerleyen gebelik haftalarında da demir, vitamin D ve vitamin B düzeyleri de anne ve bebek için son derece kıymetli.
Sigara, alkol ya da bağımlılık yapan ilaçlar gibi kötü alışkanlıklardan uzak durmak son derece önemli. Günlük düzenli yeşil çay tüketilmeli ve bol su içilmeli. Sigara, gebelikte su kesesinde erken yırtılma, gelişme geriliği, zeka geriliği, düşük doğum ağırlığı ile doğmak, gebelik zehirlenmesi denilen prekeklampsi (gebelik tansiyonu), gebelik diyabeti, bebekte astım gibi ciddi sorunlara neden olur.
Öte yandan alkol de fetal alkol sendromu denilen bir dizi patolojik tabloya neden olur. Diğer uyuşturucu maddeler de ciddi ağır anomaliler ve düşüklere neden olabilir.
Kronik bir hastalığı olup da düzenli ilaç kullanan anne adaylarının gebelik öncesinde hastalığını takip eden hekiminden izin alması, devamlı aldığı ilaçları düzenlemesi gereğinde kesmesi hatta bazen hekimi ile kadın doğum uzmanının iletişim kurması gerekebilir.
Dahili, cerrahi veya psikiyatrik kronik hastalıkları olan anne adayları genellikle riskli gebelik uzmanları tarafından da sıkı takip altında tutulmalı. Çünkü bazı hastalıklarda ilaçları kesmek mümkün olmaz ve fetüs bu nedenle yakından takip gerektirir.
Sağlam bir bebek sağlam bir bedende büyür ilkesinden yola çıkarak her anne adayı mutlaka düzenli spor yapmalı. Düzenli spor, kan basıncını dengede tutar, kas ve eklem yapısını güçlendirir.
Tüm bunlar gebelik sürecinde anne adayının değişen bedenine daha kolay adapte olmasını sağlar. Bebek de kendisine daha kolay bir doğum yatağı oluşturur. Böylece normal yoldan doğum yapmak da çok daha kolay olur. Yürüyüş, pilates, yoga ve yüzme anne adayları için erişilmesi de uygulaması da kolay sporlardır.
Her anne adayı gebelik öncesi yoğun hormonal uyarı altında kalacak olan bedende kanser öncesi olası lezyonları kontrol altında tutmak adına rahim ağzı kanser taraması olan smear testini yaptırmalı. Bu test gebeliğin ilk vizitinde dahi yapılabilir. Bebek açısından yapılmasında sakınca yoktur. Erken yakalanan her lezyon hayat kurtarır.
Toplumda sıklıkla ihmal edilen ve bazen hiç belirti vermeyen hepatit B ve C enfeksiyonları ayrıca AIDS olarak bilinen HIV enfeksiyonu başta olmak üzere çeşitli enfeksiyonların taramasının da gebelik öncesinde yapılmalı.
Çoğu kadın şikayet oluşturmayan idrar yolu enfeksiyonuna sahip. Ancak bu enfeksiyon, erken doğuma neden olarak bebeği yenidoğan yoğun bakıma mecbur bırakır. Bu nedenle anne adayları için tam idrar tetkiki ve idrar kültürü önemli testlerdendir.
Ayrıca gebelik döneminde ortaya çıkabilecek vajinal enfeksiyonlar bebekte enfeksiyona yol açabileceği gibi su kesesinin de erken yırtılmasına neden olabilir. Vajinal enfeksiyonlar ağızdan tedavi edilemeyeceği için mutlaka gebelik planlaması öncesi vajinal kültür taramaları yapılmalıdır. Gerektiğinde partner ile beraber tedavi edilmeli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu